Bir hışımla okuldan çıktım. Okulun yanındaki parka geçtim ve bulduğum ilk banka oturdum. Kapüşonumu açtım. Çantamdan kulaklığımı çıkardım ve taktım. Ciğerlerimi oksijen ile doldurduktan sonra önümden küçük bir kız geçti. Ve annesine şöyle dedi: "Anne o ablaya ne olmuş? Yüzü kanıyor." Dedi ve annesi kızın elinden çekiştirerek götürdü. Gerçekten o kadar kötü mü görünüyordum?
Bankta uzun bir süre oturdum. Canım acıyordu. Ama umursamıyordum. Birçok insan geçti önümden. Aceleyle bir yere varmak isteyen, çocuğuyla eve giden, gezmeye çıkan gençler, oğlanlar. Hepsini inceledim. Eminim hepsinin bir derdi vardı. Ruhumu boşaltırcasına verdim nefesimi ve kapüşonumu kapayıp kalktım.
ÇELİK
"Ceyda mı yaptı?" dedi Kerem ve kız kafa salladı. Kerem bir hışımla Sınıftan çıktı. Ben de peşinden gittim.
"Nereye gidiyorsun?" dedim. Hızla ilerliyordu.
"Nereye olacak Ceyda'nın yanına." Dedi ve Ceyda'nın sınıfına girdi.
"CEYDA!" Dedi ve Ceyda korkuyla bize baktı.
"K-kerem. Neden buradasın?" Kerem Ceyda'ya yaklaştı ve omzundan tutup kulağına eğildi. "Sana ne demiştim?" dedi ve daha sıkı tuttu. Ceyda kafasını çevirdi ve Kerem'i itti.
"O sevgilin olacak kız hem seni hem de Çelik'i parmağında oynatıyor. Kafanı kaldırıp bir bak istersen." Dedi. Ceyda'nın dediklerinden sonra şoka girmiştim. Kerem sinirlenip Ceyda'nın yakasını tuttu. "Dediklerine dikkat et Ceyda. Nasıl bir yalan attığının farkında mısın?" dedi ve Ceyda Kerem'in yakasında olan elini tutup çekmeye çalıştı. Kerem en sivri sesi ile.
"Bir daha kardeşim hakkında böyle iftiralar atarsan. Seni öldürmekten beter ederim." Dedi ve bırakıp sınıftan çıktı. Kafamı Ceyda'ya çevirdim. Ceyda derin bir nefes aldı ve bana baktı. Yanına ilerledim. "Bana takıntın olduğunu biliyordum ama umursamamıştım. Mümkünse bir daha seni Buketin yanında görmeyim Ceyda." Dedim ve sınıftan çıktım.
Binadan çıktığımda Keremi okuldan çıkarken gördüm ve peşinden gittim.
Biraz ilerledikten sonra Buketi gördüm, yanında da Keremi. Yanlarına yaklaştım ve konuşmalarını duydum.
"İyi misin Buket? Çok acıyor mu?" dedi ve çenesinden tuttu. "Ben iyiyim. İlk kez böyle bir dayak yemiyorum." Dedi ve güldü. Onu gülerken hiç görmemiştim.
İnci dişlerin,
Kestane rengi gözlerin.
Aldı kalbimi benden.
Al senin olsun sevgim,
Al senin olsun kalbim, ömrüm,
Seni gömeyim kalbime.
Seni seviyorum sevgilim,
Acaba var mı bana da yer kalbinde?
BUKET
Keremle evin önüne oturduk. Kerem çenemden tuttu yüzüme iyice baktı. "Ah Buket'im. Neden böyle yaptılar sana?" dedi bana acıyan bakışlarla.
"Belki sinirlendirmiş olabilirim." Dedim ve kafamı eğdim. Kerem sinirle bana bakıyordu. "Ne demek sinirlendirmiş olabilirim?"
"Birkaç şey dedim sadece. O aptal da sinirlendi. Çelik'e takıntılı aşık." Dedim. Kerem sinirle bana bakıyordu. "Çelik kim? O cılız çocuk mu?" kafa salladım. Kerem'in sinirli bakışından korkuyordum.
"Özür dilerim abi." Dedim ve sarıldım. O da karşılık verdi. "Abi deme. Kendimi çok yaşlı hissediyorum." Dedi ve gülüştük.
"Sınıfta kalmasaydın sen de." Dedim. Kerem sırtıma vurdu. "Dikkatli ol Buket. Ceyda şakaya gelmez." kafamı kaldırdım. "Tamam, bakarız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR
Teen FictionSırlar, uzun süre saklanılacak değildi. Elbet ortaya çıkar ve en ağır şekilde acıtır kalbimizi, zihnimizi. Ailemi alan kişi miydi, yoksa bir çift koyu kahve göz müydü canımı yakan? Gönlümü verdiğim, aşk dediğim adam mıydı hayatımı mahveden? Sevmek e...