Elimde tuttuğum maskemi zorla yüzüme taktım . Şu balo işlerinden anlamıyordum ... Hele de şu maskeli olanları ...
O lanet kurtlarla barış imzalamamızın üstünden geçen iki haftanın ardından iki kral ortak bir karar sonucu iki ırkı kaynaştırmak adına böyle saçma sapan bir yöntem bulmuşlardı . Balo . Hem de maskeli olanlarından .
Katılmak zorunlu değildi fakat babam olacak vampir kralı yüzünden orada bulunmak zorundaydım . Tipik kurallar işte .
Aynada son kez kendimi kontrol edip odamdan çıktım . Neredeyse saraydaki bütün görevliler Parti'nin yapilacağı mekandaydılar . Gördüğüm bir kaç hizmetliye selam verip bahçeye adımımı attım. Ay ışığı yavaş yavaş kendini belli ediyorken yayılan temiz toprak kokusunu içime çektim. Şuan şu balo yerine bir ağacın altında , ay ışığının eşliğinde kitabımı okuyabilirdim .
Gözlerimi devirip yürümeye başladım . Vampir güçlerini kullanıp hızlıca varabilirdim ama ne kadar geç gidersem o kurtların yüzünü de o kadar az görürdüm .
Mümkün olduğu kadar oyalanmama rağmen gelmiştim işte . Sıkıntı tüm vücudumu kaplarken derin nefes aldım . Unutmamalıydım, bugün barışımızı kutlayacaktık . Fazla konuşmadığım ve ortalığa karışmadığım sürece sıkıntı yoktu yani .
Maskemi son kez düzeltip kapıya adimladım . Beni gören bir vampir bir de kurt görevli baş selamı verip kapıyı açmaya başladıklarında ben de onlara selam verdim .
Önumde açılan kapı ile içeriye adımımı atar atmaz bir kaç göz bana dönmüştü. Tanrı aşkına bir partide o aptal kurtların o aptal fermonlarını yaymalarına gerek var mıydı cidden ? İğrenç .Üstune çoktan kendinden geçenler renkli ışıkların altında kendilerini belli ediyorlardı .
Gözlerim salonun sonundaki koltukta oturan iki kralı bulduğunda adımlarımı o yöne çevirdim . Daha bir kaç adım atmişken ışıklar sönmüştü . Kaşlarımı çattığım sırada merdivenlerin ortasında bir vampir belirdi . Elindeki mikrafona vurup konuşmaya başladı .
" Hepimiz burada ne için toplandiğımızı biliyoruz . İki ırkın barışını kutlamaya geldiğiniz için teşekkürler . Şimdi bu barışın şerefine rastgele dönen ışıkların seçtiği kişilerin dans etmesini rica ediyoruz . Hamile , eşi olan , yaralı ya da mühürlü kişiler dışında herkesin dans etmesi zorunludur . Beni dinlediğiniz için teşekkürler izninizle küçük şovumuz başlasın . "
Tavanda asılı olan ışık tek tek herkesin üstünden geçmeye başladığında yüzümü buruşturdum. Ne gerek vardı şimdi buna ?
Işık sırayla bir kaç kişiyi bulduğunda gözlerini devirip babamın yanına doğru ilerledim . Bu şov çıksa çıksa onun başının altından çıkabilir.
Aniden gözlerimi yakan ışık ile ellerimi gözlerime siper ettim . Siktir, bula bula koskoca salonda beni mi buldu bu lanet ışık ! Babama döndüğümde göz göze gelmiştik . Elindeki şarabini bana doğru uzatıp gülümsedi ve tekrar dudaklarına götürdü. Dans etmemi istiyordu ...
Işık sonunda benden uzaklaşıp sol tarafımdaki koltuklardan birinde yayılarak oturan , baştan aşağıya siyahlar içindeki bir bedene ulaştı . Benim gibiydi . Simsiyahtı .
Gözlerimiz birbirine değdiği anda değişen renkleriyle derin nefes aldım . Kurt ...Hatta bir alfa ....
Ayaklanıp yanıma doğru adimlamaya başladığında tekrar babama döndüm . Kurtlara olan nefretimi herkesten daha iyi biliyordu. Buna izin vermezdi . Vermezdi dimi ? Eliyle bana doğru yaklaşan alfaya gitmemi söylediğinde birbirine bastırdığım dudaklarım hafifçe aralanmıştı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passion / Seungbin
FanfictionGözlerimi tekrar gözlerine çıkarttım. Pekala madem izin vardı eğlenmek benim de hakkımdı öğle değil mi ? Kulağına yaklaştım. " Saat tam 12 ' de arka kapının orada bekle beni alfa . " Kulağına üfleyip tekrar yüzüne döndüm ve hafifçe gülümsedim . "...