Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~
Valverde, "Selam."
Carina, "Selam?
Valverde, "Nasılsın görüşmeyeli?"
Carina, "Gördüğün gibi, her neyse Martin nereye gitti?"
Valverde, "Sevgilin sanırım?"
Federico'ya doğru bir adım atıp ona yakınlaştım.
Carina, "Martin ve ben sadece arkadaşız."
Benim yaptığım gibi oda öne doğru büyük bir adım atıp aramızda ki mesafeyi sıfıra indirdi. Cevap vermek yerine elleri belimi bulunca, ellerimi refleks olarak göğsüne koymuştum.
Bir elini belimden çekip yüzümdeki saçları kulağımın arkasına sıkıştırdı. Ben şaşkınlıktan kaskatı kesilirken yüzüme doğru yaklaşmasıyla şoktan şoka girmiştim.
Beni öpeceğini düşünürken dudaklarımı es geçip kendi dudaklarını hafifçe yanağıma değdirdi. Gözlerim otomatik olarak kapanmıştı.
Daha sonra kafasını boynuma gömüp bir süre öyle sessizce durdu. Federico'ya her seferinde yenik düşmekten bıkmıştım. Kendimi geri çekeceğim sırada söyledikleriyle duraklamıştım.
Valverde, "Seni haketmediğimi biliyorum, belki de artık çok geç ama seni gerçekten çok özledim."
Söyledikleri kafamın karışmasına yol açmıştı. Ağzımı açıp tek kelime söyleyememiştim. Ayak sesleri duyduğumda hızlıca kendimi geri çektim. Gelen kişi Martin'di.
Derin bir nefes aldım. Bu çocuk sürekli tam zamanında yetişiyordu gerçekten. Martin'in yanına gidip koluna girdim ve geldiği yolu hızlıca geri döndürdüm.
Gavi, "Tanrım, iyi misin sen?"
Carina, "Sus sus. Tam zamanında geldin. Tanrı seni benim götümü kurtarman için göndermiş kesinlikle."
Gavi, "Hiçbir şey anlamıyorum."
Martin'i çekiştirip bizimkilerin oturduğu masanın bir yanında ki boş masaya oturttum. Tabi ki bizim grubun bakışları bize dönmüştü.
Dybala, "Orda ne işiniz var? Gelsenize yanımıza."
Carina, "Paulo sus! İşimiz var işte. Karışma sen."
Paulo "ne bok yerseniz yiyin." bakışını atıp önüne döndü ve sohbetine kaldığı yerden devam etti.
Martin bir açıklama beklermiş gibi yüzüme bakıyordu. Şuan bu konuyu konuşmak istediğim son şey bile değildi gerçekten.
Carina, "Bak şuan sadece kafamı dağıtacak bir şeyler yapmak istiyorum. Yarın buluşalım her şeyi anlatırım ama şuan değil."
Gavi, "Sakinleş. Sen ne zaman hazır hissedersen o zaman dinlerim ben."
