ESİR +18

1-

Merhaba kuzucuklarım umarım hikayemi beğenirsiniz ve ne zaman başladığınızı yorumlarda belirtirseniz sevinirim yorum ve bol bol beğenmeyi unutmayınız çünkü yorum ve oya göre atacağım bölümleri bana destek olursanız sevinirim ❤️

Mesai'm bitmişti kabanımı askılıkdan alıp üzerime giydim kabanın altında kalan saçlarımı çıkarıp çantamı boynuma geçirdim arkadaşım arkadan gelip omzuma dokunmasıyla ona baktım

"Bugün içmeye gelicekmisin "

"Mm yok bugün çok yorgunum Nalan sen git "

"Hep böyle diyorsun Azra ne kadar sıkıcısın "

"İçmekle aram yok benim siz eğlenin "

"Okay baby ben gidiyorum seni öpüyorum muck "

"Deli kız "

Yaptığı şapşik hareketler beni güldürmüştü elimi saladım arkasından  herkes içmeye gitmişti baya heycanlı gözüküyordu göz devirip ofisten çıktım saatime bir baktım saat çoktan on ikiyi çeyrek geçiyordu bu saate evime giden otobüs bulamam yollar tekin değildi eve yanlız gitmek istemiyorum en iyisi bir taksiye binsem iyi olucak biraz bekledikten sonra bir taksi gördüm elimi havaya kaldırıp taksiye dur işareti verdim beni görmeden geçti tanrım bu saate niye arabalar dolu tam ümitsizliğe kapılmıştım ki bir taksi beliri verdi elimi kaldırdım içeri doğru bir yoklar derecesinde bakış attım acaba boşmu diye taksi önümde gelip stop ettmesiyle çok sevinmiştim kapıya doğru koşarak hafiften içeri doğru girdim kapıyı çekip şöföre ineceğim adresi harfi harfine söylemiştim söför amca aynadan bana bakıp kafa salladı onaylar derecede arabanın içinde kendimi düzeltmiştim dışarısı Baya soğuktu acıyan ellerimi ovuşturup yanaklarıma katmıştım  çantamı boynuma dan çıkarıp arabanın köşesine kattım yolu seyrettim insanlar bu soğukta dışarıda gülüşüyorlardı bir genç toplugu birbirleriyle şakalaşıyordu yordu bir bankta duran yaşlı amca kartonlarla yatacağı yeri düzenliyordu bir teyzenin güçlükle yolda yürüyordu derken bir telefon sesi gelmesiyle irkildim elimi çantama doğru attım çantamı karıştırıp kendi telefonumu buldum iyide benim telefonumdan gelmiyor bu müzik de benim telefon müziği değil ki etrafı aramaya başladım söföre bakıp.

"Sizin telefonunuzmu çalıyor acaba "

"Hayır hanımefendi "

Söföründe değilse kimin bu koltuğun altından yanıp sönen bir ışık gelmesiyle elimi oraya doğru atıp telefonu elime aldım siyah bir telefondan yılmaz diye arayan biri vardı

"Pardon bu telefon sizin mi "

"Hayır kızım galiba bir müşterinin olmalı "

"Ooh o zaman size mi veriyim sahibini bulursunuz "

"Kızım bana bir iylik yapıp sahibiyle siz konuşurmusunuz iş güçten ben bulamam bende kalır "

"Tamam amca ben halederim "

"Teşekkürler kızım "

"Rica ederim "

Elimdeki telefonu çantama koydum söför ineceğim durağa gelip durdu elini koltuğa katıp bana baktı

"Geldik kızım "

Demesiyle önüne döndü elime çantamı alıp ineceğim durakta indim bir kaç adımlık yol yürdüdükten sonra evime varacaktım aniden durdum cantamın fermurarını açıp telefonu elime aldım açma tuşuna bastım kilit yoktu ekranı kaydırıp rehberi aradım ekranda bir kaç saniye ekranı çevirmemle rehberi bulmuştum arama kısmına annem yazdım çıkmadı herhalde annesinin telefonu yok galiba silip baba yazdım o da yoktu sonuç yok diyordu babasının numarası da mı yok rehberi aradım şans eseri ikinci telefonum yazısını görene kadar hemen bir heycanla numarayı tıkladım çalıyordu bir saniye sonra telefon açıldı.