How Can I Be Homophobic My Bitch Is Gay | 2MinJin |

Aşk Cesaret İster Seungmin

Avm'nin ortasinda kahkaha atarak ağlamaya başlayan yazarınızdan selamlar :3

İyi okumalar seviyorum sizleriii ♡♡

Seungmin

"Uyanman gerek." Hyunjin sabrının sınırlarına gelmiş yumuşak ancak hızlı bir biçimde saçlarımı karıştırdı, bir yandan da uyanmamı söylüyordu.

Uyanmak istemiyordum, bu yatağa gömsünlerdi beni.

"Minho suyu uzatsana." Hyunjin boynumu gıdıklarken seslendi Minho'ya. Ama ıslatmak hiç etik kaçmazdı. Üstelik bana kıyamazlard-

"Hay amına koyayım!" Boğulmuşum gibi sıçradım yataktan. Soğuk su saçlarımdan damla şeklinde akarken ikisi önümde kıkırdıyordu.

Kırıcı.

"Bir an kış uykusuna yattın sandım." Minho ıslak yüzümü umursamadan burnumun ucunu öptü. Hyunjin yanımdan kalkmış saçımı kurulamam için havlu getirmeye gitmişti.

Dün ani bir kararla Hyunjinlerde kalmıştık, daha doğrusu Hyunjin'in annesinin ısrarlarına göz yumamamıştık.

Gerçi bizim için hava hoştu.

"Annem işe gitti ama kahvaltıyı hazırlamış inelim de yapalım kahvaltımızı." Hyunjin elindeki havluyu bana uzatmadan direkt kendisi saçımı kurulamaya başladı.

Şımarık veya mızmız bir çocuk olmadım asla ancak onların bana olan ilgilerine hayır diyemiyordum. Daha fazlası olsa sesim dahi çıkmazdı.

"Yeji nerede?" Hyunjin etrafında bakındı önce, daha sonra da saate baktı. "Kursu vardı onun, annemle çıkmış olmalı." Ben esneyerek kalktım yataktan.

Suyla ıslanmış olsamda uyanamamıştım hâlâ.

Minho şarjdaki telefonuyla ilgilenirken baktı ikimize. "Kulüp antrenmanı varmış bugün." Hyunjin oflayarak geriye yatırdı başını. "Bugün cumartesi ama!" Küçük bir çocuk gibiydi.

O uykulu hâlimden beklemediğim bir enerjiyle yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Aşırı tatlı gelmişti gözüme. Tatlı tatlı gülümsüyordu bana meleğim. Tam karşımızda dudağını büzmüş diğer bebeğime yöneldim.

Onu da yanağından öpecekken o çevik bir hareketle bir elini belime, diğerini enseme yerleştirip dudaklarını benimkiyle buluşturdu.

Tamam bu öpüşmeyi bitiremiyorduk.

"Aklımı kaçıracağım ya." Hyunjin sabrı tükenmiş bir sesle söylendi ve hızla yanımıza geldi. Minho elini yanağıma koyup okşadı orayı ve yavaşça ayrıldı benden. "Gel bakalım sende." Hyunjin dudaklarını yalayarak baktı Minho'ya ve Minho'nun ona adım atmasını bekledi. Minho başını ona uzattığında gülerek başını geriye attı. Minho kaşlarını çatınca Hyunjin beklemediğim bir anda dudaklarıma yapıştı.

Kışkırtıcı pezevenk.

"Manyak" Minho gülerek gözlerini ovuşturdu. Umutlanmıştı çocuğum.

Hyunjin'in boynuna doladım kollarımı kendime daha çok çektim. Bir daha meleğimle bu şekilde olamayacağım diye çok korkmuştum.

Gerçekten değiştirmişlerdi beni.

Hyunjin'den ayrıldım. Hyunjin'in kapanan göz kapakları açıldı yavaşça. Minho kollarını iki yana açtı, bu sefer pislik yapmadı Hyunjin.

Hyunjin aynı benim ona yaptığım gibi kollarını Minho'nun boynuna doladı. Sanırım birbirimize asla doyamıyorduk, ne kadar ileri gidersek gidelim, ne kadar zaman geçirsekte beraber birbirimize doyamıyorduk.