İKİ KİŞİ BXB

1.BÖLÜM

Selammmm

Bol bol yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın aşkitoloşkolarım 🤍

Kitabın sonunda size bir sır vereceğim ama aramızda tamam mıı??

İyi okumalar ❤️

***********************************

"Şok şok şok! Büyük skandal! Ünlü aktör Onur  Bulut birini mi öldürdü?!"

Haberin devamını okumayıp hâlâ yaşadığım şoku atlatmaya çalıştım.

Bahsettikleri Onur Bulut ben miydim?

İyi de, ben sadece klişe kitaplar yazarak fenomenliğe ulaşmış, o da yetmezmiş gibi YouTube videoları çekip daha da ünlenmiştim. Ben oyuncu falan değildim ki!

Ben daha lise öğrencisiydim! 

Allah'ım, ben neyin içine düşmüştüm böyle?

Öylesine yazdığım bir kitabın içindeydim, o da yetmezmiş gibi bir oyuncuydum. 

Ben oyuncu değil, senarist olmalıydım! Ne kadar saçma yani.

"Onur Bey, iyi misiniz? Babanız bu durumu duyunca aşırı sinirlendi. Birazdan burada olurmuş."

Yanımda duran benden yaşça büyük adama baktım. Geceden beri yanımdan ayrılmamış, beni gazetecilerden uzak tutmuştu.

"Söyler misin, benim babam kim?"  dediğime gülüp "ilahi Onur Bey." dedi.

"Ciddiyim benim babam kim? Ben kimim?" dediğimde gülüşü durmuştu. "Hafızanızı mı kaybettiniz? İyi misiniz Onur Bey?"

Kafamı iki yana sallayıp ofladım. "İyi değilim. Anlat, ben kimim? Benim babam kim?"

Dudaklarını yalayıp kafasını salladı. "Babanız ülkenin en büyük yapım şirketlerine sahip ve ülkenin birçok oteli de size ait efendim. Siz de, ülkece tanınmış ve çok fazla seveni olan Onur Beysiniz. Bulut şirketlerinin ve otellerinin velihatı."

Çok normal bir şeyden bahsediyormuş gibi anlatmasını ağzım açık dinledim. Ne demek yapım şirketleri ve otelleri?

"Tamam, bu kadar yeter. Çocuktan bir haber yok mu hâlâ?" dediğimde kafasını sallayıp "hâlâ ameliyathaneden çıkmadı Onur Bey." dedi.

Kafamı 'tamam' anlamında salladım.

Birkaç dakika sonra bu tarafa doğru gelen polislerle ayağa kalktım. Dün gece ifade vermiştim, şimdi neden geldiler ki?

"Merhaba Onur Bey, sadece size haber vermek için gelmiştik. İfadenizi aldıktan sonra dediklerinizi araştırdık ve kamera kayıtlarını inceledik. Dediğiniz gibi birkaç serseri grup tarafından bu hâle gelmiş." dediğinde güldüm.

Tabii haklı olacaktım, bu olayı yazan bendim!

"Sizi de boş yere suçladık. Kusura bakmayın."

Allah'ım, bu bir şaka falan mı? Polis benden özür diledi. Kitaplarda böyle geçtiği için mi böyle? Yoksa ben cidden herkes tarafından tapınan bir karakter miyim? 

Gülüp "sorun değil, siz de işinizi yapıyordunuz." dedim.

"Merak etmeyin suçlular en yakın zamanda yakalanır. Adalet yerini bulacaktır. Biz şimdi gidiyoruz, yine geliriz."  deyip gittiler.

Arkalarından şaşkınlıkla bakıp göz devirdim. Tam sandalyeye oturacağım sırada ameliyathanenin kapısı açıldı.

Çıkan doktor ile hızla yanına ilerledim. 
"Efe Bey'in yakınları sizler misiniz?" dediğinde kafa salladım.  

Efe'nin kimsesi yoktu, onu kimsesiz bir şekilde yaratmıştım.

"Ameliyat biraz zorlu geçti ama  Efe bey sonunda  hayata tutundu. Yoğun bakıma alacağız, hâlâ hayati tehlikesi sürüyor." dediğinde kafa salladım.

Yaşıyordu, ölmemişti.

Kitabın sonunda kesinlikle ölmesi gerekiyordu! Neler oluyor böyle? Ben buradan nasıl çıkacağım?

Kitap ana konusundan çıkmış, kendi kendine ilerliyor olamazdı değil mi? 

Ya bunların hepsi bir rüyaydı, ya da ben tamamı ile kafayı yemiştim.

"Onur!"

Gelen sesle beraber arkamı döndüm. Orta yaşlı bir adam ve dünya güzeli bir kadın yanıma doğru geliyordu. Kadının gözleri yaşlıydı.

"Oğlum." deyip sarılan kadın ve adamla neye uğradığımı şaşırdım. Ne yani, bunlar benim anne ve babam mıydı?

İyi de, benim gerçekte anne ve babam yoktu ki?

"İyi misin, senin için çok endişelendik! Dün yemekten sonra evden çıkıp gitmiştin ve şimdi de hastanedesin! Neler oluyor Onur?" deyip karşıma geçti babam olan adam.

"İyiyim ya, sadece bir şeyi anlamaya çalışıyorum. Sen cidden bana benziyorsun, benim biraz daha yaşlı halimsin. Ama bu nasıl olur?" dediğimde ikisi de bana anlamaz gözlerle baktı.

"Annecim, iyi olduğuna emin misin? Yaşadığın şeylerden sonra şoka mı girdin?  Doktor çağırmamı ister misin?"

Kadının tatlı tatlı konuşması ve benim için endişelenmesi aşırı duygusala bağlamıştı beni. İstemeden kadına sıkı sıkı sarılıp ağlamaya başladım.

"Emre, çabuk bir doktor çağır." deyip beni sıkı sıkı tutan kadın ile daha da ağladım.

Ben neyin içine düştüm böyle? Bunların hepsi bana fazla! Annesiz babasız büyüyen ben, şimdi ülkenin en zengin ailelerinden birinin çocuğuydum.

Ağlamam daha da şiddetlenince koluma vurulan bir şey ile canım yandı.

Yavaş yavaş sakinleşip gözlerim kapanırken annem olan kadının alnımı öpüp saçlarımı okşadığını hissettim.

Bir anda bütün hayatım değişmişti. Bir kitabın içine girmiştim ve buradan nasıl çıkacağımı bilmiyordum.

Her şey mahvolmuştu!

**************************************

Bölüm nasıldı aşkitoloşkolarım?

Vereceğim sırra gelecek olursam, Miyav kitabında Efe ve Onur bu kitapta farklı hayatlarla tekrardan karşınızda. 

Sizce kitabın gidişatı nasıl olur? İleriki bölümler hakkında tahminlerinizi alayım. Yakın olan bir kişiyi de kitabın içine ekleyeceğim ehehe 🤍

Sizleri seviyorum ❤️

Sema.