1. Bölüm.

48 10 36
                                    

Merhaba...

Nasılsınız.?

İlk defa bir hikâye yazıyorum ve çok heyecanlıyım. Çoğu kez sildim tekrar yazdım hatta bu bölümü bile defalarca paylaştım kaldırdım yapamam diye vazgeçtim. Ama içimden bir ses paylaş en fazla ne olabilir ki dedi ve bende iç sesimi dinledim hikâyem'i sizinle paylaştım. Umarım beğenirsiniz...
Belki tekrar silebilirim. :)

Başlama tarihiniz.?

Keyifli okumalar..


Siz sevgiye inanır mısınız. ? Ben inanmam çünkü kimse kimseyi gerçekten sevmez. Birini seversek o sevdiğimiz kişi ya bizi bırakır yada ölür. Ben hep buna inandım.

Ben sevgiye inanmayan Sahra, ismimden de anlaşıldığı gibi bu kadar duygusuz biri olduğum için kalbimde bir sahra olmuş. Biliriz ki sahralar da çiçek açmaz.

Aslında duygusuz insan yoktur. Duygularını belli edemeyen yada belli etmek istemeyen insan vardır. Çünkü kime duygularımızı belli etsek, sevgimizi hissettirsek sonunda ağlayan üzülen bizler olmuyor muyuz.? İşte bu yüzden üzülmemek adına duygularımı gizlemeyi tercih ediyorum.

Eğer karşınızda ki kişinin duygularını anlamak istiyorsanız onun gözlerine bakın. Derler ya gözler kalbin aynasıdır. Size bakınca yada siz ona bakınca o gözlerindeki sevgiyi merhameti hissediyor musunuz görüyor musunuz.? Bazen bakamayız gözlerine utanırız sevginin en saf hâli bu olsa gerek. Bazen de o eşsiz güzellikte gözlerine bakmak isteriz ama ya yanımızda değildir yada o bizi sevmediği için bakamıyoruzdur. Belki de onu sevmemizi ona bakmamızı istemiyordur. Kalbinizi geçici sevgilerde öldürmeyin.

Peki kendimi duygusuz diye isimlendirme sebebim çok sevmek miydi, sevilmemek miydi.?

“Sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle
Ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle…”



Düşünceleriniz.





Sahra da Açan Umutlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin