Şu an bir otobüs dolusu öğrenciyle Müzeye gidiyorduk. Bu okula geldiğimden beri ilk gezimizdi.
Yanımdan bir dürtü hissettiğimde, sürekli bana soru soran Banu, yine birşey diyecekti.
"Hocam, müzedeki canlılar gerçekmi yoksa balmumu mu ?"
Bunu sorabilecek kapasiteye sahip tek öğrenci, zaten oydu.Yavaşça kafamı ona doğru çevirdiğimde, arkadan kıkırtılar duymuştum. Bir saatlik yolculukta, sayılamayacak kadar soru sormuştu, hepsine sabırla cevap vermiştim.
"Sen hangisi olmasını istersin?" diye çıkışmıştım.
Bi anda bana "Ne?" dediğinde kendime çeki düzen verip "Sence hangisinin olması size daha faydalıdır ?" diye sordum.
"Takibide gerçek olması daha iyidir." Kafamı salladım. "O zaman daha fazla soru yok, Banu"
Ayağa kalktım ve ön tarafta klimanın karşısında oturan okul müdürüne yaklaştım.
"Müdür bey ne kadar kaldı gençler sıkılmaya başladılar." Vücudunu bana doğru çeviren müdür şunları söyledi. "Şu karşıdaki bina Ahu Hanım" diye eliyle gösterdi.
Arka tarafa dönüp,
"Eşyalarınızı kontrol edin ve otobüste bırakmayın" dedikten sonra otobüsün boğuk havasından çıkacağım için seviniyorum. Kalabalık ortamlar beni geriyordu.
Çantamı alıp ve güneş gözlüklerimi taktım ve beklemeye başlamıştım. Vardığımızda otobüsten inerken resmen kendimi atmıştım.
Sanat müzesinin kapısında bizi görevli bekliyordu. Yanına gidip elini sıktığımda elinde siyah deri bir eldiven olması dikkatimi çekmişti, ama sanırım burada herkes eldiven takıyordu.
........
Müzenin girişinde bizi büyük bir camekan karşıladı. Biraz daha ilerlediğimizde içerisinin bölümlere ayrıldığını gördük, bizi ilgilendiren kadavralardı. Okulun amacı ağır tıp derslerinden bıkan öğrencilerin insan ve hayvan vücuduna ilgisinin artmasıydı. Görevli de anlatmaya başlamıştı.
"İstanbul Harikalar Müzesi 1997'de kuruldu. O zamanın ileri gelenlerinden Haldun Tahir ise Fransa'da gördüğü tarihi eserler ve ünlü sanatçıların tablolarından etkilenerek sanat eserlerini Türkiye'ye kazandırma projesi oluşturdu. Devletten de istediği desteği alan Haldun Bey müzeyi kurduktan sonra ek olarak Kadavra Müzesini açtı. Kadavra Müzesinin bu kadar ilgi çekmesinin nedeniyse Haldun Bey'in
diğer artık ilgi görmeyen müzelerdeki önemli kadavraları satın alıp hepsinin bir arada toplanmasını sağladı, bu nedenle burası çok ilgi görmesinin nedeni budur.""Evet gençler anlatacaklarım bu kadar, sorusu olan varmı?" herkes Banu'ya döndüğünde çoktan not defterini hazırlamıştı.
"Kadavralar hangi hastaneden geldi?" Kafamı olumluca salladım. Bunu ben de merak ediyordum.
"Özel Haldun Tahir Hastanesinden gönüllü bağışçılardan geldi."
Haldun Tahir, bu adamı televizyonda görmüştüm. Saçları bembeyaz zayıf ellili yaşlarda biriydi. Çoğu ünlüyle fotoğrafları vardı.
Onlar kendi hallerinde takılırken bende biraz müzeyi inceledim. Gerçekten burası çok güzeldi. Televizyonda bahsedildiğinden daha çok hem de.
Çocuklar kadavralara bakıyor hastalıklı hücreleri inceliyorlardı. Tıp öğrencileri için gerçekten güzel bir yerdi.
Etrafa bakmayı kesip öğrencilerin yanına gittim ve ikizlerin fısıldamalarına kulak misafiri oldum.
"Şuradaki yasaklı kapıda ne var sence girelim mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadavra Müzesi 📜
Mister / ThrillerHayatta kalmanın tek yolu etrafındakilerden vazgeçmek. Sadece bir kişi kurtulacak ve onun da hayatı artık çoktan enkaz olmuş olacak.