Passion / Seungbin

2

O günün ardından neredeyse 4 gün geçmişti . Ama hâlâ aklım dönüp dolaşıp o geceye gidiyordu . Tamam bu yaptığım en iyi beraberlik olabilir ama tek gecelikti ve bir anlığına gelişen bir şeydi. Peki neden hala o anıları aklımdan silemiyorum ? Neden durduk yere aklıma geliyor ?

İçinde bulunduğum küvette çok fazla durduğumu düşünüp kendimi sudan zorla ayırdım . Kurulanıp üstüme giydiğim kıyafetlerle direkt kendimi yatağa attım. Vücudumda tarif edemediğim bir yorgunluk vardı. Neden olduğunu bilmiyordum ama yorgundum işte. O günden sonra Felix'in de gönlünü zor almıştık Minho ile .

Yatağımın yanındaki komidinin üstünde duran maskeye gitti gözlerim . Yanlışlıkla onun maskesini almıştım . Maskeye uzanıp elime aldım. Burnuma götürür götürmez o alfa feromomları burnuma dolmuştu. Bu kokudan mormalde nefret eden ben şimdi bu nefret ettiğim kokunun bağımlısı olmuştum.

Kendime gelerek maskeyi yerine bıraktım . Kendine gel Seungmin ... Odamın kapısı çalındığında ayağa kalkarak kapıyı açtım.

" Efendim , Bay Kim sizleri akşam yemeğine bekliyor . "

Onu kafamla onaylayıp üstüme bir hırka çekip merdivenlere yöneldim. Babam önemli bir şey olmadıkça bizi yemeğe çağırmazdı.  İçimden bir ses kesinlikle kurtlarla ilgili bir şey olduğunu söylüyor. Adımlarımı yemek salonuna çevirip kapının açılmasını bekledim .

Kapı açılır açılmaz aynı hızda içeri girip babamı selamladım . Gördüğüm Minho ve Felix ile kaşlarımı çatıp yanlarına oturdum . İyide babam onları neden çağırmıştı ki ? Olay o kadar mı ciddiydi ?
Bakışlarımı babama cevirdiğimde göz göze geldik . Boğazını temizleyip hepimizin ona odaklanmasını sağladı.

" Evet biliyorsunuz ki önemli bir şey olmadıkça sizi yemeğe çağırmam.  Bir davet aldık. Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde bir parti düzenlemiştik kurtlarla barışımızın kutlaması olarak."

Felix' in bacağını sıktığını görünce ellerini avcumun arasına alıp sakinleştirmek için baş parmağımla okşadım. Hala nefret ediyordu kurtlardan ve haklıydı da .

" Şimdi de onlar bizi davet ediyor. Bir maç düzenliyorlar . Dostluk maçı. Hepimiz gidemeyiz . Birilerinin burada kalıp burayla ilgilenmesi lazım.  "

Önündeki şaraptan bir yudum aldı.

" Jisoo bu işleri sevmediğini biliyorum. O yüzden sen burada kalmak ister misin kızım ? "

" Memnuniyetle kalırım . "

" Güzel ama yalnız kalıp o kadar işle tek başına ilgilenmeni istemem . Başka burada kalmak isteyen var mı ? "

Felix ve Minho'ya bakıp aynı anda elimizi kaldırdık.  Kesinlikle oraya gidemeyiz .

" Siz benimle geleceksiniz boşuna bakmayın. Tae sen de indir o elini , sen de geliyorsun.  "

" E baba o zaman geriye bir tek ben kalıyorum. "

" Evet kalmak ister misin ? "

" Kalayım madem.  "

" O halde Tae , Seungmin, Felix ve Minho benimle geliyor. Jisoo ve Kai de burada kalıyor. O halde afiyet olsun hepinize . Güzelce yiyin şafak sökmeden yola çıkarız. "

Biz bir şekilde zar zor idare edebiliriz ama Felix orada asla duramaz . Kesin birini öldürür ve barış anlaşması bozulur.  Bunu yemekten sonra mutlaka konuşmam gerekiyor.

......

  Önümdeki kapıyı çalma zahmetine girmeden odaya girip kendimi babamın karşısındaki sandalyeye attım.