Geçmişten bir alıntı

22 4 6
                                    

"Bazen dilediğimiz en basit şeyler, hayatımızı hiç beklemediğimiz bir şekilde değiştirebilir"

"Hadi Ahdelam bak salıncaklar boş" diye bağırdı alp. Hiç bişey olmamış gibi parka salıncakta sallanmaya gidiyorduk resmen. "Alp sence doruğa ne oldu?" alpin birden yüzü düştü. Yavaşladı ve bana döndü
"Ahdelam hadi parka geldik eğlenelim biraz" dedi ve gülümsemeye çalıştı. Beni duymamazlıktan geliyordu. Ama neden? "Alp konuyu değiştirmeye çalışma lütfen" dedim ama alp bunu da duymamazlıktan gelerek salıncaklara doğru ilerledi.
Bu şehirde neden hiç insan yok? Hava güzel ve ona rağmen parklar bomboş, bu beni korkutmuştu. Alpin yanına doğru gittim ve salıncağa oturdum "Ahdelam hatırlıyor musun, eskiden abinle veya annenle her kavga ettiğinde hemen bize gelir beni kolumdan tutar parka getirirdin" dedi alp. Bir an aklım geçmişe gitti ve yüzümde bir gülümseme oluştu. "Evet hatırlıyorum, parka gelir gelmez salıncaklara koşardım çünkü onlar bana özgür hissettiriyordu"
~~~~~~~
10 sene önce.
"Ahuela kızım hadi bırak o defteride gel yemek ye." Biz günde niye üç kere yemek yemeliyiz ki. Bir kere yiyince doyuyor insan. Yemek yiyeceğime başka şeyler yapabilirim. "kızım bak oturduk seni bekliyoruz hadi ama" diye seslendi annem. "Anne ben aç değilim siz başlayın" bunu dememle annemin tekrar bağırması bir oldu "Kızım deli etme insanı gel buraya yemek ye." "Ya anne istemiyorum. Hem ben artık kurallarınızdan bıktım. Gidiyorum ben!"  " nereye gitmeyi düşünüyorsun?" " yandaki alp varya onunla beraber sokağın sonundaki Parka gideceğim" "iyi tamam, geç kalma akşam namazında bahçede yada evdesiniz. Anlaşıldı mı?" " anlaşıldıııı" hemen ayakkabımı giyindim ve alplere koştum. Zile bastığımda kapıyı sibel teyze açtı. "Sibel teyzecim merhaba" dedim "Hoşgeldin kızım hayırdır" "Sibel teyze alple parka gidebilirmiyiiizzz?? Akşam namazında en geç bahçede yada evde oluruz" dedim. biraz düşündü ve "eh iyi hadi bakalım." dedi ve içeri geçti. "1 küçük 2 küçük 3 küçük penguen 4 küçük 5 küçük 6 küçük penguen 7küçük 8 küçük 9 küçük penguen 10 küç-" "10 küçük pengueeennn" Bu şarkıyı hep alpi beklerken söylüyorum ve 10 küçük penguende gelmezse kızıyorum ona. "Ahdealm sen yine kime kızdın?" diye sordu alp. "Ya alp annem tutturdu yemek ye yemek ye, ama ben aç değilim ki. Anneme dedim bunu kızdı bana. Ben niye annemgil dediğinde yemek yemek zorundayım ki?" Alp güldü. Alp bana güldü. "Sen bana mı gülüyorsun?" diye sordum "Evet" dedi ukala ukala. "Nedenini öğrene bilir miyim?" dedim. Biraz bana baktı sakimleşmeye çalıştı ve " Ahdelam bu kavga değilki. Sen yine kendi kendine saçma şeylere sinirlenmişsin" dedi. "Yooo ne alakası var" alp tam bişey dicekti ki lafını böldüm "aaa bak salıncaklar boş hadiii" dedim "ama ahdelam ben daha bişey diyecektim" Ona döndüm ve duymamazlıktan gelerek "Hadi alppp o kadar parktayız, gel eğlenelim biraz" dedim ve o da pek zorlamadan geldi. Salıncaklara bindik ve en az yarım saat sallandım. Alp arada gidip başka şeyler yapıyordu ama ben buraya aslında sırf salıncağa binmeye geldim. Ayağımı yerden kestiği için bana özgür hissettiriyor. Heleki hızlı bir şekilde sallanınca o kadar güzel bir hiss oluyor ki benim için. Bu yüzden de zaten at binmeye gidiyorum. Aynı hisleri ordada yaşıyorum, ama tek başıma değil. Atımda benimle beraber özgürleşiyor sanki ve beraber gökyüzünde uçuyormuşuz gibi oluyor. "Hoop ahuela alp. Ne yapıyorsunuz siz burda?" "BORRAAAA" diye bağırdım mutlu bir şekilde. Bora iki haftalığına camiyle birlikte kampa gitmişti. Onu çok özlemiştim. O benim ikinci abim. "Neden bana parkta olduğunuzu söylemediniz?" dedi. Alp hiç bana söz hakkı vermeden "Ya Ahdelam yine annesiyle kavga ettiğini sanıyor" dedi ve bu sefer her ikisi güldü. "Ya gülmeyin ya" dedim. "Tamam Tamam kızma" dediler tatlı bir sesle ve bana sarıldılar. Tam devam oynamaya gidiyorduk ki akşam ezanı okunmaya başladı. "Eyvahhh" dedi alp "Hadi koşun bahçeye" dedim. Borada zaten bu akşam ezanı kuralını bildiği için hiç sorgulamadan bizimle beraber koştu. Allahtan park uzak değildi ve 5-6 dakikada gelmiştik bahçeye. Alplerle bahçelerimiz ortaktı ve bu yüzden istediğimiz kadar dışarıda oyun oynaya biliyorduk.
~~~~ "Ben yoruldum ya" dedim ve kendimi çimlerin üstüne bıraktım. "Al benden de o kadar. Bende bittim" dedi bora ve o da yanıma uzandı. "Ben yorulmadım ama yinede uzanayım yanınıza" dedi alp. Hepimiz gökyüzünü izliyorduk. Ve birden yıldız kaydı. "Hadi çabuk dilek tutun" dedim. Bir kaç saniye sonra "Ee ne dilediniz?" diye sordu Alp.
"Ben çok huzurlu, mutlu ve sizlerin de olduğu bir gelecek diledim." dedi bora. "Bende tıpkı şu macera filimlerindeki gibi bir hayat diledim. Full Macera başımızda bela ve biz onları yeniyoruz" dedi Alp. "Ay alp ya başka bişey bulamadın mı sende" dedim bana baktı ve "sanki sen daha güzel bişey diledin" dedi "Tabiki daha güzel. Ben büyünce en az iki ülke gezmek istiyorum. Ve o ülkelerden birinde tatlı bir çocukla tanışıp onunla evlenmek istiyorum" dedim ikiside bana baktı ve bir ağızdan "Sen tam bir kızsın" dediler. Bişey diyecek gibi oldum ama uykum buna izin vermedi. Göz kapaklarım ağırlaştı ve uykuya daldım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Selaaammmm. Biliyorum Cuma demiştim ama dün misafirimiz vardı ve bölüm yazmaya gelemedim. Kusura bakmayın.
Umarıö beğenmişsinizdir.

Ayrıca Bu önümüzdeki hafta bölüm atamaya bilirim çünkü sınavlarım var.

Sizleri seviyorum. Ve bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle.

GERÇEĞİN peşinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin