BÖLÜM 13

23 3 0
                                    

Nihayet okullar bitti.Ailemi ne kadar özlediğimi yanlarına gelince anladım.Hatta ablamla kardeşimi biraz kıskandım desem yalan olmaz.Sonuçta onlar hep bir aradalar.Keşke stajım olmasaydı da biraz daha yanların da kalabilseydim.Onları öyle çok seviyorum ki..Biraz olsun yaşadıklarımdan uzak kalmak bana iyi gelmişti ancak gitme zamanı geldi yine..Bizimkiler yine otogarda ağladılar.Sanırım bu hiç değişmeyecek,biz ağlak bir aileyiz..1 hafta kaldım ama okulda yaşamadığım 1 yıllık huzuru yaşadım burada.Eskiden de sevmiyordum okulu...Bundan sonra sevebileceğimi sanmıyorum...

Bir haftadır unuttuğumu sandığım Zaman'ın Aydın'a yaklaşmaya başlayınca hiç eksilmemiş hatta artmış şeklinde yerinde duruyor olduğunu farkettim.Kalbim acıyordu.Kendimi denenmiş,memnun kalınmamış, gerisi kullanılmaya tenezzül edilmemiş bir eşya gibi düşünüyordum.Yani Zaman bu şekilde hissetmeme yol açmıştı.Neyse ki bu yaz onu görmek zorunda kalmayacaktım.Yani onları...Her ne kadar unutmaya çabalasam da,içimde hiç bitmeyen bir sancıyla gezip duruyordum.Olmadık yerlerde ortaya çıkan bir ağlama isteği,bunu bastırmaya çalışırken dahada çoğalması..Birde arkadaşlarına,bilen insanlara sürekli bir savunma,açıklama ihtiyacı..Yalnız kalmak mı yoksa çalışmak mı benim için daha iyi yoldu bilmiyorum.Ama kendimi çok halsiz hissediyordum.

Otele vardığım da saat sabahın 10'uydu.Valizimi çekiştirerek recepsiyona doğru ilerledim.Recepsiyondaki bayan beni staj görüşmesindede karşılamış olmasına rağmen hatırlamayıp müşteri sandı.Staj için geldiğimi hatırlamasıyla da Nejla Hanım'ı arayıp,benimle ne yapacağı hakkında bilgi edindikten sonra kalacağım odayı göstermek üzere beni otelin 1.katına götürdü.Recepsiyonist Bayan Benden 2 yaş küçüktü.Lise mezunuydu.Tavırlarına bakılırsa sanki yıllardır bu işi yapan tecrübeli biri gibiydi.Bense sonraki aşamanın ne olduğunu merak eden etrafa sürekli ben bir birşey bilmem ben sadece stajyerim modunda bakmaya ayarlanmış bir robottum.Kalacağım odayı gösterdiğinde aslında bu odada onunla birlikte kalacağımı da öğrendim.2 senedir recepsiyonist olarak çalışıyor ve burada yaşıyordu.İsmi Gamzeydi.Kendimden küçük birinin sanki benden büyükmüş gibi davranması gerçekten iticiydi.Beklediğimin aksine 2 yataklı küçük bir odaydı burası.Tek avantajı havuz görüyor olmasıydı.1.katta olması ise havuzdaki tüm ses ve müziğin aynı zamanda odamızda çalması demekti.Ben nereye gidersem gideyim,işte benim bilmediğim o uzvumun eksikliğinden aynı muameleye maruz kalmaktan gocunmaz olmuştum.Gamze de sağolsun yurttaki Burcuları aratmamak istercesine bana yaşam alanımız ile ilgili kuralları,iş saatlerini ve diğer zımbırtıları anlatmaya başladı.Nedense Gamze'nin söylediklerini duyuyor ama eskisi kadar etkilenmiyordum.Çünkü Zaman gibi bir insan hayatınıza bir kaç haftada hem girip hemde çıkmayı başarmışsa sanırım diğer olaylara şaşırma oranınız bir hayli değişiyor.Valizimi yere bıraktıktan sonra yatağa oturdum.Ne kadar zamandır Gamze'yi duymadığımı bilmiyordum.Gamze'nin "Hey sen böyle dalıp gidersen çok azar işitirsin,haberin olsun"demesiyle kendime geldim.Gamze, Nejla Hanım'ın biraz dinlenmeme izin verdiğini ama bir iki saat sonra oryantasyon için Oteli gezmemiz gerektiğini,bugünlük hangi işe bakacaksam o üniformayı bana vermeleri gerektiğini söylemişti.Gamze odayı yani odamızı göstermek için girdiği sırada bir sigara yakmayı da ihmal etmemişti.Gamze'ye bir duş alıp kendime geldikten sonra yanına ineceğimi söyledim.1 ay öncesinde nasılda heyecandan tir tir titriyordum.Benim için imkansız görünen bu otelde staj imkanına kavuşmuştum ama nedense ruh halim buradan bir an önce defolup gitmeyi istiyordu.Zaman ile buranın tuvaletinde tanıştığımız an,aklımdan çıkmıyordu.Buraya hiç gelmemiş olsaydım belki onu tanımaz ve tüm bu olanları hiç yaşamazdım.Birden aklıma bugüne kadar hiç sormadığım bir şey geldi.Zaman'ın o gün burada ne işi vardı?Acaba tatil için mi gelmişti.Okul varken burada tatil yapması biraz saçmaydı.Üstelik böyle bir şeyden de hiç bahsetmemişti.Öyle ise burada bir tanıdığı falan olmalıydı.Belkide onu ziyarete gelmişti.Yoksa benim gibi o da burada staj mı yapmıştı.Bunu Gamze'ye sorsam mı diye düşündüm.En iyisi hiç bahsetmemek...Sonra gerisini de öğrenmek isteyebilirdi.Duştan sonra biraz rahatlamıştım.Üzerime Oteldeki ilk günüme uyabilecek,Gamze'nin önerisiyle lacivert kumaş pantolon ve beyaz gömlek giydim.Saçlarımı at kuyruğu şeklinde toplayıp recepsiyona indim.Gamze beni diğer recepsiyonist arkadaşlarıyla da tanıştırdı.Ön büro Müdürü Ahmet Bey diğer recepsiyonist Ayça ve şuanda vardiyası gereği aralarında bulunmayan Mert,Back office de çalışan muhasebeci biri bayan biri erkek iki personel daha.Hepsi çok sıcak bir şekilde karşılamışlardı beni.Oteli gezdikten sonrada ilk gün Recepsiyonda kalmamı,Okuldaki öğrendiklerime benzer kurallarla ilgili dökümanları okumamı istemişlerdi.1 yıl boyunca okuduklarımın gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmadığını öğrenmem çok uzun süreceğe benzemiyordu.Gamze'nin ilk baştaki soğuk tavırları oteli gezerken değişmiş,bar,mutfak,kat ve diğer personellere beni tanıtırken daha sıcak bir hal almıştı.Aynı odayı paylaşacağımız söz konusu olduğu için bu yeni hali daha çok hoşuma gitmişti.Tüm oteli gezmiştik.İlk etapta aklımda kalması mümkün olmayan her türlü bilgiyi Gamze Nejla Hanım'a anlattım demek için birbiri ardına sıralıyordu.Otelin Haritasal yapısı..Kaç nolu odaların hangi manzara baktığı,oda özellikleri,banyo ve yatak çeşitleri,şekilleri,kasa şifreleri,minibarın içindekiler,bulunması gereken banyo malzemeleri,havlu,yastık ve daha niceleri...Bunların hepsini bir günde öğrenmem mümkün değildi..Ayrıca ben hangi görevde çalışacağımı bilmiyordum.Nejla Hanım'ın kafasındaki plana göre ben joker olacaktım.Restaurant bölümünde karşılaştığımızda bana "Bu işi yapmak istiyorsan,işin mutfağını bileceksin..Her yerde olmalısın,her işi yapmalısın"demişti.Stajyer olduğum için tabi ki benim de amacım öğrenmek olacaktı.Ama bunu maaşlı bir çalışana söylemiş olsaydı eminim benim gibi gülümseyerek karşılık vermezdi.Oteldeki personelin çoğu dil bilen,ama okulunu okumamış insanlardan oluşuyordu.Tabi ben ilk etapta hepsinin bizim gibi Turizm liselerine gitmiş,yıllarca dil eğitimi görmüş,sonrasında üniversite ile sonlandırmış olduğunu düşünmüştüm.Oysaki zamanında iş imkanı olmayan yerlerden göç etmiş,zamanla turistlerden yabancı dil öğrenmiş genç erkeklerden oluşuyordu. Otel gezimiz bitmişti.Recepsiyonda oturup otele nasıl check in nasıl check out yapılıyor gözlemlemeye başladım.Gamze bana kullandıkları programı öğretmeye başladı.Kolay görünüyordu.Ancak ilk iş tecrübem olduğu için nedense yanlış bir şey yapmaktan,rezil olmaktan korkuyordum.Bir kaç saat sonra programa hakimiyetim artmış ilk check-inimi bile yapmıştım.Ön büro müdürü Ahmet gerçekten de iyi birine benziyordu.Bana inanılmaz derecede yardımcı olmuştu.Ben birkaç gün Gamze'nin vardiyasını takip edecektim.Vardiya bittiğinde Gamze'yle birlikte istirahat için odamıza çıktık.Yorgunluktan ölmek üzereydim.Ama Gamze güne yeni başlıyor gibi bir hali vardı.Arkadaşlarıyla birlikte Bodrum'a bara gideceklerini söyledi.Beni de davet etti.Belki daha sonra olabilir şeklinde cevap verdim.Bodrum'a inmek istemiyordum,mümkünse bir daha asla!Çünkü Zaman'a aşık olduğum yer Bodrum'du.Şimdi tekrar onunla birlikte gezdiğimiz yerleri görmek istemiyordum.Belki de yazın Artistle birlikte buraya gelmişlerdir diye düşündüm.Bu kadar kıskanç olduğumu daha önceden bilmiyordum.Artist'i şimdi daha iyi anladığımı düşünüyorum.Zaman'ı o da seviyordu ve başka birisine kaptırma hıncıyla gelip bana onları yapmıştı.Zaman hala etrafımda dört döndüğü için Artist'e acıyıp Onu affetmeyi seçmiştim.Oysa şuan en az Artist kadar öfkeli hissediyorum.İnsanın sevdiği birinin bir başkasının yanında olduğunu bilmek gerçekten acı veriyordu.Bu yüzden tasavvufta dünyevi aşkı belki önemsemezlerdi.Dünyevi aşk zararlıydı.İnsanlara daha önceden aklına bile gelmeyecek bir çok şeyi yaptırabiliyordu.Yoksa Artist'i ilk gördüğüm anda bana yaptıklarının acısını ondan çıkartma fikrim neden gelmişti?Yine başladım biliyorum.Aslında beynimde sürekli var olan düşünceleri dile getiriyorum.Gerçekten aklımdan bir an olsun çıkmıyor ki!Zaman keşke seni affedebilseydim..

EYLÜL AYAZI#Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin