Kim Milyoner Olmak İster? [Minsung]

19.

"Lan Lütfü," Ayağımı ağacın bir dalına koyup tırmanmaya çalıştım. "bak in aşağı bi kaza çıkacak şimdi, in aşağı amk!" Mırlayıp daha da yaprakların arasına girdi.

"Ya iner kendisi nası çıktıysa biz niye almaya çalışıyoruz?!" Changbin kendini yırttığından Hyunjin kafasına sertçe vurdu.

"Görmüyon mu lan Seungmin'i? Lütfü orda kalırsa sikecek belamızı, pis pis konuşturma beni," Jeongin'i fark etti. "çocuk var yanımızda." Felix Jeongin'in kulaklarını elleriyle örtüp "Biraz daha küfredin, az kaldı sikmeme." dedi.

"Haşin erkeğim benim."

"Hyunjin bi sus amk dır dır dır! Lütfü'yü duyamıyorum!"

"Ya bak her şey bu Lütfü geldikten sonra oldu ha. Projeyi de onun yüzünden sunamadım!" Seonghwa, yanında kollarını birleştirmiş halde isyan eden Hong'a gözlerini devirdi. "Ne projeymiş amk!"

"Tam not alacaktım amk! Lütfü in lan aşağı si-"

"Küfür yok amına koduklarım küfür yok!" Mingi gülerken yere düşmemek için Yunho'ya tutundu.

"Küfür yok derken bile küfür edebilir mi ya bi insan? Lix sen türünün yaşayan tek örneğisin."

"Demi? Çok güzel." Hyunjin kafasını Mingi'nin omzuna koyduğunda Mingi'nin Lix'i işaret eden eli havada kaldı.

"Çilli bu yanıyor aşkından, deli divane hemde.

Lütfü uyarı için miyavladığında Seung korkuyla öne çıktı. "ULAN ALSANA KEDİYİ ŞURDAN DÜŞECEK DİYE AKLIM ÇIKIYOR AMK!"

"YA Bİ SAKİN!"

"BAŞLATMA SAKİNLİĞİNE SAKİN MAKİN OLAMAM!"

Yeosang ağacın altındaki banka rahatça oturdu. "Kalm davn olm. Kalm davn."

Elli yaş üstü olup kocasının emekli maaşını beğenmeyen teyzeler gibi tıchlayıp "Bu kedi inmez." dedim. "Yuva kurmuş buraya."

"Güvercin mi bu amk?"

"Mingi susacak mısın yoksa susturayım mı?" Yunho vurdu,

"Sustursana." gol oldu.

"Ciddili inmezse ne yapıcaz hyung?" Bu çocuğun saflığına ölüyorum be.

"Güvercine dönüşmesini izlicez."

"Abi?" Haneul'a döndüm. Yanında bir çocukla bahçede dolanıyor olmalıydı. "Ağaçta ne işin var?"

"Haneul bu ne sikimsonik bir soru? Hep itfayeci olmak istemiştim olum, bi yerden başlayalım dedik." Jisung'un kıkırtısı kulağıma ilişti.

"Hadi," dedi eliyle gelmemi işaret ederken. "in artık oradan. Düşeceksin."

"İnince ne yapıcaz?"

"Ne istersen?" 

"Benle oynama sevgilim."

"SAPLAR VAR AMK AZ SAYGINIZ OLSUN NERDE BU İNSANLIK." Chang cırladığında az daha düşecektim.

Felix'in ölümcül bakışlarını hissettiğinden "Amanın anı yani." diyerek düzeltme girişiminde bulundu.

"Lütfen lan," Seung yere bağdaş kurarak oturduğunda artık isyan modundaydı. "alın şu kediyi artık."

"Ne yapıyorsunuz?"

Sessizlik.

Büyük bir sessizlik.

"Chan değil mi lan o?"

"Yarabbim serap mı görüyorum acaba?" 

Yeosang tiksintiyle konuştu. "Bu andaval niye burada?" Ardından korkuyla Seung'a baktı.

Aynı şekilde herkes korkuyla Seung'a baktı.

Ayaklanıp gideceğini sanarken o, oturmaya ve kediyi izlemeye devam etti.

"Ke- kediyi alacaktım." Yakınımda durduğunda açıklamama güldü.

"Kediyi kediye benzeyerek mi almaya çalışıyorsun Minho? İn aşağı ben alırım."

Eskisi gibi değildi, eskiden olduğun gibi değildi. Ona bakmama fırsat bulamamışken hızlıca ağaca çıkıp kediyi aldı.

Kediler orospudur. Bi yakışıklı gördü mü kucağına atlar.

Ağaçtan indiğinde Lütfü kollarındaydı. Yüzünde eskiye dair bir şey ararken samimi gülümsemesi belirdi. Seung başını yere eğmişti. Onun önünde durdu ve kediyi uzattı. Kediyi aldığında onları uzaktan izliyordum. Ne kadar uzun zamandır ikisini bir arada görmediğimi düşündüm. Onlar her zaman yakışıyordu. Kediyi aldı ve kucağında sevmeye başladı.

"Neden geri geldin?" Chan omuz silkti. "Peki ne zaman gideceksin?"

"Belli değil."

"O zaman bana bulaşma." Kucağında kediyle ayağı kalktı ve ona arkasını dönüp okula ilerlemeye başladı.

Evet, hepimiz hayatımızın şokunu yaşıyorduk.

Seung Chan'a sırtını dönüyordu ve bu görülecek şey değildi.

"Bundan sonrası biraz garip olacak gibi."

Mingi'ye hak vererek başımı salladım.

"Eee beyler, Jisung'la ben de sevgili olduğumuza göre yeni bir kaosa ihtiyacımız vardı değil mi?"

Seung ve Chan çok iyi bir kaos ikilisiydi.

2093874389201 sene sonra piyasaya geri döndüm hehe