Adsız Bölüm 6

269 21 15
                                    

UYARI: BU BÖLÜMÜ OKURKEN YALNIZ OLDUĞUNUZDAN EMİN OLUN!!! SONRA BENDEN DEMEDİ DEMEYİN!! SEKS YOK MERAK ETMEYİN!!

Yutkunarak Minho'ya bakıyordum. O da bana bakıyordu. Sonra konuşmaya başladı.

- Ama sen istemiyorsun dimi? Neyse boş versene. Bu akşamda gelmene gerek yok. Zaten sadece senle takılmak için çağırmıştım. Boşuna gelme. Çünkü ben de gelmiyecem. 

Kapıyı açıp gidecekti ama ben olduğum için açamadı. O an içimde bilmediğim bir şey oluştu ve Minho'yu istemeye başladım. 

- Çekilir misin? Gidcem-

Lafını yarıda kesen şey benim içimdeki isteğin büyümesi ve alttakinin kalkması ile Minho'nun dudaklarına yapışmış olmamdı. İlk başta karşılık vermese de hemen kendini toparlayıp ellerini belime koydu ve alt dudağımı ağzına aldı. Nefessiz kalınca ayrıldık. 

- Bir daha sakın benim yerime karar verme Lee Minho.

Nefes nefese söylediğim şeyler onu güldürmüştü. 

- Siz nasıl emrederseniz öyle olsun Bay Han.

Zilin çalması ile ikimizde mutsuz olmuştuk. Son kez dudağımı öpüp ayrıldı ve kapıyı geçmem için açtı. Ben çıktıktan sonra arkamdan gelmeye başladı. Sınıfa çıktık ve en arkadaki sıramıza oturduk. Hoca gelene kadar ben olanları düşünmemeye çalıştım yoksa kalbim durmazdı. Hoca gelince herkes ayağa kalktı.

- Oturun çocuklar. Bu dersimiz de herkesi ikili eşleyip proje ödevi vereceğim. Bu yüzden isteyenler 5 dakika içinde takım olsun.

Minho ve ben birbirimize bakıp gülümsedik. 5 dakikanın ardından hoca konuşmaya başladı.

- Evet takım olanlar sırayla takım isimlerini söylesinler.

Hoca takım isimlerini yazmaya başladı.

- Evet siz?

Birbirimize baktık. Ben konuştum.

- Misung.

- Ne anlama geliyor? Gerçekten merak ettim. Güzel bir isim.

- Minho'nun "min"i Jisung'un "sung"u.

- Çok anlamlı... 

Hoca ismimizi tahtaya yazdı. Herkes ismini yazdırdıktan sonra proje ödevlerini vermeye başladı. Dersimiz tarihti ve gayet eğlenceli geçiyordu.

- Misung ikilisi. Sizin ödeviniz Yin ve Yang'ın tarihi. Nasıl oluştular, neyi temsil ederler, renkler nelerdir ve neden renkleri öyledir vb. sorularının cevabı istiyorum.

- Peki hocam. 

Herkes proje ödevini alınca normal derse geçtik.

***

Akşam dersten sonra evlere dağıldık. Akşam 8 de Jiji Bar da buluşacaktık. Ben bu sürede ödev yaptım, yemek yedim, annemlerle sohbet ettim en sonunda saat 7.30 oldu. Hazırlanmak için yukarı çıktım. Üstüme beyaz bir tişört, altıma da bir siyah kargocu pantolunu giydim. Üstüme siyah bir hırka alıp evden çıktım. Jiji barın önünde çifte kumrularla karşılaştım.

- Napıyorsunuz çifte kumrular?

- Neden bize çifte kumrular diyorsun?

- Öyle değil misiniz?

- Siz de öyle değil misiniz?

Tam ağzımı açmıştım ki ben bir şey demeden cevap geldi.

- Öyleyiz. 

Arkamı dönünce Minho'yu gördüm. Sıcak gülümsemesine karşılık verdim.

- Sen daha sabah sinir krizi felan diyordun?

- Ya fikrim değişmiş olamaz mı? Yasak mı? He? He?

- Yasak sana!

- Neden?

- Hadi uzatmayın girelim. Umarım masa buluruz.

- Ben ayırttım masa merak etmeyin.

- Erkencisiniz bay Han.

- Hayır kuzenimin barı ve ben gelcem diyorum benim favori masamı bana ayırtıyor. Yani özel çaba sarf etmedim.

Hepimiz açıklamama güldük. Sonra içeri girdik. Benim masama oturduk. 

- Ben içkileri alırım!

- Git hadi içki meraklısı.

Felix'e dil çıkarıp içkileri almaya gittim. Alıp geri geldim.

- Şimdi hemen içmeyin.

- Neden?

- Oyun oynıyacaz. Şimdi. Daha önce yaptığınız bir şeyi söyliyeceksiniz. Eğer bir kişi daha yaptıysa shot atacak. Ama eğer yapan yoksa söyleyen kişi shot atar. Ama yaptığınız bir şey söylemek zorundasınız.

Bunları derken herkesin içkisini doldurmuştum. 

- Kim başlıyacak?

- Ben başlarım. Daha önce...bir erkekler öpüştüm.

- Bu hile! Herkesin burada öpüştüğünü biliyor!

- Çok konuşma shot at!

Minho'nun dediği ile üçümüzde shot atmıştık. Ben içmeye alıştığım için pek etkilenmedim.

- Tamam sıra bende! Daha önce...aileme yalan söyledim.

Ben yine kafama dikince Minho bana şaşkınlıkla baktı.

- Ne dedin?

- Sana aşık olamdığımı... Hala aşık değilim sanıyorlar.

Minho da güldü.

1 saat kadar bu oyunu oynayıp evlere dağılacaktık. Ben annemlerden izinli olduğum için istersem bugün eve gitmezdim.

- Sen nereye gidiyorsun?

- Parka.

- Neden eve gitmiyecek misin? Sarhoş sarhoş parka gitme. Gel benim evime.

İtiraz edemiyecek kadar başım dönüyordu. Beni evine kadar götürdü. Evine girince çok güzel 1+1 bir ev karşıladı bizi. Etrafı inceliyordum gerçekten güzeldi.

- Beğendin mi evimi?

- Hm hm...

Evi incelemeye devam ediyordum. Sonra bir anda sırtım duvarla temas etti ve karşımda bana arsızca bakan bir Minho ile karşılaştım. 

- Bu gece yapmaya ne dersin?

- E-erken değil mi?

- Korktunuz mu bay Han?

Sadece yutkundum ve sessizliğimi korudum. Sonra dudağımda hissettiğim baskı ile gözlerimi kapattım...

***

Gayet güzeldi bence bölüm. Bu bölüm sevişme yazmaya götüm yemedi. Belki ileriki bölümlerde.

Sizi seviyoree<33

High School/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin