Kim Milyoner Olmak İster? [Minsung]

16.

"Hani kimse seni gece aramıyordu? Yiğidim böyle sözüme gelirsin!"

"Tamam." dedim ve ellerimi kaldırdım. "Pes ediyorum. Bu kadar yeter aga."

"Yetmez. Sözüme gelmenin gururuylayım şuan."

Biraz daha söylenmesinin ardından Haneul'la eve girmiştik.

"Nasıl geçti ilk günün?"

"Yanımda sarışın bir hatun yoktu ama iyi sayılır." Gülümsedim. Film izleyeceğini söyleyip odaya gittiğinde üzerimi değiştirip kapının önünde dolanan Lütfü'yü sevmek için dışarı çıktım.

Akşama çok vardı.

Bayağı vardı hemde.

Ve Jisung neden arayacaktı? Ne diyecekti?

Benden gerçekten hoşlanıyor muydu?

"Lütfü ısırmasana mal hayvan, düşünceliyiz şurda." Patisine vurduktan sonra etrafımda tur atınca kucağıma aldım.

"Seungmin seni almamış mıydı lan? Ne diye volta atıyon burda?" Yine elimi ısırdığında yere fırlattım. Dört ayak üstüne düştü ve bana dönüp mırladı.

"Kodumun hayvanı sevgiden de anlamıyor!"

İçeri girdim ve -kesinlikle ödevim yok, inanın bana- belki de yüz kez izlediğim filmlerden birini yeniden izledim.

Hava kararmıştı ve saat sekize geliyordu. Telefonun şarjı %100'ken aldım ve masanın tam ortasına ekranı bana dönük şekilde koydum. Sandalyeyi saati görebildiğim bir yere koyup otururken bir yandan da telefona bakıyordum. Neden bu kadar uzun sürmüştü araması? Unutmuş muydu? Arayacağını söylerken nedense hevesli duruyordu bu yüzden unuttuğunu sanmıyordum.

On beş dakika geçtiğinde oflayarak ayağı kalktım.

"Haneul!" Odadan çıkıp yanıma geldi. "Baksana şu telefona bi, bozuldu mu acaba." Telefonu aldı.

"Abi niye bozulsun durduk yere?"

"Ne bileyim ben ya!" Ardından fısıldayarak "Aramıyor ki." dediğimde güldü.

"Sen Jisung Hyung'un aramasını bekliyorsun demek! Şimdi anlaşıldı ya!"

"Aramıyor Haneul. Unuttu mu acaba?"

"Bilmem."

"Nası bilmem lan!"

"Pini çekilmiş bomba gibisin abi bir sakin olsana, beni de geriyorsun!" Kafamı masaya koydum. "Biraz daha bekle abi, arayacağını söyledi sonuçta."

"Sen nerden biliyon?"

"Hyunjin Hyung, İnstagram grubunuza aldı beni, orda gördüm." 

"Senin instagramın mı var Haneul?" Korkunç bir yavaşlıkta başımı kaldırdım. "Sana sorduğumda yok demiştin." İki adım geri çekilirken "Abi vallaha yoktu." dedi.

"Yoksa nasıl gruba aldılar oğlum seni? Oynama benle."

"Jeongin Hyung açmıştı!" Ensesinden yakaladım.

"Bu ne terbiyesizlik? Bu ne cüretsizlik? Madem instagramın var bana niye söylemiyosun lan?" İnstagrama girdim. "Söyle bakim takip edem. Bio'ya beni etiketle ha!" Ani ruh hali değişimime uyum sağlamasına izin vermeden eline tutuşturdum. Hesabını açıp geri verdi. "Vay vay vay! Profil resmi de pek havalı!"

"Abi ödüm patladı."

"Niye lan? Adam yemiyoz ya."

"Öyle bi vibe var ama sende."