Taehyung'un ağızından:
Jungkook ile konuştuktan yaklaşık 1 hafta sonra Jungkook'un da burada okuduğu Gyeonggibuk science high school okuluna transfer olmuştum.
Buraya daha öncesinde de gelmek istiyordum ve sonunda bu okula gelmiştim.
Müdürün yönlendirmesiyle birlikte sınıfıma girdiğimde, gözlerim şokla aralandı.
Jungkook'ta bu sınıftaydı! Aah tanrım ciddenmi?
Ben düşüncelerimle boğulurken beni bundan kurtaran şey öğretmenin sesi oldu "Hoş geldin. Adın ne?" Dediğine karşılık olarak "KİM Taehyung" "Hoş geldin Tae, bulduğun boş bir yere otur. Ben matamatik hocası Yong sun" kafa salladım. Etrafa bakındığımda, boş olan sadece 2 sıra vardı. Biri jungkook'un, birisi ise bir kızın yanıydı.
Seçimimi Jungkook'tan yana yaptım ve gidip yanına oturdum. Dersi pek önemsiyor gibi durmuyordu.
Sessiz ve soğuk bir tavırla "selam" dedim. Bana karşılik olarak o da "selam" dedi.
Ders boyu bana bakmıştı ama ben ona hiç dönmedim.
Tenefüs zilinin çalmasıyla kendimi dışarıya attım. Bahçeye çıkmaya çalışıyordum ama okul çok büyük olduğu için kapıyı bir türlü bulamadım.
Ben okulda dolanırken Jungkook yanımda belirdiğinde korkuyla yerimden sıçradım. "Ah senmiydin. Selam..." durmasıyla birlikte bende durdum.
Bakışları yerdeydi. Uzun ve dalgalı saçlarıyla tatlı duruyordu. Zorda olsa bir kaç kelime döküldü ağızından "şey ben özür dilerim" bunu demesiyle kaşlarım çatıldı. "Sebep? Yani neden özür diliyorsun ki?" Bakışları yavaşça bana tırmandı. "Dün akşam için... Seni biraz tersledim, özür dilerim" gözlerinden pişmanlık akıyordu. Neden böyle basit bir şey için bu kadar üzüldüğünü anlamamıştım.
"Haa önemli değil..." bir şey daha söylemeye yeltendiğim sırada, ders zili çaldı. "Zil çaldı, hadi derse gidelim" başımı sallayarak onay verdim ve birlikte sınıfa yürüdük.
🍀
Jungkook'un ağızındanÖğlen arası
Taehyung'la yemekhaneye indik ve yemeklerimizi alıp bir masaya oturduk. Öğlenden sonra beden dersimiz vardı bu yüzden çok mutluydum. Sessizce yemeğini yiyordu. Neden bu kadar sessizdi? Benmi bir şey yapmıştım? Tanrım neden böyle benimle konuşmuyor!
Düşüncelerimi dışa vurarak sitemkar bir şekilde "Neden benimle konuşmuyorsun?" Dedim. Kafasını yemeğinden kaldırıp karanlık bakışlarını üzerime dikti ve bana baktı. Sonrasında dudakları aheste aheste yukarı kıvrıldı. "Çok hızlısın miniğim, sadece alışmaya çalışıyorum" gözlerim şokla aralandı. MİNİĞİM? NEREM MİNİK BENİM!?
"Nerem minikmiş benim?" Tavırlı şekilde söylediğim bu şeye karşılık kahkaha attı. Ve ayağa kalktı. Yanıma gelip benide kaldırdığında bana tepeden baktığını fark ettim. Tanrım çok uzun ve kaslıydı...
"Anladım..." diyerek tekrar yerime oturdum ve o ise oturmak yerine ilerlemeyi tercih etti. Nereye gidiyordu? Peşinden koşarak yetiştim ve "nereye?" "Ders zili çalmak üzere, kıyafetlerimi alıp soyunma odasına gideceğim ve sende geliceksin sanırım?" Diye sorduğunda kafamı salladım ve onu kolundan tutarak yönlendirmeye başladım.
Duraksadığında güldüm ve "yanlış yöndesin" dedim. 'Haa' dermişcesine kendi kendine bir şeyler yaptığı sırada tekrar yürümeye başladım. Umarım güzel geçerdi.
Merhabaa!
Uzun bir aradan sonra yeni bölümle karşınızdayım...Ficte bahsi geçen Jungkook
Ficte bahsi geçen TaehyungSizleri seviyorum umarım bölümü beğenirsiniz!
Not: bu bölüm toplamda 440 kelimedir.Yazarlar
İnsta hesapları
@kookhs_
(Benim hesabım silindi)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i have to say goodbye
Roman pour Adolescents"Ben bir aptalım beni yine sever misin" [31.12.2018] Severim.."[01.01.2019]