24- 2

627 52 22
                                    

UYARI

+18 içerikten rahatsız olacaklar bu bölümü atlayıp yayımlandığında 25. bölümden devam edebilir!! 

Bu bölüm de böyle olsun smut isteyenlere gelsinnnn

Yemeklerini karşılıklı, mumlar ve hoş sohbet eşliğinde tamamladıklarında yavaşça sandalyesini geri itti Minho. Ayağa kalkıp bir saniye* diye eliyle işaret yaparken ne olduğuna dair soru soran gözlerle baktı Seungmin.

Bir kaç saniye sonra kulağına gelen tını ile ne olduğunu anlayabilmiş, kalbi son sürat koşuya çıkarcasına heyecanla atmaya başlamıştı. Minho sevgili oldukları süreçte kendini romantik olma konusunda o kadar geliştirmişti ki karşısında gördüğü kişi ilk tanıdığı değildi. Yine de fark etmezdi Seungmin için, o haline de bu haline de aşıktı sonuç olarak...

Bir kaç adımda hemen baş ucunda bitmesiyle zarif bir şekilde elini uzattı Minho, "Bu dansı bana lütfeder miydiniz acaba?"

Yüzündeki gülümseme daha da içtenleşip göz bebeklerine yansırken. "Seve seve." dedi Seungmin'de. Uzanan eli tutup ayağa kalktıklarında Minho'nun yönlendirmesine izin vererek daha rahat hareket edebilecekleri yere doğru kayıp masadan üç beş adımla uzaklaştılar.

Elindeki eli kendi omzuna bırakıp belini kavradığında diğer elini de omzuna çıkarttı Seungmin, Adele- Lovesong plakta çalarken daha ne kadar hoş bir ortam olabilirdi bilemiyordu. Yavaş yavaş sallanmaya başladılar bulundukları yerde.

Gözlerini gözlerine diktiğinde "Bir plağa sahip olduğunu bilmiyordum." dedi kısık bi sesle.

"Senin için edindim, sevdiğini biliyorum."

"Hmm?"

"Hı hı."

Daha fazla bakamayıp kafasını omzuna düşürdüğünde ikisi de gülmeye başladı.

"Çok sevimlisin." dedi Minho. "Geldiğinden beri yanakların al al."

"Beni utandırıyorsun sürekli çünkü..."

"Kim Seungmin, lütfen benden gözlerinizi kaçırmayın."

Başını kaldırıp daha da yaklaştı Minho'nun bedenine bunun üzerine Seungmin, kollarını boynuna doladı. "Böyle nasıl?"

"Muhteşem." derken sesi titredi. Şarkının ikinci dakikasına kadar usulca dans ederlerken yaklaşıp boynuna bir öpücük kondurdu Minho. 

Seungmin'in içi gıdıklanırken araya sıcak bir nefes girdi ve tekrar daha uzun bi baskıyla karşılaşınca kafasını sağa doğru kırdı alan açmak için. Nefes alış verişi daha da derinleşirken artık Minho'nun göğsüne çarpıyordu göğsü.

Belindeki kollar onu daha sıkı sardığında "Minho-" diye bi fısıltı kaçtı ağzından. Boynunda sanat eseri bırakan adam kısa süreliğine duraksadığında kafasını hafif geri çekip dudaklarına yöneldi anında. İçindeki tutkuyu bastıramazcasına alt dudağını emerken dilini içeri gönderdi, artık çalan şarkıdan bihaberlerdi...

Ne zaman kalçasına indiğini anlamadığı el sıkıca onu kavradığında dilini, dilini emen Minho'dan kurtarıp üst dudağını ısırıp kafasını geriye doğru çekti sırıtıp. Dengelerini sağlamak için üst bedeni onunla hareket ederken Seungmin'in alt bedenini daha çok kendine doğru çekip bastırdı Minho.

Hissettiği sertlik ile gülümsemesi kesilirken üstüne bir de inlemesiyle gülme sırası karşı tarafa geçmişti. Ne yapacağını bilmez şekilde Minho'nun saçları arasındaki elini beline attı ve eline gelen kumaş parçasına tutundu, bir nevi destek alıp ayakta durmaya çalışıyordu.

Kalçasındaki eller teması kesmeden yukarı doğru çıktı ve tişörtünden içeri girdi. Ardından yukarı sıyrıldığında mesajı almasıyla kollarını kaldırıp çıkartmasına yardımcı oldu Seungmin. Dudakları tekrar birleşirken Minho'nun yönlendirmesiyle hafif zıplayıp bacaklarını beline doladı.

Odasına ilerleyip yatağa oturdu kucağında Seungmin ile, tişörtünden kurtulduğunda işaret parmağı ile omzundan ittirdi ve geri düşmesini sağladı Seungmin, bacaklarını kurtardıktan sonra Minho'nun bacaklarını kendininkinin arasına alıp üstüne çıktığında kulağının tam altına belli belirsiz bir öpücük kondurdu ilk önce. Aynısının ıslak halini diğer tarafa da uyguladığında ara vermeden devam ederken belindeki kemerini çıkartıyordu bir yandan.

Yavaşça alt bedenini Minho'ya sürterken tekrar dudaklarına döndürdü odağını. Daha fazla dayanamayıp tekrar ellerini Seungmin'in beline atıp kendine doğru bastırdı Minho. Aldığı hazla gözleri kapanıp başı geriye giderken kendi alt dudağını ısırdı. Boynuna doğru kayıp adem elmasının üzerinde dilini gezdirdi Seungmin, emip bırakırken Minho'nun dengesiz nefes alış verişini ve kendine hakim olmaya çalışma çabası sırıtmasına sebep oldu.

Daha fazla süründürmemeye karar verip adım adım vücuduna ıslak öpücükler bırakarak aşağı doğru indi, elini kalçasına götürüp iç çamaşırı ile birlikte sıyırıp attı Minho'nun bedenindeki fazlalıkları. Kendisi de görünen manzaradan daha azı değildi tabii, belki biraz sızdırmıştı.

Minho aletinin hemen üzerindeki nefesle gözlerini Seungmin'e diktiğinde onun da kendisine baktığını görmesiyle kalp atışı ikiye katladı. Dakikalar öncesindeki utangaç şirin çocuk çoktan gitmiş, yerini tamamen içindeki arsıza teslim etmişti çoktan...

Bakışlarını değiştirmeden, hatta hiç kırpmadan uzunluk boyunca dilini gezdirdi Seungmin, tepeye geldiğinde öpücük bırakıp alabildiği kadarını boğazına yerleştirdi. 

Hissettiği sıcaklık ve ıslaklık ile bir öncekine kıyasla daha sesli inledi Minho. "Ihm- mm, Seungmin- ah-"

"Sevgilim." dedi Seungmin eğlendiğini belli eden şımarık bi tonda.

"Seungmin..."

Her ileri geri hareketinde dişleriyle alt dudağını daha sıkı ısırdı. Bir elini çocuğun saçlarının arasına gönderip yönlendirdi, tüm bedeni alev almış cayır cayır yanıyordu.

Başındaki ele inatla Seungmin oldukça yavaş davranırken gözünün döndüğü o noktadaydı Minho. Bir hışımla doğrulup çocuğu tuttuğu gibi sırt üstü yatağa fırlattı ve üstüne çıktı.

Daha ne olduğunu anlayamadan dudaklarının üzerinde Minho'nun dudaklarını hissetti. Elleri bir acele Seungmin'in pantolonundan sıyrılırken öyle aç öpüşüyordu ki Minho ilk kez bu ana tanıklık ediyordu Seungmin. Elinden geldiğince açlığı doyurmaya çalışırken geri çekilip bacaklarını iki yana ayırmasına izin verdi.

Kendisine uzatılan üç parmağı ağzına alıp dili ile ıslatırken Seung, Minho sadece bu görüntüye bakarak bile boşalabileceğini biliyordu. 

Canının yanmasını biraz olsun azaltmak için ilk bir parmağını içine gönderip hareket ettirdi Minho, ardından iki, üç... Hazır olduğunu Seugnmin'in kalçasını hareket ettirmesiyle anladı ve ellerini çekip içine girdi yavaşça. Gözlerini sıkıca kapatıp tırnaklarını Minho'nun sırtına geçirdi Seungmin ve devam etmesi için başıyla onay verdi... İki beden tek vücut olurken ikisinin de tek düşündüğü birbirlerine karşı olan sonsuz sevgi ve arzuydu. 

Böylesine yaşadıkları zevk ve yoğun duyguların üzerine ikisi de yığıldığında geriye kalan, bacakları ve kalçasındaki ağrıdan dolayı ölecekmiş gibi hissetse de uyumak isteyen Seungmin ve ısrarla çocuğu kucağına alıp banyoya götüren, bebeği gibi yıkayan ve köpüklerle oynayan Minho'ydu.

***

Kısa öz ve pisleşmemeye çalışarak yazdım 14. Bölümde isteyenler icin, istemeyenler icin de sanki bu bölüm yokmuş gibi ertesi gününden devam edicem öptüm muck

Anonim- 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin