Kim Milyoner Olmak İster? [Minsung]

17.

Şimdi şöyle ki son bölümler pek okunmuyor acep niye 

bu arada vote unutmayın ha

şarjım bitiyo hızlı yazacam hayde başlıyoz

"Cidden gelmeyeceksin değil mi?" Mesajı okurken gülümsedim. Adresinden sonra atmıştı. Gece gece gelemeyeceğimi sanıyordu. Ceketimi giyip çıktım. Neyse ki evlerimiz yakın sayılırdı. Görüldü atmayı istememiştim ancak hızlıca yanına gitmek istiyordum.

Onun olduğunu düşündüğüm evin önünde durdum ve telefonumu çıkardım.

"Cama çıkar mısın?" Mesajı anında gördü.

"Pişt! Minho!" Başımı kaldırıp cama baktığımda oradaydı. Birinin duymasından korkuyormuş gibi perdeyi kendine siper etmişti.

Kapıdan giremeyeceğime göre pencereden girecektim. O beni izlerken arka bahçe duvarına tırmanıp elimi pencerenin pervazına koydum. Bu kadar kısa sürede yanına ulaşmama şaşırmıştı.

"Kedi adam." diyerek içeri girmem için geri çekildi. Sertçe zemine çarpan ayakkabılarımdan dolayı ses çıkmıştı. Hızlıca gidip kapıyı kilitledi.

"Çok gergin bir ortam." diyerek gülümsedim ve gözlerine baktım.

Buraya ne için geldiğimi biliyordu.

Yine de saf ayakları yapmayı sürdürdü.

"Neden geldin ki bu saatte?" Daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. 

"Ayakkabılarını çıkar." Çıkarıp kenara koydum.

Odası benim odamın aksine çok sadeydi. Hemde çok. Duvarları bomboştu.

"Bu duvarlar neden boş? Hiç bir şey asmamışsın." Umursamazca omuz silkti ve yatağına oturdu.

"Cevap bekliyorum Minhoş. Neden geldin?"

"Seni öpmek istedim."

"Başka zamana kalsa?" Başımı iki yana salladım.

"Bence yeterince bekledim Hanji. Adresi attığından beri hemde." Tatlı tatlı söylediğimden gülmüştü. Yatağının önündeyken durdum ve ona doğru üzerine eğildim. Bir elimi yatağa sabitlediğimde izin verdiğim kadar geriye gitmeye başlamıştı. Yüzümdeki sırıtış genişlerken sırtı yatağı buldu.

"Minho."

"Evet?"

"İstemiyorsam?" Bunun imkanı yoktu.

"İnandığım bir şey var," dedim belinden tutup onu kendime yaslarken. Gözleri odaya vuran sokak lambasının ışığıyla parlıyordu. "gözlerin yalan söylemiyor." Dudaklarımı dudaklarının üzerine örterken gözlerini kapadı. Çok uzun zamandır beklediğim anın gerçekleşmesiyle, dudaklarını ezmeye başlamıştım. Bir gün kesinlikle bu çocuk yüzünden aklımı kaçıracaktım. Karşılık vermediğinden belini daha sıkı kavradım, göğsü göğsüme çarpıyordu. Kendiyle zıt düşerek kabul ettiği dudaklarımı, tıpkı benim gibi öpmeye başladığında kısa bir anlığına geri çekildim.

"Delirteceksin beni." Kısık gözlerle izlerken gülümsedi.

"Sus ve öpmeye devam et."

Yeniden öpecekken kapı çalındı.

"Hay sikeyim böyle işi."

Üzerinden kalktığımda yatakta doğruldu. "Ne oldu?!"

"Ne halt yiyon lan içerde kapıyı da kilitlemişsin!"

"Kim lan bu?"

"Kuzenim." diye mırıldandı. "Açıyorum gerizekalı bekle biraz!"

"Yani tam zamanında gitmem gerekiyor!" Koluma sertçe vurdu.

"Duyacak lan az sessiz!"

"Hanji içerden herif sesi geliyor ne halt ediyon amk."

"Kara kedi girdi içeri bi git amına ya!"

"Kara kedi de olduk." Ayakkabılarımı giyerken kahkaha atıyordum.

"Yakalanalım diye her şeyi yapıyorsun."

"Kara kediyim ben. Kara kedilerle böyle konuşulmaz."

"Hadi hadi, kış kış." Geldiğim gibi pencereden bahçe duvarına atladım.

"Biz bunu tekrarlayalım ya." Bedenimi yere bıraktım.

"Kış kış!"

"Kış kışlayıp durma be!"

"Git lan artık kapıyı kıracak!"

"İyi geceler güzelim."

öyle işte

nese bay

DİĞER FİC İ OKUYONUZ MU BAK

BİLDİRİM GELMİYO HİC

OKUYUN LAN