9

208 28 18
                                    

Gözlerimin iyice dolduğunu hissediyordum. Sonunda karşımdaydı. Bana doğru yavaşça adımlamaya başladığında Minho hyungun kolunu bırakıp bana doğru gelen alfaya doğru koşmaya başladım.

" Seungmin yavaş "

Minho ve Felix'in koşmamam hakkında dediklerini duymadan karşımdaki alfaya koşmaya devam ettim. O da koşmaya başlamıştı. Hızla boynuna atladığımda kollarını belime sararak kafasını boynuma gömdü.

" Seni özledim. Seni çok özledim. "

Gözümdeki yaşların düşmesine izin vererek kafamı omzuna koydum.

" Bende seni çok özledim alfam . "

Boynumda hissettiğim minik öpücükler gülmeme neden oldu.

" Gıdıklıyor "

" Gülüşünü özledim. "

Gülümsemem daha da büyürken boynundaki kollarımı daha da sıkılaştırdım.

Sonunda ayrıldığımızda elimi tuttu hızla. Bırakmak istemiyor gibiydi. Bende onu bırakmak istemiyordum .

Minho ve Felix de yanımıza gelince Chan ve Hyunjin de gelmişti.

" Of duygulandım ama ben ya "

Hyunjin gözlerini silerek konuştuğunda gülümsemem durdu. Benim de ağlayasım gelmişti .

Chan ve Felix arasındaki bakışları fark ettiğimde gülümsemem geri geldi.  Felix kalbini kimseye açmamıştı. Chan onun kalbini açabilirdi. Açmıştı da.

" Sizin bu tarafta ne işiniz var ? "

Sonunda aklımdaki soruyu Minho sorabilmişti.

" Aslında sizi alacaktık. Sizsiz olmuyor. "

Felix bakışlarını alfadan çekip bize döndü.

" Gidelim o halde. Yaklaşıyorlar çünkü."

Changbin elimi daha sıkı tutup sınıra doğru çektiğinde diğerleri de hızla peşimizden gelmişti .  Sınırı geçtiğimiz gibi bir çift çatık kaşın sahibi bizi karşılamıştı.

" Beklediğimden de erken oldu bu. Hepsine şu pelerinleri giydirin. Saraya girmeyin sakın biri görebilir. Jisung'un evi de hâla tadilatta . Gölete gidin. Jeongin ve Jisung da o civarda yürüyüş yapacaklardı. "

Bay Seo elindeki pelerinleri bize giydirip kendi atına bindi.

" Ben diyene kadar şehre de inmeyin. Tehlikeli olabilir. "

Bay Seo , atıyla birlikte uzaklaştığında Changbin bana gülümsedi. Bindiği atın üzerinden elini bana uzattığında gülümseyerek elini tuttum . Bu anın hayalini , ona kavuşmanın hayalini uzun süredir kuruyordum ve sonunda bunun olması içimde ağlama hissi uyandırıyordu.

Arkasına bindiğimde diğerleri de atlara binmişlerdi. Kollarımı Changbin'in beline doladığımda gülerek sol elimi tutup elimin üzerine öpücüklerini sıraladı.

Dokunuşları yakıyordu sanki . Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde kafamı omzuna yaslayıp sarılışımı sıkılaştırdım. Atlar harekete geçtiğinde içimde tek bir hüzün kalmamıştı. Ne babam, ne prens unvanı , ne miras.... Hiçbiri şuan umrumda değildi. Üzülmüyordum. O benim bebeğime zarar vermeye kalkmıştı. Benim yavruma dokunmaya cesaret etmişti. Minho'ya tek bir kızgınlığım yoktu. O doğru olanı yapmıştı.

Atlar bilmediğim yollardan birine döndüğünde midemin bulandığını hissettim .

Hayır bebeğim şimdi olmaz lütfen. Annenin işini zorlaştırma .

Passion / Seungbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin