Doğum günü partisi'nin üzerinden bir hafta geçmişti bu bir hafta'da iş ve ev dışında bir şey yapmamıştım sabahın köründe cafe'ye gidip gece saatlerinde eve dönüyordum.
Belki cafe'ye gelir umuduyla ama gelmemişti. Doğum günün partisimden bir gün sonra beni instagram'dan takibe almıştı ve tabi bende onu.
Onu tekrar görmek istiyorum buna beğeni deyin hoşalntı diyin bilmiyorum ben bir isim vermedim ama onu görmek istiyorum.
Cansu Ozan'nın ağzını aramıştım yamanla ilgili ama oda o günden sonra görmemişti. Yataktan kalkıp banyoya girdim işlerimi halledip giyinmeye başladım.
Üzerime beyaz büstiyer geçirdim altın koyu Jean giydim en son beyaz salaş bir gömlek ile kombini tamamdım.
Saatimi ve yüzüklerimi taktım saçlarımi sadece tarayıp bıraktım. Spor ayakkabılarımı giyindim.
Çantamı alıp çıktım evden.Kısa sürede cafe'ye geldim ve işe koyuldum. Çoğu şeyi yardımcı abla yapsada özel tatlılarım vardı.
önlüğü giyinip saçlarımı topladım ve krema yapmaya başladım mutfak benim için herşeydi mutluluk kaynağı dene bilir.
Bir yandan krema'yı çıpıyor bir yandan'da cafe'de çalan çarkıyı dinliyordum.
"krema çırpmanın insanı bu kadar mutlu ettiğini bilmiyordum" sesin geldiği yöne bakmamla onu gördüm.
"Yaman" dedim donmuş gibi kaldım öylece yüzünde gülümseme ile yanıma doğru geldi. Toka'dan firar eden bir tutam saçımı kulağımın arkasına iliştirdi
"selam" dedi kendimi toparlayıp elimdekileri bıraktım
"sen ne zaman geldin" diye sordum
"on beş dakika falan oluyor" dedi
"buraya nasıl girdin"
"kerim ile iyi anlaştık ondan rica ettim rahatsız ettiysem"
"hayır hayır sadece beklemiyordum şaşırdım" dedim
"ee şey içeri mi geçelim yoksa şurada ufak bir bahçem var orada mı oturmak istersin" diye sordum
"bahçe'de oturalım kalabalıktan pek hoşlanmıyorum" dedi
"tamam sen geç bende geliyorum" dedim "kahve içer misin"
"olur" dedi bahçeye çıktı. Önlüğü çıkardım saçımı açıp elimle düzelttim.
İki fincan kahveyide alıp yanına gittim. Kahveleri masaya bırakıp oturdum karşısına.
"cafe'n çok güzel miş buradasıda" dedi
"teşekkür ederim burası bizim mola yerimiz aslında" dedim
Etrafı inceleyip gözlerini gözlerime dikti "mutfakta iş yaparken kendinden geçiyorsun sanki dünyanın en zevk veren şeyini yapıyor gibisin"
"zevk veriyor zaten işimi seviyorum mutlu oluyorum"
"seni izlemekte öyle" dedi
"sen yani mutfakla aran nasıl" diye sordum
"karnımı doyuracak kadar" dedi güldü Esra elimde benim yaptığım tatlı ile yanımıza geldi.
"afiyet olsun" dedi ve gitti
"sen mi yaptın" diye sordu
"HI hı bak bakalım beğenecek misin" dedim tatlıdan bir çatal alıp yedi yüzünde hiç bir mimik oynamadığı içim beğenip beğenmediğini anlaya mıyordum.
Tek kaşı yukarı kalktı "bu çok iyi" dedi
"gerçekten beğendin mi" diye sordum
"çok güzel ellerine sağlık aslında benim pek tatlıyla aram yoktur bizim tatlı canavarı Yeliz ama lezzetden anlarım"dedi
" Yeliz "
"kardeşim on sekiz yaşında" dedi kardeşinden bahsederken gözünün için gülüyordu.
"Senin var mı kardeşin falan "diye sordu
" yok ben tek çocuğuyum ama isterdim "dedim
"ailende mi İzmir'de" diye sordum
"evet ben izmirliyim zaten senin ailen" dedi
"Ankara'da üniversite için geldim İzmire sonra gitmek istemedim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLICI KIZ +18
RomanceHikaye argo ve cinsell içerik barındırıyor. Yaz dizisi tadında hoş kısa bir hikayedir. Yarışçı: kolay gelsin ben bir porsiyon inci'nin bal dudaklarından alabilir miyim. Tatlıcı kız: tabiki burada mı istersiniz paket mi yapalım.