Kensatsukan|Zhongchi

'five'

'Zhongli.'

Kehribar gözlü kucağına oturan bedene baktı.

'Bu gün işin yok değil mi?'

Sırıttı ve elini ince bellere doladı.

'Hayır yok.'
__________________
Bu bölüm Childe'nin objektifinden yazılı olucak.

Saat dördü çeyrek geçiyordu. 45 dakika içinde evden çıkmam lazımdı ve ben daha yeni üstüme giyinmeye başlamıştım. Acele ederek giyinmeye çalışırken dolabımdan karnı açık beyaz gömleği ve siyah kumaş pantalonu aldım. Çoğunlukta erkeklerde karnı açık kıyafetler garip gelirdi ama insanlar bana genelde hep yakıştırırdı. Bende seviyordum zaten, o yüzden direkt onu aldım ve içimden havanın sıcak olması için dua ettim, Hava durumuna bakacak hâlim kesinlikle yoktu şuanda.

Giyindikten sonra, ablama verdiğim söz yüzünden uzattığım saçları bu sefer toplamaya karar verdim. Çok uzun değildi ama en azından toplanabiliyordu. Önüne perçem bırakarak topladım saçımı ve yanıma telefon ve cüzdanımı alıp kapıya yöneldim.

Noelle:Nereye?

Childe:Ayato ve Thoma'nın arasını yapmaya.

Dedim bıkkın bir şekilde, Noelle ise sadece kıkırdadı ve uzaklaştı. Kendimi bildim bileli duygusal gerilim, daha doğrusu direk duygusal ve aşk meşk hiç ilgimi çekmezdi, hatta hiç sevmezdim, ve 8 yıldır Albedo'ya açılamayan Kaeya, ve 3 yıldır uzaktan izlemekten başka hiç bir sik yapamayan Thoma ile uğraşıyordum buna rağmen. İçimden kendi kendime lanet okurken bağcıklarımı bağlayıp Thoma'ya mesaj attım.
______________

Childe:pist
cikiyorum ben
ben gec kalirsam salak salak hareketler yapma cocugun yaninda

Thoma:TAMAGW
AY
tamam

Childe:guvenemedim suan hic ama neyse

Thoma:HALLEDERIM YA
YANI UMARIM

Görüldü.
_______________

Kesinlik Thoma salak saçma hareketler yapıp kendini rezil edecekti, ama artık yapacak bir şey yoktu.

Buluşmaya karar verdiğimiz kafeye doğru ilerledim hızlı adımlarla, 20 dakika sonra varmıştım, Ayato Ve Thoma çoktan ordaydılar ve beni bekliyordu. Ayato beni görünce gülümseyerek selam verdi fakat Thoma beni şaşırtmayarak beni gram siklemedi ve Ayato'yu izlemeye devam etti.

"Childe, gelsene."

Ona doğru döndüm

"Geliyorum".
_________________
Yaklaşık 45 dakika geçmişti. Salak Thoma kafedeyken beni tuvalete götürdüğü ve ortam iyice kendine geldikten sonra gitmemi söylediği için hâlâ bekliyordum. Fakat daha fazla Flörtleşmeye dayanamazdım, başım ağırmıştı artık Thoma'nın gürültüsünden. Yalandan telefon çalıyormuş gibi yapıp kaçıcaktım.

"Beyler benim telefonum çalıyor, kusura bakmayın geliyorum şimdi"

Tuvaletin oraya doğru ilerledim ve konuşurmuş gibi yaptım. Bildiğimiz kendi kendime konuşuyordum işte, zaten normalde de yapmadığım şey değildi. Bir süre sonra yeniden yanlarına ilerlediğimde Ayato'nun elinin Thoma'nın beline gittiğini ve Thoma'nın isminin hakkını verip kıpkırmızı olduğunu farkettim. Gülmemek için yanağımın içini ısırıyordum bildiğimiz. Ayato'nun bu kadar flörtöz biri çıkacağını kesinlikle düşünmemiştim, sanırım bu Thoma'ya özel bir ayrıcalıktı.
Ayato beni görünce elini çekicekti ki, durdurdum.