makyöz /Sope (Yoonseok)

°2°

Tekrar bir kahkaha koptu masada. 7 kişide mutluydu, yine birincilikle dönmüşlerdi.

"Hoseok, sen neden dans etmiyorsun?"
Taehyung'un kolunun altındaki Jungkook sormuştu soruyu, bir yandanda elindeki kadehin içindeki sarı sıvıyı yavaşça sallayarak oynatıyordu.
"Bir ara sokak dansı yapıyormuşsun sanırım, videolarını gördüm cidden güzel dans ediyordun"

Hoseok daha yeni doldurduğu bardağı tek yudumda bitirdi, boğazı acımış, yüzünü buruşturmuştu, az önceki gülen hali gitmiş gözleri tek bir noktaya dalmıştı.
"Boşver... Öyle gerekti işte"

"Dans ettiğini bilmiyordum"
Yoongi sevgilisi hakkındaki bilmediği gerçeği kardeşlerinden birisinden duymanın onu kırdığını belli edecek şekilde soğuk ve üzgün çıkmıştı sesi.

"Çok... Uzun bir mesele... Konuşmayalım bunu olur mu? Kutlamamız gereken bir ödül var"
Tekrar coşkun bir hava küçük salonda ederken Hoseok gözlerini duvara dikmiş öylece bakıyordu.
Eski anılardan nefret ediyordu.

Yoongi yavaşça ayağa kalktı ve henüz kendisi gibi ayık olan sevgilisine elini uzattı.

Yoongi, Namjoon, Hoseok ve Jungkook ayıktı, Seokjin ve Jimin sarhoş, Taehyungda çakır keyifti.

"Biz odamdayız"
Hoseok ayağa kalkıp bildiği odaya sevgilisinin peşinden girdi ve kapıyı kapatıp sevgilisinin yanına yatağa uzandı, kollarını onun beline dolayıp kafasını göğsüne yaslayıp sıkıca kapattı gözlerini.

Titrek nefesler alıyor, kirpikleri ıslanıyordu.
"Lütfen anlatır mısın? Ve neden bunu bana daha önce bahsetmediğinden başla önce"

"Yani sevgilime eski sevgilimden bahsedecek değildim Yoongi. Dans etmeyi çok seviyordum o zamanlar ama ailem zaten yönelimimden dolayı pek çok şeyi kısıtlarken elbette buna da izin vermiyorlardı. Mark... O da dans etmeyi seviyordu. Bana bilmediğim dans türlerini, vücudumu nasıl kullanacağımı öğretmişti. Daha sonra beraber dans etmeye başladık. Kısa sürede insanlar tarafından sevilen sokak dansçıları haline geldik. Bir kaç arkadaşımızdan oluşan bir grubumuz vardı, şirketlerden teklif alıyorduk ve biz mark ile neredeyse 3 yıldır çıkıyorduk. Tabii her şey güzeldi diyemeyeceğim, eve elimden geldiğince uğramasam da ablamla görüşmeye geldiğim bazı zamanlar anneme yakalanıyor, ailemden şiddet görüyordum. Bir keresinde mark ile beraber kahvaltı yapıyorduk, sinirle kapıyı yumrukladılar. İlişkimizi fanlara duyurmuştuk onlar da görmüş, cümle aleme rezil rüsva etmişim onları... Öyle dediler, sonrasını tahmin edebiliyorsun dur zaten. Ayrıca sevenimiz olduğu kadar da yönetimimiz yüzünden bizden nefret edenler, yada sapıklar da vardı"

"Peki neden bıraktın? Dansı?"

"Mark ı birkaç sapık öldürdü. Bizi takip ediyorlarmış, o markete gitmişti, dönerken sıkıştırmış lar, taciz edip döverek öldürmüşler. Ondan sonra dans edemedim zaten. Sürekli aklıma geliyordu anılarımız, eksik hissediyordum kendimi. Bende tamamen unutmayı seçtim"

"Bir gün bana bir şey olursa... Beni de mi unutmayı seçeceksin?"

"Hayır. Senin peşinden geleceğim. Yoongi ona olan duygularımla seninki bir değil. Hem çocuktum o zamanlar, hemde daha çok sürekli yanımda olmasından dolayı beslediğim hayranlıktı hissettiklerim. Ama sana karşı... Yoongi ben çok aşığım. Sana çok aşığım"

Kahverengi yumuşak saçları öptü Yoongi.
"İyi geceler minik sincabım"

"Yoongi seni döverim."

"Tamam tamam"