SADECE SEN

4.BÖLÜM

Geçmiş Zaman

Fatih için hayat şimdi başlıyordu. Hayranı olduğu daha doğrusu aşık olduğu kadın ile tanışmış üstelik birlikte reklam filmi çekecekti.

Fatih'in hayatı hep zorlu geçmişti daha küçük yaşta babasını kaybetmesiyle annesine 12 yaşından beri bakıyordu genellikle sokakta ayakkabı boyar yada mendil satardı. Hakkı dedenin elinden tutması ile sokaklardan kurtulmuş spor salonu açmıştı tabi hala borcu olduğu içinde arkadaşının taksisiyle geceleri taksiye de çıkıyordu buna rağmen hayatı hep çok sevmişti. Yaşamak güzel şeydi.

Melike ve Veysel ile birlikte Fatih kuaföre gitti. Fatih için yeni bir imaj gerekliydi. Saçları kesilmiş sakalları düzeltilmişti Melike ise elinde dergi onları beklerken oturmuş dergiyi okuyordu bazen de çalışanları kırmayıp fotoğraf çektiriyor, sohbet ediyordu.Fatih ise imaj değişikliği istemiyordu Melikenin ona kabul etmesi için bakması yetmişti sırf o da istiyor diye kabul etmişti  bu kız canını istese hiç düşünmeden verirdi onun bakışlarına dayanamıyordu.  Melikeyi az çok tanıyordu çalıştığı takside onunla ilgili konuşulanları duymuştu hep. İlk önceleri şaşırmıştı yok canım hayran abartısı demişti ama zamanla onu görmeden tanımış takdir etmişti. Daha sonra bu takdir sevgiye dönmüştü.

Bir gece yolcu bıraktıktan sonra bir set çalışanı adam taksiye binmişti. Telefonda melike den  bahsetmişti sette mütavazi oluşundan insanlara yardımcı olmasından bahsetmişti ilk önce şaşırmıştı ama sonra set çalışanlarını çoğunlukla taşıyınca her söylenilene şaşırmıştı sonra Melike Arslanı merak etmiş internetten bakmıştı. O günden sonra onun haberlerini hep takip etmişti.

Fatih hazır olunca Melike gözlerine inanamamıştı. Üzerindeki t-shirt  kaslarını belli ediyordu tamam ama şimdi üzerindeki takım ve saçlarla muhteşemdi. Ağzı açık baka kalmıştı bu adamı bir müzeye kapatmak gerekti fazla yakışıklılığı sağlığa zarardı.

Melike Fatih'e yaklaştı önceden de iyiydi  şimdi de. "Bu zamana kadar nasıl fark etmediler seni. Bu işte çok kalacak gibisin " dedi.
Fatih tebessüm etti , bu kadın onu beğenmiş miydi yani. O ise işte çok kalmaktan ziyade onun yanında kalmak istiyordu.

"Hadi gidelim artık" dedi Veysel gün neredeyse bitmek üzereydi.

Çekim gizli yapılacaktı Veysel ve yönetmen olan ablası ile birlikte onları çekeceklerdi. Hem kimse duymadan bitireceklerdi iptal olmaması için ya da tehdit edilmemek için hem de Melike ilk defa iç çamaşır reklamında oynayacaktı rahat olması için böyle yapmışlardı. Veysel onun sınırları olduğunu çok iyi biliyordu.

Melike bu tarz teklifleri hiç kabul etmemişti ama bu sefer mecbur kaldığı için kabul etmişti. Üstünde beyaz bralet ve string vardı. Fatih'in ise iç çamaşırının üzerinde eşofman vardı. Üstü çıplaktı kasları melikeyi yutkundurmuştu. İlk defa böyle bir şey hissediyordu. Melike üzerinde ki sabahlığı çıkardı Reklamın konusu kız sabah yataktan iç çamaşırıyla kalkıp sevgilisine sarılıyor sonra da öpüşüyorlardı.

Çekim boyunca Fatih, Melike rahat olsun diye ona bakmamış hazır olunca da sadece gözlerine bakmıştı. Sarılmaları gerekince fatih istememişti Melike onun utandığını düşünmüştü ama azlında o kendini kötü hissetmesin ye dokunmuyordu. Melike, Fatih'in ellerinden tutup sırttında birleştirmişti. Fatih kızı öpmesi gerekince Melike'nin daha önce hiç bir reklamda öpüşmemesi  aklına gelince kızın alnından öpmüştü. Yönetmen bu hareketi daha çok beğenmiş ve öpüşme lerine gerek kalmamıştı

Birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı Fâtih zaten onu görünce tekrar aşık olmuştu. Melike ise ondan hoşlanmıştı. Melike ve Fatih birbirlerine sarıldı. Yönetmen kesince melike dolu gözlerle ona baktı.
"teşekkür ederim " dedi fatih ise şaşırmıştı.

Veysel reklamı bitirmiş ,kanallarla yarı fiyatına anlaşmıştı ,önemli olan para değil sonrasıydı . Her şey planladığı gibi olursa hem Melike dünyaca ünlü isimler arasına girecek hemde ülke yeni bir yüz görecekti.

"Bundan sonrası şansımıza artık. Fatih bırakalım seni "dedi Veysel . Melike Veysel'e dönüp "ben bırakırım, her şey için teşekkürler "dedi ve oradan ayrıldılar .

Fatih'i evine Mlike bırakacaktı, ikisi odadan çıkınca Veysel elindeki telefonla bir kaç mesaj yazıp "işte her şey bu kadar kolay, bitmene çok az kaldı "deyip gülmeye başladı. Çünkü onun da alacağı bir intikamı vardı.

Şimdiki zaman

Melike gözlerini yavaş açmış ,karşısında gördüğü adam ile yutkunmuştu. Bu adamdan nasıl kurtulacağını bilmiyordu. Sahi bu adam onu neden kaçırmıştı ki...

"Bana ne yapacaksın ? "

....

"Öl-dürecek misin" diye sordu korkuyla. Adam bir hışımla ona döndü gözlerini korkuyla açıp ona baktı sonra bir şey söyleyecek iken sustu. Tekrar Melikeye bakıp "hayır öldürmeyeceğim" dedi

"Ne yapacaksın peki"

"Zamanı gelince öğrenirsin "

"Ne zmanından bahsediyorsun sen, beni kaçırdın bilmediğim bu yere getirdin hemde düğünümde... "

"Evlenmeyi bu kadar çok mu istiyordun,."diyince Melike şaşırdı ses tonu acı çekiyormuş gibiydi. Melike düşündü aslında evlenmeyi hiç istemiyordu sadece mecburdu ama bunu ona söyleyemezdi ki.

"Bu seni ilgilendirmez beni burda tutamazsın" ağlıyordu artık "istediğin kadar para veririm ,yeter ki bırak beni. "

"Para çözecek mi her şeyi. "

"Beni neden kaçırdın o zaman "

Adam bir şey diyemedi kumanda ile tv açtı. Haberlerde hem melike ve Ahmet'in hemde eski nişanlısının fotoğrafları vardı. Melikeye baktığında elleriyle ağzını kapatmış içli içli ağlıyordu kanalı değiştirdi dayanamadı onu böyle görmeye. O adam için ağlamadını istemiyordu. Kimin için ağladığını bilmeden.

*****
"İstemiyorum, yemeyeceğim"

"Sen bilirsin yarına kadar yemek yok o zaman"

Melike yemeği çocuğu için yemeye mecbur kaldı kaşığı eline alıp çorbadan içti ama çorba daha önce yediği gibiydi. Ona Fatih'i hatırlatmıştı hem ağlayıp hem yemek yedi.

Adam mutfaktan çıkıp en yakın arkadaşını aradı .

"Durumlar nasıl "

"Her yerde Melikeyi arıyorlar "

"Güzel, şüphe çekti mi "

"Hayır, annen gerçeği bilmediği için hala ağlıyor o yüzden adamları evin önünden bile çekmişler "

Telefonu kapatıp pencereden dışarıya baktı artık intikam vakti yaklaşmıştı.

Sevdikleri acı çekecekti ama yapacak bir şey yoktu artık. Kılıçlar çoktan çekilmişti.