Dedi ve Ecrin'in dudaklarına yapıştı. "Eee şey biz çıkalım" dedim ve Yusuf'un kolundan tutup dışarı çıkardım. Yusuf "İkisi de sarhoş yalnız bırakmasaydık" dedi bende "Bir şey olmaz benimde canım çekti" dedim "Hm ne çekti canın" dedi ve sırıtmaya başladı "bira" dedim ve aşağı inip dolaptan bir bira aldım Yusuf yanıma gelip biramı elimden aldı "Yaa versene " dedim "Hani bana" dedi ve benim biramı içmeye başladı "Ya benimdi o " dememle mutfağa gitti ve elinde iki birayla geri geldi "Al iç ama sarhoş olursan ben karışmam" dedi gülerken. Sabah uyandım ve elinde bira ile uyuyan Yusuf'u gördüm. Sanırım dün çok içip sızmıştık. Yusuf'u uyandırdım aniden sıçrayarak kalktı ve elindeki bardağı yere düşürdü "Aferin gerizekalı" dedim ve içerden süpürge getirdim cam kırıklarından büyük olanları toplarken Yusuf "Dikkat et elin kesilmesin fıstık" dedi "Bu yaşta elimi kesecek son insanım" derken Yusuf'a baktığım için elimi cam kesti acıyla kıvrandığım sırada "Bence ilk insansın da neyse" Yusuf'un kafasına vurdum "Ben ne yaptım şimdi yaa" diyerek içeriye gitti bir süre sonra elinde yara bandı ile geldi elimi temizleyip yara bandı yapıştırdı. Aniden aklıma Enes ve Ecrin geldi. En son sarhoş oldukları için yalnız bırakmıştık. Hemen odaya koştum arkamdan Yusuf'un söylenmelerini duydum "Nereye kızım şimdi?" Cevap vermeden odanın kapısını açtım. Açtığım gibi geri kapattım. "Öhm öhm Yusuf git" "Niye ya noluyor sana" Odanın kapısına tekme attım ki uyansınlar diye "Walla bu kız ruh hastası Elifim söyler misin ne oluyor burada?" içerden ses gelince uyandıklarını anladım.
ENES
Dışarıdan gelen sesler ve kapının tekmelenmesi ile gözlerimi açtım. Ecrin'le sarılmış uyuyorduk sırıttım. Dışarıdan hala ses gelince bağırmaya başladım "Oğlum sabah sabah siktirin gidin bi" ses gelmeyince gittiklerini anladım. Yemin ediyorum ev hayvanat bahçesi bir bizim haberimiz yok. Ecrin uyanmamış olacaktı ki daha çok sarıldı. Bende fırsat ayağıma gelmiş kaçırmadım tabii ki daha çok sarıldım Ecrin gözlerini açtı beni görünce normal tepki verdi. "Enes anakonda mısın niye sıkıyorsun nefes alamadım" kahkaha attım sonra aklına bir şey gelmiş gibi kaşlarını çattı "Oğlum biz küs değil miydik?" "Yoo nereden çıktı o ya şimdi?" "Rüyamda gördüm sanırım" dedi ve gülmeye başladı sonuç olarak planım işe yaramıştı ama ne kadar sürerdi bilemiyorum. "Yok güzelim biz küser miyiz hiç?" way be çok yavşağım harbi "Tamam o zaman kahvaltıya inelim" "Tamam fıstık"
Aşağıya indik Elif bizi yan yana görünce şaşırdı. Ee tabi mesleğimiz gereği kendimizi affettirebiliyoruz.
"Ecrin siz Enes'le barıştınız mı?" deme işte bunu ya tüm plan gitti "Küs değildik ki ya sabah sabah herkes üstüme geliyor" Ecrin bana döndü "Dün içmişim ne olduğunu hatırlayamadım biri bana anlatsın lütfen." "Şöyle oldu yenge Enes senin Ege ile sevgili olduğunu düşündü" Sinirle Yusuf'a döndüm burada yavşak yavşak plan yapmışız burnunuzu sokmasanız olmuyor sanki.
Ecrin hatırlamış gibi bana döndü "Doğum gününde hem de ne kadar salağım ya hala yanında duruyorum" dedi ve montunu alıp hızla dışarıya çıktı.
Kapı kapandıktan sonra merdivenlerden inen Ege'yi gördüm. Bu hala burada mıydı ya? Gıcık oluyorum şuna. "Ecrin mi gitti?" diye sordu "Aynen hemen peşinden koş yalnız kalmasın" dedim sinirle "En azından peşinden gideni var" Elif'in "Ooo" demesiyle Elif'e döndüm bana laf mı sokmuştu o çocuk? Yok ben bunu döverim de Ecrin'le aramız daha çok açılır ama onla bir ara teke tek düşeriz. Bir şey diyemeden hızlıca evden çıktı.
ELİF
Ege evden gidince peşinden gitmedim ne de olsa Ecrin'le onun evine gideceklerdi. Gerçekten anlamıyorum yani Enes o kadar laftan sonra yüzsüz yüzsüz kızın evinde kalıyor. Sürekli tartıştıkları için artık araya da girmek istemiyorum. Madem böyle bir ilişkiniz var ayrılın dimi? Ben bunları düşünürken dedem aradı. Bir anda kötü bir şey mi oldu acaba? Diye düşündüm. Telefonu bekletmeden açtım.