Keyifli okumalar...
🌼🍄
"Yani sende onları yan yana görünce gidip ne yaptıklarını sormak yerine müdür yardımcısını dövdün"
Soobin elindeki sargı beziyle bana bakarken başımı iki yana sallamıştım.
"Yoo sordum tabi ki. O kadar da mal değiliz"
Soobin sargı bezini kenara bırakıp yatağa bıraktığım kremi almış ve yeniden konuşmuştu.
"Tabii canım; sadece müdür yardımcısını dövecek kadar malsın, değil mi?"
Gözlerimi bugün kaçıncı kez yaptığımı bilmeden tekrar devirmiştim.
"Jisung'a sulanıyor sandı-ah! Yavaş olsana!"
Soobin kremi parmaklarıma yedirirken üstünde krem olan işaret parmağını havaya kaldırarak beni susturmuştu.
"Ne asılması, sen kendinde mısın Hyunjin? Bay Bang'ı tanımıyormuş gibi konuşma. O bu dünyada kendi öğrencisine, hele hele daha 16 yaşında olan bir çocuğa yan gözle bakacak son insan bile değil!"
Konuşmasına karşı omuz silkerken devam etmişti sözlerine.
"Jisung'u çok kırdın. Bu defa öyle iki çikolatayla barışacak gibi değil"
Soobin kremin kapağını kapatıp sargıyı eline alırken sıkıntıyla bir nefes vermiştim.
"Farkındayım"
Soobin'in elimi sarmasını izlerken sessizce işinin bitmesini bekledim. Belki yanımda görmeyi beklediğim son insan değildi ama tartışmamızdan sonra benimle tekrar konuşacağını düşünmemiştim.
"Özür dilerim"
Soobin'in aniden konuşmasıyla bakışlarımı karşımdaki bedene çevirmiştim.
"Anlamadım"
Sıkıntıyla bir nefes verip oturduğu yerde geri çekilmiş ellerini kucağında birleştirip yeniden konuşmuştu.
"O gün... Kötü bir gün geçiriyordum; sana onları söylememem gerekti. Saçmaladım; özür dilerim"
Sessiz kaldım bir süre; pişmanlık dolu ifadesini inceledim. 'Affet' diye bağıran kalbimin sesini 'ya tekrarlarsa' diyen mantığım susturuyordu.
Bir insanı tanımak istiyorsan onu sinirlendir derdi hep annem. Sinirliyken kontrolsüzsündür; ağzından çıkan şeyleri ölçüp biçemezsin. İçinde biriktirdiklerini sorgulamadan dökersin ortalığa.
Soobin'e bakmıştım yeniden; kafamdaki kavgayı bir kenara bırakıp. Onunla geçirdiğim yılları düşünmüştüm.Bir kavgayla son bulacak bir arkadaşlık değildi bizimkisi; emindim.
Ama bu saatten sonra eskisi gibi olabilir miydik bilmiyorum. Onu her gördüğümde kafamda aynı sorular dolaşacaktı.
Evet, bir kavgayla son bulacak bir arkadaşlık değildi belki bizimkisi; ama eskisi gibi de olamayacağımızın da habercileri çok da uzakta değildi..🌼🍄
"Jisung kapıyı açar mısın artık?"
Uzun olan kapıyı çalmaktan yorulmuş ve elini indirip başını kapıya yaslamıştı.
"Kızgın olduğunu biliyorum, sadece konuşalım. Ondan sonra yine atarsın tribini"
Küçük olan gözlerini devirmiş ve önündeki kitaba dönmüştü. Abisinin birkaç dakika daha süren ısrarları en sonunda bitmiş ve yeniden sessizliğe bürünmüştü küçük olanın odası.
Sıkıntıyla bir nefes verip kitabını kenara bırakmış ve yüzünü avuçları arasına alıp bir süre boş bir şekilde karşısındaki duvarı izlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feel My Rhytm / Hyunho
FanficEğer Tanrı bir erkekle birlikte olmamızı uygun görseydi vücutlarımızı ona göre yaratmaz mıydı? Eğer öyle olsaydı Adem tek başına yaşamaz mıydı; neden bir Havva'sı vardı? Peki mantığımın bana sunduğu yüzlerce örnek karşısında kalbim neden inatla hızl...