Mahallee kavgası

26 3 0
                                    

    Bir kaç saat sonra yatağa uzanır bir şekilde olanları  düşünürken bana seslenen annemle dikkatim dağıldı .

 Daha sonra kapım açılırken annem içeri girdi .

"Hadi kalk dostun geldi "

  Başımı gömdüğüm yastığımdan kaldırıp anneme baktım . Normalde uçmam gerekirdi bu durumda ama moralim bozulduğu için ufak bir tebesümle , 

"Nerde ? salonda mı ?" dedim .

"Evet de sana ne oldu 3,4 saatir buraya tıkanmış çıkmıyorsun odadan " 

 Yerimden hızla kalkarken uykum var ve yorgunum diye geçiştirmeye çalıştım . 

Ve sonra da koşar ayak gittim .

Salonda kanepede oturmuş babamı görünce yüzümde bir sevinç oluştu . 2 gündür işş nedeniyle yoktu ve bu süreçte onu görememiştim . 

  O da beni görünce her zamanki gibi gülümseyip,

"Dostum nerde kaldın ya normalde beni kapılarda karşılamanı bekliyordum , hayırdır ?" 

 Normalde babam sık sık iş nedeniyle evden uzak kalırdı ve ben küçüklüğümden beri onun geleceği gün kapılarda beklerdim . Gerçi bugün geleceğini değil de yarın geleceğini düşünmüştüm . Sanırım günleri karıştırdım . 

"Valla kral artık bizim de kendimize göre bir ağırlığımız var , Her şeye koşmuyoruz artık" 

Diyerek babamın karşısına geçip beylik laflar ederken annem arkadan benimle takılıp ,

"Ama nasıl bir ağırlık , oturduğu yere yapışıp bir daha kalkmak bilmiyor . İş yaparken bile çok ağır 10 dakikalık bir işi 1 saate zor tamamlıyor . "

Diyerek mutfağa geçmeye başlayınca ona laf atarak ,

"Bozma karizmamı , artık bu işin raconu böyle . Çoluk çocuk muyum koşacağım yok öyle iş . Ne yazıkki o devir bitti dostum sen de uyan artık . 

Babam değişen halllerime gözlerini açıp bakarken ,

"Öyle mi şura hanım , demek bir ağırlğınız var artık "

 Onun hemen ardından yanında bulunan poşeti havaya kaldırıp bana gösterdi . 

"Ben de gelirken eski bir dosta çikolatalar getirmiştim . Ne yapalım şimdi bunları neyse biz artık arzu ile tek başımıza yeriz . " 

Dediği an yüzümdeki ciddi havayı dağıtıp hızlıca u dönüşü yapmaya hazırlandım . Çikolata , abur cubur dolu poşeti annemle yemelerine razı olamazdım . ,

  "Aslında ..." diyerek kendimi anlatmaya kalkışırken güzülce bir önce yutkunmam gerekti . 

"Şey yani o anlamda ağırlık değil  sen beni çok yalnış anlıyorsun ben şey anlamında söyledim."

  dedikten sonra yanına kadar varmış bir yandan da hızla elimi poşete geçirmeye çalışmıştım ki babam bunu fark edip benden önce davranarak geriye çekti poşeti.

  Ben de elim boş babama bakarken eee der gibi baktı . 

"Yanisi şu benim ne ağırlığım olacak be 54 kilocuk bir şeyim , üflesen uçar giderim . Ben sadece 1 kilo almışım onun ağırlığından bahsediyorum . Hem burda koskoca tolga kırca' nın ağırlığı varken benim ne haddime . Bu evde Tolga kırcanın raconu geçer hiç merak etme dostum . Kimsenin yerini almasına müsade etmem . "

 Kaşlarını yukarı hayır anlamında kaldırıp ya şimdi böyle kedicik olursun dedi . 

"Senin gözün yerimde var gibi hissediyorum . " 

GÜNEŞİM OLUR MUSUN :)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin