Inexperto pero descarado, 6.

26 2 0
                                    

"Şımarık, arsız."

Desafío.

Omuzlarımdan düşürdüğüm beyaz gömleği yavaşça yere bırakmış, altımdaki ince şortu da aynı şekilde çıkartarak üzerine yerleştirdiğimde bakışlarım aynadaki yansımama çevrilmişti. Beyaz tenim, vücudumun belirli yerlerinde olan benlerim ve tüysüz oluşum bedenimi sevmeme sebep oluyordu, hafifçe gülümsedim. Altımdaki boxerı bu gece bir daha giyemeyeceğimin bilincinde olarak çıkartmış, kirli sepetine atarak küvete doğru ilerlemeye başladığımda suyu sonuna kadar açarak yüksek bir ses eşliğinde küveti doldurmaya başlamıştım. Yavaş adımlar ile küvetin sağında kalan rafa doğru ilerlediğimde banyo toplarından kırmızı olanı kavramış, içerisine sıcak su doldurduğum küvetin musluğunu kapatarak topu içine attığımda dağılışını izleyerek tekrardan rafa yönelmiştim. Şampuanlara göz atarak içlerinden bir tanesini kavrayıp kapağını açtığımda Taehyung'un saçları gibi kokanı tek seferde buluşum yüzümde bir tebessüm oluşturdu. Küvetin yan kısmına yerleştirerek yavaşça sıcak suyun içerisine girdiğimde sesli bir soluk vermiş, suya dağılan renkleri birbirine karıştırarak kıkırdadığımda kapının önünden gelen kalın ses tonu ile heyecanla dudaklarımı birbirine bastırmıştım.

"Burda kendimi çekmemi mi istiyorsun Jeon?"

Kaşlarım havalanarak beklemediğim tepki karşısında birkaç saniye şaşkınlıktan sessiz kalsam da yutkunmuş, bedenimi nereden ele geçirdiğini bilmediğim bir cesaretle dudaklarımı araladığımda arsız ve cilveli bir ses tonu kullanmıştım.

"Eğer ki sen orda kendini çekersen ben de burda kendimi parmaklayabilirim belki biriciğim, nasıl olur?"

"Bana meydan okuma Jeon, ne kadar arsız olacağımı bilemezsin."

Deminkinden daha arsız lakin baskın olduğu açıkça belli olan ses tonu kulağıma dolduğunda ilk defa duyduğum ton karşısında yutkunmuş, bakışlarımı kapıdan çekerek şampuanı kavradığımda bir miktar elime alarak saçlarımı köpürtmüş, ardından durulayarak keyifle mırıldandığımda kapıya vurulmuştu.

"Çık şuradan Jeon, sabrımı zorlama."

"Beni çıplak mı görmek istiyorsun biriciğim?"

"Ordan hemen çıkmazsan sadece görmekle kalmayacağım, Jeon. İkiletme."

Kurduğu cümlenin altında yatan ima bedenimi garip bir hissin kaplamasını sağlarken yutkunmuş, hızlıca bedenimi de durulayarak tam da Taehyung'dan beklenecek şekilde düzenli bir şekilde dizilmiş havlulardan birini kavradığımda birkaç saniye bornozla bakışmış, bedenime olmayacağı kanaatine varmıştım.

Küvetten sesli bir şekilde çıkarak bedenimi havlu ile sardığımda kapıdan gelen histerik gülüşü görmezden gelmiş, bedenimi kurulayarak saçlarımı başka bir havlu ile kuruladığımda ikisini de kirli sepetine atarak bakışlarımı kıyafetlerime çevirmiştim. İç çamaşırsız bir şekilde ince şortu bacaklarımdan geçirerek dolgun kalçalarımı tamamen sarmasını sağladığımda gömleği kollarımdan geçirmiş, birkaç düğmesini iliklediğimde derin bir nefes vererek kapıya doğru adımlamıştım.

Kilidi açarak bakışlarımı kapının eşiğine yaslanmış, elinde şarap kadehiyle beni süzen bedene çevirdiğimde sırıttım.

"Sonunda, Jeon."

"Kızma V, hem bak. Senin gibi kokuyorum."

Kıkırdayarak elindeki kadehi kavradığımda kaşları çatılmış, yatağa doğru ilerleyerek yavaşça üzerine yerleşmemin ardından kadehi başıma dikip komidinin üzerine yerleştirdiğimde Taehyung'un şımarıklığım karşısında sinirlendiğini hissedebiliyordum. Sert adımlarla yanıma adımlayarak çenemi kavrayıp birkaç saniyelik duraksamanın ardından şaşkınlıkla karışık korkuyla ona bakmama sebep olmuş, sinirle tehditvari bir şekilde konuşmuştu.

Blume des Todes.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin