2. Bölüm

42 8 19
                                    

Saat 7:00' da uyandım kardeşim uyanmasın diye sessizce odadan çıktım ve ihtiyaçlarımı gidermek için lavobaya gittim. Kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim kendim olsam bu kahvaltıyı asla umursamazdım ama Nisa ile ilgili olan konular her zaman benim için en önemli konu olmuştu. Kaşarlı tost ve kahvaltılıklar ile yanına portakal suyu hazırladım. Nisa ilkokul 3'e gidiyordu beslenme çantasına dün yaptığım poğaçalardan ve meyve suyunu da koydum çanta hazırdı ve şimdi küçük hanımı uyandırma zamanı. Odaya gittim ama kendisi uyanmış kendince etrafı toparlıyordu.

"Günaydınlaarr" dedim

"Gün aymasın abla uykum var ve bu uykum hiç bitmiyor" dedi

Gülerek "Akşam uyursun hadi okula geç kalacağız" dedim

Memnun olmadığı belli olan bir ifadesiyle üzerini giyinmeye başladı.

Nisa "Ay dertliye yem vermeyi az kalsın unutuyordum" dedi.
Dertli Nisa'nın balığı yüzmesi duruşu hareketleri yavaş olduğu için ona Dertli ismini vermişti.

Telaş içinde "Ablaa dertlinin yemi bitmiş" dedi

Tebessüm ettim "Tamam ablacığım bugün petshop'a gideriz yem alırız istersen yanına başka bir balık daha alırız olur mu.?"

Nisanın yüz ifadesi bir anda değişti "Hayır abla başka balık istemiyorum bu yeterli" dedi

Neden böyle bir tepki vermişti?

"Dertliyle arkadaş olurlar işte ne güzel neden istemiyorsun ki" dedim

"Abla hayır dedim eğer başka balık gelirse dertli Anne olur bizden gider ölür. Anneler hep gider çünkü dertli annesiz kalmasın bunun olmasını istemiyorum ben dertliye arkadaş olurum" dedi

Annesiz kalmak nasıl bir duygu bilir misiniz.? Dünyada tek başına kimsesiz kalmak demek her çocuk annesine nazlanırken sen onun kokusuna bakışına hasret yaşamak demek, o çocuklar annesinin sesini duymak istemezken senin mezara gidip o taşa bakıp Allah'a yalvararak bir kere annemin sesini duyayım diye dua etmek. Okul çıkısı herkes annesinin kollarına koşarken senin kendine sarılıp eve gelmen ve kendinin aç karnını kuru bayatlamış ekmekle doyurmak demek, rüyanda onu görünce uyanınca o rüyayı gerçek zannedip evde onu arayıp bulamamak kimsesiz olduğunu bir kez daha hatırlamak demek. Babanız yanınızda da olsa en yakın akrabanız da olsa Anneniz yoksa kimsesizsiniz demektir. Anneniz yoksa çatısız bir eviniz var demektir.

"Peki ablacım sen nasıl istersen öyle olsun" dedim

"Abla bişey isteyebilir miyim" dedi heyecanla

"Tabi isteyebilirsin" dedim

"Dün arkadaşımın annesi onun saçını örmüş çok güzel olmuş bize gösterdi sende benim saçımı örer misin?" dedi

Gözlerim doldu "Getir tarağını örüyüm sonra kahvaltı yapalım" dedim.

Hemen önüme oturdu saçını yapmaya başladım. Ben küçükken annem her gün saçlarımı farklı modeller yapardı o öldükten sonra saçlarımda onsuz kaldı.

"Saçlarınız hazır efendim şimdi doğru muftağa gidiyorsun ve kahvaltıya başlıyorsun bende üzerimi giyinip geliyorum" dedim.

Nisa mutfağa gittikten sonra bende üzerime siyah kot pantolonumu ve mavi switimi giyindim saçlarımı açık bıraktım makyaj sevmeyen biri olarak uzun olan kirpiklerime rimel sürdüm ve birazda dudak kremi kullandım çantamı hazırladım ve mutfağa gittim.

Nisa "Ooo Sahra Hanım güzelliğinizle yine ortaya ışık saçıyorsunuz" dedi.

Gülerek "Karnın doyduysa çıkalım çantan hazır dimi ayrıca o beslenmenin hepsi bitecek" dedim.

Sahra da Açan Umutlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin