GERÇEĞİN peşinde

Yeni bir başlangıç?

"Bazen kazanmak için, sıfıra kadar düşmek lazım"

Doruğu arkamızda bırakmıştık. Meriç kalabileceğimiz bir yer ayarlamıştı ve şimdi oraya gidiyorduk. "şimdi her şeyin suçlusu doruk mu?" diye sordum. Kimseden çıt çıkmadı. "Hey, cevap versenize" dedim fakat yine kimseden ses çıkmadı. Bende daha fazla zorlamadım ve yolun geri kalanını uyumakla geçirmeye karar verdim. "Ahdela hadi kalk, bak geldik." alpin sesini duyar duymaz uyandım. "Tamam tamam kaltım" dedim. Tenha bir yerdi. Ormana benzer bir yerdeydik, karşımda ne büyük nede küçük olan bir ev vardı. "Burası eskiden anneanneme aitmiş, son doğum günüme hediye etmişti bana." dedi meriç. Ona baktım, ama o gözlerini kaçırdı benden. İçeri girerken merice seslendim. "Meriç, bi gelir misin" bana baktı, biraz durdu ve bana doğru geldi. "Meriç, bişey mi oldu? neden böyle soğuksun bana karşı?" dedim. "Yok ya bişey olmadı. Alt tarafı çocukluk arkadaşım hapise girdi ve içindeki piskopat büyüdü." dedi. "Meriç, bunu konuşmuştuk ama" dedim. "Ahuelam ama beni anlamaya çalış. Kimsem yokken o vardı benim yanımda. Biz hep birbirimizi koruduk kolladık. Her ne kadar nefret etsekte birbirimizden o benim için çok önemli. Ve ben şimdi burda bir korkak gibi geri
çekildim, onu orda yalnız bıraktım." dedi titrek bir sesle. Ona sarıldım ve "Sen hayatımda gördüğüm en cesur, en güvenilir ve en sadık insansın. Onun kötü tarafını bilmene rağmen onu şikayet ermedin. Onun için özel bir avukat ayarladın, buda ondan kaçmadığını gösteriyor, ve en önemlisi onu orda bıraktıktan sonra yığılmadın ve bizi düşünmeye devam ettin. Biliyorum kolay değil ama güçlü olman lazım. Doruğu tekrar gördüğünde güçsüz bir şekilde karşısına çıkmak istemezsin değil mi?" dedim ve kulağına doğru "sen özgüvenli ve kendinden emin bir şekilde karşımda olunca, olduğundan da çok çekici oluyosun çimen gözlüm" dedim ve yanağına bir buse kondurdum. Tam gidiyorken eli belimi kavradı, yüzüme yaklaştı. Nefesi Nefesime karıştı ve "Kötü anlarda bile nasıl böyle etkileyici olabiliyorsunuz küçük hanım?"dedi. Kızarmıştım. Meriç biraz yüzümü inceledi ve "Ayrıca söyle o kömür gözlerine, bana böyle bakmaya devam ederlerse nefes almayı unutacağım" dedi. Elimi tuttu ve içeri girdik. "Ooo sonunda gelebildiniz" dedi alp. Bora alpin ensesine hafif vurdu ve "Ya bırak genç
aşıkları vakit geçirsinler" diyerek güldü. Utanmıştım ve konuyu değiştirmek için "Meriç odalar nerde" diye sordum. "Heh bende tam o konuya girecektim. Şimdi burda sadece iki yatak odası var. Ama her ikisindede iki yatak var. Yani Alp ve bora siz bi odada-" meriç sözünü bitirmeden alp devam etti "Sende ahdelamla bi odada" dedi ve pis bi bakış attı peşinden. "Yanii" dedi meriç. Bişey demeden odaya geçtim. Gayet sade bir odaydı. Odanın ortasında iki tane yatak ve yatakların yanında iki tane dolap vardı, başkada bişey yoktu. Duvara yakın olan yatağı seçtim ve biraz kestirmeye karar verdim.

"AHUELA KALK" ödüm kopmuştu. Meriç bağırarak odaya girdi ve "HEMEN KALK" dedi. "ne oldu ya" diye cevap verdim. "Yaklaşık 2 saat önce alp sıkılıp evden çıktı, biraz dolaşıp geri gelcekti. Hava kararmaya başladığında geri gelmesi için aradık ama açmadı." dedi meriç. Kas katı kesildim. "Alp en son kız arkadaşından ayrıldıktan sonra böyle kaçıp gitmişti, ve intahar etmeye kalkışmıştı. Allahtan bi teyze onu görmüş ve engel olmuş. Ya bu sefer aynı şeyi yapmaya kalkışırsa ve ona engel olabilcek kimse olmazsa?" dedim titrek bir sesle. Meriç yanıma oturdu ve elimi tuttu "Korkma ahuelam, hiç bişey olmicak ona, alp bize şaka yapıyodur sadece" dedi meriç. Misafir odasına geçtik ve alpi beklemeye başladık. Saat gece bire geliyodu. Hala ses seda yoktu. 6 saat olmuştu. "Polisimi arasak?" dediğim gibi kapı çaldı. Meriç kapıyı açtığı gibi şoka uğradım. Bu gördüğüm bir hayal olmalıydı.
eğer gerçekse bir kayıbın içinde, hazine bulmuş oluruz.
____________________________________

Ve bittiiii. Umarım beğenmişsinizdir. Sizce Ahuela kimi gördü? Alp neden gelmedi hala? sizce meriç başka şeylerde saklıyor mu?