Hyunjin'den
"Hyunjin ? "
" Söyle benim güzeller güzeli betam "
Dizlerine yattığı betaya dönerek biraz daha düşündü .
" Eğer olurda ölürsem , ölümümü bir hediye olarak gör olur mu ? "
" Kabul etmeyeceğim tek hediye bu olur Jeongin . "
" Ama bir gün öleceğim. Tanrı bir gün dokunacak bana . Belki acı çekerim. Canımın yanmasını istemiyorum . "
Betasının saçlarında dolanan ellerini durdurup saçlarına uzunca bir öpücük bıraktı Hyunjin.
" Sana dokunan Tanrı bile olsa kimsenin benim betama acı çektirmesine izin vermeyeceğim"
" Seni çok seviyorum Hyunjin "
" Bende seni çok seviyorum betam "
Acı çekiyor. Benim betam acı içinde. Canı yanıyor.
Duramıyorum. Çevremde bana seslenen kimseyi duymuyorum. Yayılan duman kokusu gözlerimi yaksa da durmuyorum. Betam beni bekliyor.
Ezbere bildiğim eve vardığımda kalbime vyran acı hareketimi kesmişti. Elim hızla kalbime gitti. Benim canım yanıyor çünkü betam acı içinde.
Zorla kafamı kaldırdığımda durmuştu zaman. Susmuştu sesler.
Benim betam , kendi öz abisi tarafından kılıçtan geçirilmişti. Bedeni öylece güçsüzce yere düştüğünde bile kıpırdayamamıştım.
Titriyordum. Ellerime bir soğukluk geliyordu. Kalbim sızlıyordu. Kurdum acı içinde betasına ulaşmak istiyordu. Ama bedenim ihanet ediyordu.
" Jeongin "
Tek söyleyebildiğim bu olmuştu . Sol gözümden başladı yaşlar akmaya.
" Hyunjin , bizi ölümün bile ayırmasına izin vermeyelim "
" Bizi ölüm bile ayıramayacak sevgilim . Seni benden kimse ayıramaz. Ölüm bile "
Kan göletlerinin arasına çöktü bedenim. Tüm algım bitmişti. Yutkunamıyordum. Nefes alamıyordum.
Benim betam .... Benim betam .... Benim betam !
Ona kimse elini süremez. Kimse onun canını yakamaz. Yakamayacak !
Tüm bedenimi kontrol altına alan kurdumla ayağa kalktım. Betama değen tüm elleri keseceğim. Betama çektirdikleri acıların kat kat fazlasını çektireceğim !
Belimdeki kılıcımı ne ara elime aldığımı bilmiyordum. Önüme çıkan kurt ve vampirlerin yüzüne bakmadan odaklandığım noktaya doğru ilerliyordum. Önüme çıkan herkesi kurdum yok ediyordu.
" Yoon ! "
Kılıcındaki kanı silmekle meşgul olan alfa bana baktığı gibi kılıcımı ona doğru savurmuştum. Geriye doğru kaçsa bile sağ gözünden aşağıya doğru kocaman bir darbe almıştı.
" Benim betama ne cüretle elini sürersin. Ne cüretle onun canını yakarsın sen ! "
Duramıyordum. Bağırarak savurduğum tüm kılıç darbeleri sertti. Hiç olmadığım kadar serttim. Hiç olmadığım kadar güçlü hissediyordum kendimi.
Aldığı yaralarla yere düşen alfanın kılıcını tutan eline basarak yakalarından tuttum. Kaldırdığım kafasına kafa atarak tekrar yere düştüğünde boşluğuna tekme attım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passion / Seungbin
FanfictionGözlerimi tekrar gözlerine çıkarttım. Pekala madem izin vardı eğlenmek benim de hakkımdı öğle değil mi ? Kulağına yaklaştım. " Saat tam 12 ' de arka kapının orada bekle beni alfa . " Kulağına üfleyip tekrar yüzüne döndüm ve hafifçe gülümsedim . "...