°Özel Bölüm°

402 49 14
                                    

Yanaklarını tutan iki minik el ve yüzüne hissettiği minik öpücüklerle güne gözlerini araladı Hoseok.
"Günaydın appa!"
Karnına çıkmış, gülümseyerek yüzüne ufak öpücükler konduran kızının belini tuttu gülümseyerek, yanında uyuyan kocası uyanmasın diye yavaşça doğruldu.
Yoonginin ensesine yapıştırdığı kafası yastığa düşmüş, belini saran kolu doğrulduğu için dizlerine düşmüştü.
"Günaydın papatyam"

Yeni uyanmış derin sesine kıkırdayan kızının yanaklarını öptü koklayarak, sonra kucağına aldığı kızıyla Yoongi'yi uyandırmamak için sessiz ve yavaşça çıktı yataktan.

Küçük kız yanağını babasının omzuna dayamış, bir eli tişörtünü sıkıca sıkarken diğeriyle yanaklarını okşuyordu.
Sessizce çıktılar odadan, lavaboya doğru ilerlerken ayılmış olan Hoseok sevecen bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Ne gördün bakalım rüyanda?"
"Çikolata havuzunda yüzdüğümü gördüm!"
"Vay~ Nasıldı?"
"Çok! Çok eğlenceliydi!"
Hoseok kıkırdayarak banyo kapısını açtı, küçük kızını lavaboya yetişmesi için aldıkları çocuk basamakları üzerine koydu ve suyu açtı, ılık olunca avucuna aldığı suyla güzelce yıkadı yüzünü, sonra kendi yüzünü yıkayıp fırçaları çıkardı.

"İncileri temizleme zamanı!"
Fırçaya bezelye tanesi kadar macun sürüp heyecanla minik ellerini uzatmış kıza verdi.
"Göster bakalım babaya, nasıl temizleniyor inciler"
Kızının güzelce dişlerini fırçaladığına emin olunca kendi dişlerini de fırçaladı ve tekrar kucağına aldı minik bedeni.

"Ne yemek istersin papatyam?"
"Pankek!"
Mutfağa girip tezgaha oturttu küçüğü, daha sonra malzemeleri çıkarmaya başladı.
"O zaman pankek yapalım~"

Gülüşerek hazırladıkları sıvıyı tavaya dökerken belinde hissettiği kollar ve omzuna yaslanan çeneyle ürperdi, yine de hemen kendini toparladı, neşeli bir sesle, kocaman gülümsemesini silmeden konuştu.
"Günaydın hayatım~"
Boynunda Yoonginin burnunu hissedebiliyordu, henüz ayılmamış olan Yoongi, uykulu olduğu için boğuk ve hırıltılı sesiyle mızmızlandı.
"Niye yatakta değildin"
Pişen pankeki çevirdi.
"Kahvaltı hazırlamak için"
Burnuyla kokladığı boyuna ufak bir öpücük koyup omuz silki Yoongi.
"Hazırlama o zaman"
Sadece kıkırdadı Hoseok.

"Günaydın appa!"
Yoongi gülümseyerek zar zor gözlerini açtı ve Hoseok'tan ayrılıp minik kızını kucağına aldı.
"Günaydın güzelim"
Kızın yumuşak yanaklarına uzunca öpücükler bıraktı.
"Elini yüzünü yıkadın mı?"
Kafasını sallayan miniğin burnunu öptü.
"Appa yaptırdı"
"İnciler temizlendi mi bakayım?"
Küçük kız dişlerini gösterirken kıkırdayarak alnını öptü Yoongi.
"Aferin benim güzelime"

Pişmiş krepleri tabağa yerleştirip tavaya pişmesi için hamursu sıvıyı döken kocasının yanağına öpücük kondurdu.
"Ben Mari'nin saçlarını toplayayım, gelince yardım ederim kahvaltıya bebeğim"
"Elini yüzünü de yıka Yoongi!"

Mırıltıyla kocasını onaylayıp küçük kızlarının kendisi gibi şirin olan odasına girdi, kızını sandalyeye oturttu ve masanın çekmecesinden aldığı iki tokayı çıkardı, diğerinden de tarağı ve tararken canı acımasın diye fısfısı çıkardı ve saçlarına sıkıp taramaya başladı.

"Appa, okul çıkışı parka gidelim mi?"
"Hoseok appana sorayım, müsaitse gideriz tamam mı güzelim?"
Kafa salladı Mari, Yoongi kızın saçlarını ikiye ayırıp güzelce topladı, sandalyeden alıp saçlarına bir öpücük kondurdu ve yatağa oturttu kızını.

"Şimdi sana güzel ciciler seçelim"
Dolabın başına gidip gri fırfırlı etek ve pembe sweat çıkarıp yatağın üzerine koydu.
"Ben mutfaktayım, giyinip gel tamam mı güzelim?"

Mari yataktan inip kafa salladı, Yoongi de mutfağa gitti ve son hamurları pişiren sevgilisine sıkıca sarıldı arkadan, ensesine, boynuna ufak öpücükler bırakıyordu.
"Hm~ Sana beni de uyandır demiyor muyum ben?"
"Ama çok tatlı uyuyorsun!"
"O zaman öperek uyandır, sensiz uyanmak kötü hissettiriyor"
Kızardı Hoseok, pişen hamurları tabağa yerleştirip ocağın altını kapadı.
"Hafta sonu çocuklarla buluşalım mı?"
"Ailecek vakit geçiririz diye düşünmüştüm"
Yoongi'nin homurtusuyla kolları arasından çıktı.

"Birlikle geçireceğimiz koskoca bir ayımız var"
"Çok değil ki, sadece 30 gün!"
"Yoongi!"
"Peki...ama sonrasında Mari yi Namjoon a yada Jimin'e bırakalım"
"Neden ki?"
Sadece ona göz kırpan Yoongiyle kızardı ve kahvaltılıkları masaya yerleştirmeye başladı.
"Terbiyesiz kedi"
"Seksi sincap~"
"Yoongi!"

Yoongi tezgaha yaslanmış onu izlerken Mari girdi içeri koşarak.
"Giyindim appa!"
"Aferin güzelime~"
Kızı kucağına aldı ve sandalyeye oturttu, karşısına oturdu, Hoseok'ta içecekleri doldurup Mari'nin yanına oturdu.

"Appa okul çıkışı parka gidebilir miyiz?"
"Olur papatyam, ama önce yemeğini bitir hadi"
Mari kafasını hızlıca salladı ve tabağına konmuş yemeklere odaklandı.

Tatlı bir aile tablosuydu, gülüşerek yenen yemekler, toplarken yapılan ufak şakalar, pek çok kişiyi özendirecek kadar güzel bir aile tablosuydu.

[Bu bölüm söz verdiğim Just_Coraline a ithaf, ona söz vermiştim, umarım beğenmişsinizdir!]

makyöz /Sope (Yoonseok)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin