duvarlar

161 17 55
                                    

duvarlarından gelen rahatsız edici tırmalama seslerini sadece fareler olabileceğini düşünmüştüm. çok fazla kafaya takmadım, çünkü evim tahtaydı ve biraz eskiydi, ayrıca küçük bi' ormanın yanındaydı. sıçanlar, böcekler, haşereler, evde her zaman bi' yerlerden çıkarlardı

bu evi yok pahasına almıştım, neredeyse bedavaya vermeyi teklif etmişlerdi. evde bazı köşelere fareler ve diğer böcekler için kapanlar, fare zehirleri ve kapsüller koydum. hatta sesler kesilmeyince eve böcek ilaçlama çağırdım ama sesler bi' hafta daha devam etti

bunları olabildiğince görmezden gelmeye çalıştım ama her gece bi' şeyin pençe ve tırnak sesleri evi dolduruyordu. sesler sadece duvarlarda değildi, sanki havadaydı, evin içindeydi, her yerdeydi! sanki tahtaya sürülen bi' bıçak sesi gibiydi. sesler odadan odaya beni takip ediyordu. bazen o kadar derinden geliyor ve o kadar artıyordu ki evin duvarlarında tırmalanmamış her kalmamıştı sanki

gece en sonunda yattığım odada başımın arkasındaki duvarda başlıyordu sesler. o kadar rahatsız ediciydi ki uyuyamıyordum, her gece sinirden dişlerimi sıkıyordum

yine de hiçbir şey olmamış gibi devam ettim ta ki bi' sabah korkunç bi' tırmalama sesi duyana kadar. bu sesler bi' süre sonra yumruk seslerine, ardından da tiz çığlıklara ve ağlama seslerine dönüştü. daha önce hiç böyle birşey duymamıştım

bu sefer böcek ilaçlama servisini değil polisi aramaya karar verdim. polisin ne olduğunu anlaması uzun sürmedi. duvarların içinden ufak bi' erkek çocuğu çıkardılar, benim duvarlarımın içinden...

çocuk pislik içindeydi, korkudan göz bebekleri büyümüştü, vücudunun her santimetre karesi titriyordu

polisler son birkaç hafta içerisinde yaşadıklarımı anlattım ve bu seslerin bi' fareye veya haşere ait olabileceğini düşündüğümden, hatta eve böcek ilaçlama çağırdığımdan bahsettim. şanslıyım ki polisler bana inandı

o akşamüstü çocuğun durumunu öğrenmek için polisi aradım, ancak anlatabilecekleri fazla birşey yoktu. çocuk açlık ve panik nedeniyle halisülasyon görüyordu. çocuğu bi' haftadır yanlışlıkla zehirlemediğim için minnettardım, evin her tarafında böcek ilaçları ve zehirleri vardı

çocuk konuşmaya başlamıştı, ancak polislerin dediğine göre bunlar hiç mantıklı şeyler değildi. duvarların içindeki bi' şeyin kendisini orada tuttuğuna inandırmıştı. o şeyin açlığını bastırmak için çocuğa ihtiyacı olduğunu söylüyormuş

herkes onun korkudan halisülasyon gördüğü ve hayal kurduğuna inanmıştı herkes. onun için kötü hissettim, ve zavallı çocuğa acıdım

ama sonunda biraz dinlenebilir ve rahat, sessiz bi' uyku çekebilirdim. o gece içimde hiçbir korku ve tedirginlik olmadan yatağa girdim

kısa bi' süre sonra gecenin sessizliğini parçalayan telefon sesleriyle irkildim. telefonu açtım ve kulağıma götürdüm. hattın öbür ucunda bi' polis memuru vardı, birkaç aramadan sonra çocuğun ailesini kolaylıkla bulmuşlardı. duyduklarım karşısında ufak bi' şok yaşadım

çocuk çok yakın bi' zamanda kaybolmuştu ve rapor edileli daha iki gün olmuştu

çocuğun o sesleri duyduğumdan beri yapıyor olması imkansızdı. tırmalama seslerin sebebi ne bu çocuk, ne fareler. korku birden göğsümün derinlerine bi' bıçak gibi saplanmıştı, başımın arkasındaki duvarda tekrar yavaşça başlayan tırmalama sesleriyle birlikte...

ᴋɪsᴀ ᴋᴏʀᴋᴜ ʜɪᴋᴀʏᴇʟᴇʀɪHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin