How Can I Be Homophobic My Bitch Is Gay | 2MinJin |

Her Rüyanın Sonunda Uyanırsın

Medyayı Alon7Ang7l askim cicegim atti bana, kullanmak istedim bu bolumde <8 (tesekkurler tekrardan :"))

Ya bu kismi yazmak istiyordum dgshsh ust uste fazla gelebilir, uyari koyacagim gecebilirsiniz ><

Diğeri kadar uzun degil zaten sadece icimden geldi shshxhskwsh (sapik olmadigimi aciklamaya calisirken benim hasbihal :])

!!Yetiskin icerik!!

Seungmin

İnsan uykusunu aldığını hisseder de kalkmak istemez ya yataktan? İşte tam o anı yaşıyordum.

Kendimi, saçlarımda hissettiğim hafif dokunuşlar ve duyduğum kısık sesli şarkı melodilerinin eşliğinde şımartılmış hissediyordum.

Kaşlarımı çatarak uyanmamın nedeni hissettiğim bu iki duygusal dokunuşu aynı kişinin yapmasıydı.

Hyunjin'in kadife sesi kulaklarıma bayram yaşatıyordu adeta ancak ikinci bir kişiyi hissedemiyordum.

Minho yanımızda yoktu?

Şımarıklığı bir kenara atıp açtım gözlerimi.

Hyunjin'in şefkatli bakışları beni esir düşürürken erimemek için zor duruyordum.

Şu zamana kadar onlarsız nasıl yapmıştım ben?

Çıplak tenine bir öpücük konurdum. Saçlarımı okşarken mırıldandı. "Günaydın sevgilim." Her şeye bedeldi bu söz işte.

Sevgilim.

Minho ve Hyunjin'in sevgilisi.

Onun önüne gelen tutamları kulağının arkasına yerleştirip fısıldadım. "Günaydın meleğim."

Vücudum uyku hâlindeyken resmen Hyunjin'in üstüne yerleşmişti, kim bilir bir de Minho varken ne hâllere girmişimdir...

"Minho nerede?" Kaşlarımı çatarak bakındım etrafıma, sanki bir tarafım ona aitmiş de onsuzluktan huysuzlanmış gibiydi.

Hyunjin elinin altındaki telefondan saate baktı. "Spora gitti Ruh Hastası Manyak. 15 dakika sonra oda servisi gelecekmiş, kahvaltıya yetişecekmiş Deli."

Dün gece yaşadıklarım bana oldukça yetmiş, sporcu olmama rağmen yorgunluktan bayılacağımı hissetmiştim.

Ve Minho o gecenin sabahında spora gidecek enerjiyi kendisinde bulmuştu?

Ah, dün gece...

Hayatımın en güzel gecesiydi desem fazla olmazdı, kesinlikle olmazdı.

Aklıma gelen görüntülerle sırıttım, utanmam gerekebilirdi ancak o kadar güzeldi ki utanmaya fırsat bulamıyordum o anları düşünmekten.

Hyunjin kollarından birini belime doğru dolayıp kendisine çekti beni.

"Ne sırıtıyorsun öyle?" Aynı şeyi düşünüyorduk, bunu hissedebiliyordum.

Biraz daha yükselip göz göze geldim onunla.

"Dün gece" dedim, başımı yana yatırarak gözlerimde utanmadan uzak bir koyuluk hakimdi. "Çok güzeldi." Bacağımı onun iki bacağının ortasına koyup dizimle aletine baskı yaptım.

Dudaklarını yalayıp saate baktı tekrardan.

"10 dakika" diye fısıldadı belli belirsiz. Eli belli belirsiz fısıltısının sakinliğinden uzak sert sayılabilecek bir şekilde kalçalarımı yoğurdu.

"Hiç seninle başbaşa vakit geçirmemiştik değil mi Kim?" Dudaklarımı asla öpmüyordu ancak bakışları ve sıcak nefesi oradan ayrılmıyordu. Alt dudağımı dişlerim arasına aldıktan sonra başımı iki yana salladım.