Babamın İzi

İrfan ve Ofis

"Alo abi acil annemin evine gelmen gerek. Tadilat yaptırmayacağız." Dedi Yiğit kalbi ağzında atarken.

"Nereyi kırdın amınakoyim iki dakikada son hatıranın içine sıçtın dimi yapacağın işi sikeyim bekle geliyorum."

"Yok olum gel lan önemli bir şey buldum."

"Allah Allah tamam yarım saate gelirim." Dedi ve yüzüne kapattı Yiğitin. Ardından Yiğitin telefonu tekrardan çalmaya başladı arayan Fırattı.

"Buyur abi."

"Ya abi bak ben onu gördüm benim ağzımdan laf çıkmaz ha, belliydi evin dizaynı kale gibi zaten kapılar alaşımlı." Dedi Fırat.

"Bak ustam birbirimizin yıllardır yüzüne bakıyoruz esnafa falan kimseye bir şey deme. Aramızda bir sır kalsın o oda, senden ricam planın fotoğrafını atayım sana iyice incele tamam mı varsa başka bir durum bana söyle." Dedi Yiğit.

"Tamam ağzıma düğüm attım sen yolla planı bir inceleyeyim ben. Rus modeli zaten ev çok belli illaki bir yeri daha vardır zaten planda anlamsız şekiller vardı onu ben bir tanıdığa danışır öğrenirim." Dedi Fırat.

Telefonu tekrar titreyen Yiğit "Abicim hatta biri var sen kapat." Dedi ve hattakini açtı.

"Restorandan şimdi çıktım kötü bir şey mi?" Dedi Kaan telaşla.

"Bilmiyorum başımıza iş açabilir de açmayabilirde sen elini çabuk tut. Sanırım babamız abi." Dedi. Kaan gaza daha da yüklenerek telefonu kapattı.

Babaları orduda çevirmen olarak görev yapan İrfan bey, gittiği bir görev sonrası eve bir daha hiç dönmeden sırra kadem bastı. O sırada onun yasını tutan Şefika hanım iki küçücük çocukla ortada kalmış memuriyete atanmıştı, devlet tarafından düzenli olarak yardım alıyordu. Çocukları üzmemek adına babalarına dair her şeyi toplayan Şefika hanım fotoğrafları, kıyafetleri, beylik tabancasını da sandığa koyarak köy evinin bahçesine gömmüştü.

Kaan alelacele eve girmiş ve Yiğite bakıyordu.

"Olum bak o kadar yol geldim önemli değil ise yaşına başına bakmam seni haşat ederim burada." Dedi nefes nefese.

"Duvara bak ne görüyorsun?" Dedi bilmiş bir şekilde.

"Sıva lazım." Dedi Kaan.

Yiğit "Önce eve bak sonra duvara bir bak." Dedi.

"Lan oyun yapma ne istiyorsun hadisene bunca yolu geldim." Dedi.

"Lambayı tut ve kendine güçlü bir şekilde çek abi." Dedi Yiğit.

Lambayı demirinden kavrayan abisi çekince mutfak tezgahı yerinden çıktı.

"Hassiktir!" Dedi Kaan kopan gürültüde.

"Ayır tezgahı sensiz girmedim içeri beraber girelim." Dedi Yiğit.

"Şaka mı lan bu?" Dedi Kaan heyecan ve gerginliğine hakim olamadan.

"Ev soğuk savaştaki Rus evleri gibi dizayn edilmiş demişti Fırat haklıymış." Beraber odaya girdiler.

Kocaman bir çalışma masası gaz lambaları takım elbiseler şarap fıçıları örümcek ağları ve tozlar. Her tarafta yerlerde raflarda belgeler vardı.

"Sanki alelacele çıkılmış gibi dimi?" Dedi Kaan.

Masaya yaklaşan Yiğit evraklara baktı.

"Top Secret yazıyor abi kırmızıyla, babamın ofisi kesin bura." Dedi Yiğit.

"Anamın işi olmaz zaten memur kadındı en büyük gizlisi bizim çocuklara patik örmekti gizli gizli." Dedi Kaan gülerek.

Yerden tavana kadar dolaplar kitaplar ve konserverler vardı, kendine ait tuvaleti banyosu bile dahildi.