5

155 25 1
                                    

Taehyung uyuması için hazır bekleyen yatağa doğru emekledi. Jin küçük bir kıkırdamayla omega kardeşine sıkıca sarıldı ve kollarını ona doladı. Taehyung memnun bir şekilde nefes verdi.

"Hyung?" diye seslenirken yüz ifadesi aniden değişti ve kaşlarını çattı. Gece neredeyse on birdi, Taehyung şimdi kardeşinin odasındaydı ve Jin'in sevecen sıcaklığında uyumak istiyordu. Doğum günü partisi bittikten sonra herkes evden ayrılmıştı. Babası Bay Kim ise çok yorgundu, bu yüzden iki oğlundan önce erkenden yatmıştı.

Jin karşılık olarak mırıldandı ve Taehyung'u kendine çekerek kül rengi gümüş saçlarını sevgiyle okşadı.

Taehyung, başını Jin'in göğsüne yaslarken, "Bana Namjoon hyungun arkadaşlarından bahseder misin?" diyerek hafifçe fısıldadı.

Dürüst olmak gerekirse sadece Jungkook hakkında bir şeyler öğrenmek istiyordu fakat doğrudan Jin'e soramazdı çünkü koruyucu kardeşi için şüphe uyandırırdı.

Tamamen normal görünen bu kadar yakışıklı, klas bir adamın nasıl sıkı bir takipçiye dönüştüğü konusunda kafası karışmıştı.

"Onları biliyor olmalısın. Adlarını biliyorsun değil mi?" Jin Taehyung'a bakmak için durdu ve omega bastırılmış bir gülümsemeyle başını salladı.

"Yani Yoongi, Namjoon gibi bir alfa ve üniversiteden beri arkadaşlar. O çok nazik birisi. Ama bazen gerektiğinde soğuk olabiliyor. Ayrıca eğlenceli bir kişiliği var." Jin kıkırdadı. "Ve o Jungkook'un sekreteri."

Taehyung şaşkınlıkla kaşlarını çattı. "Sekreter?" 

Jin, odanın tavanına bakarak umursamazca bir şekilde konuştu. "Ah, Jungkook hakkında bir şey bilmiyorsun, değil mi? Jungkook, Jeonların şirketinin CEO'su." 

Taehyung'un gözleri şaşkın bir şekilde genişledi. "Şu milyarder şirket mi?"

"Evet." Jin, beklenen şok yüzüne kıkırdadı.

Akıl hastası bir CEO!?

Jin konuşmasını sürdürünce Taehyung'un düşünceleri bölündü.

"Namjoon ona kendi erkek kardeşi gibi davrandığı için çok yakınlar. O Bay ve Bayan Jeon'un tek oğlu. Joonie ona karşı çok korumacı çünkü Jungkook, ebeveynleri ve hyungları dışında herkes tarafından her zaman farklı muamele görüyor."

Taehyung bunu duyunca kaşlarını çattı.

Farklı?

Bu onun gerçekten bir psikopat olduğu anlamına mı geliyor!?

"Neden?" Sabırsızlıkla sordu. "Çünkü o bir gerçek kan." diye yanıtladı Jin, bu kelime bile onu korkudan titretiyordu.

Taehyung sarılmayı bıraktı ve yattığı yerden doğruldu. "Ne!"

Jin onun bu şaşkın bakışını bekliyordu, bu yüzden Taehyung'a düzgün bir şekilde bakmak için sırtını yatağın başlığına yasladı.

Taehyung kaşlarını daha da çattı, "Gerçek kan alfa mı?"

"Evet, güçlü alfa kokusunu fark etmedin mi? Ne zaman yaklaşsa doğal olarak boyun eğiyorum." Jin, Taehyung'u tekrar kendine çekip ona sarıldığında itiraf etti.

Taehyung'un aklı şimdi tamamen karışmıştı, bu yüzden bilinçsizce başını Jin'in göğsüne yasladı ve mırıldandı. "Fark ettim ama ben bilmiyordum-"

Jin elini Taehyung'un kafasına koyduğu sırada saçlarını karıştırırken hafifçe mırıldandı. "Sen benim gibi normal bir omega değilsin Taehyung, sen bir safkansın, bu yüzden boyun eğmeden bir alfanın kokusuna dayanabilirsin." 

truebloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin