"Ben bu sabah cenneti tattım anne"

28 5 3
                                    

Keyifli okumalar...

🌼🍄

Yaptığın şeylerden sürekli pişman oluyorsan hatayı; bu kararları vermene sebep olanlarda aramaman gerekir. Bahanelerin arkasına sığınıp her şey unutulana kadar beklemek yerine kendinle yüzleşip doğrusunu yapamayacak kadar aptal olup olmadığını sorgulaman gerekir mesela.

Kendini kabine kilitleyip ağlamak bir çözüm değildi çünkü. Kaçmak için kendine sığınırken bütün sorununun sen olduğunu farkedince kafayı yemek için mükemmel bir kapan haline geliyordu belki ama bu içinde bulunduğum olayı düzeltmiyordu ne yazık ki.

"Hyunjin, lütfen çıkar mısın? Bak sorun her neyse konuşarak çözebiliriz"

Felix'in yoruldukça bozulan aksanıyla oturduğum soğuk fayanstan kalkmıştım. Suyu açıp yüzümü dakikalardır yaptığım gibi yeniden yıkamış ve gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalışmıştım.

Ama gözlerimin önüne Minho'yu öptüğüm sahne serildiğinde yeniden ağlamıştım utanarak.

"Hyunjin, lütfen aç kapıyı"

Felix'in kapıyı zorlamasıyla doğrulmuş ve boğazımı temizlemiştim.

"Felix, sınıfa dön"

Kapının arkasına asılı olan formayı giyerken Felix'ten gitmeyeceğine dair birkaç mırıldanma duymuştum. Islak saçlarımı geriye tarayıp kapıya yaklaşmış ve yeniden konuşmuştum çatlayan sesimle.

"Felix, lütfen git. Iyi değilim, konuşabileceğimi zannetmiyorum"

Birkaç dakikalık sessizlik Felix'in pes etmesiyle son bulmuş ve uzaklaşan adım sesleri ile derin bir nefes alıp açmıştım kapıyı.
Boş koridor beni bir nebze olsun rahatlatırken kıyafetlerimi elime alıp kabinden çıkmıştım.
Dolapların önüne geldiğimde Felix'i karşımda beklemediğim için ürkmüştüm.

Beni dinlememiş olması sinirimi bozarken yüzüne bakmadan dolabıma ilerlemiş ve formaları çantama koyup dolabı kapatmıştım.

"Sana sınıfa git demiştim"

Dolabın kapağını kapattığımda Felix yaslandığı duvardan ayrılmıştı.

"Seni görmek istedim"

Bıkkın bir nefes bırakıp yüzüme yapmacık bir tebessüm yerleştirmiştim.

"Çok teşekkür ederim, şimdi beni yalnız bırakabilir misin?"

Minik gözleri üzüntüyle kısılırken tavrımdan dolayı kızmıştım kendime.

"Peki"

Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Kırılmıştı ama  şu an konuşabileceğim son insanlardan biri bile değildi.
Felix sessiz adımlarla dışarı çıkarken dolabıma dönmüş ve telefonumu alıp bende çıkmıştım peşinden. Yüzümün şiştiğine emindim ama ne halde olduğuma bakacak kadar enerjik hissetmiyordum.

Bodrum kattan çıkıp sınıfların olduğu kata geldiğimde bakışlarım Bay Bang'ın odasını bulmuştu.

Dün yaşadıklarımızdan sonra yanına gidip konuşmam gerekti; hiç istemiyor olsam da özür dilemem gerektiğinin farkındaydım.

Adımlarım benden bağımsız bir şekilde Bay Bang'ın odasını bulurken duyduğum sesle bakışlarım okul panosunun önündeki bedeni bulmuştu.

"Hyunjin!"

Seungmin'in elindeki afişlerle yanıma gelmesini izlemiştim hareketsizce.

"Günaydın"

Sevimli tavrına karşı sessiz kalamamış ve tebessüm etmiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Feel My Rhytm / Hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin