Dynasty: Bloody Love●Tk

🎐Prens Jeon'u Görünce Durum Değişti🎐

Selam, nasılsınız?

Kontrol ettim ama varsa yazım yanlışları ve hatalar için üzgünüm. 🖤

O kadar kontrol etmeme rağmen nasıl bu kadar hatam çıkabiliyor hiçbir fikrim yok. Hepsini baştan sona bir gün düzenleyeceğim daha sonra.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 💫

•》💠《•

Kral Jeon sözlerini bitirmiş ve birkaç adım geri çekilerek Prenses Jeon ile Prens Kim'i işaret etmişti. Birbirini selamlayan ikili ellerine verilen safirden yapılmış yüzükleri almışlardı. Safir taşının ilişkilerdeki kuşkuları yok edip ilişkiyi güçlü hale getirdiğine inanılırdı. Bu yüzden evliliğin ilk temeli olarak görülen nişan törenlerinde safirden yüzük takılırdı. Bu Çin'e özgü bir gelenekti. Goryeo'da bu geleneğe sıcak bakmış, uygulanmasında bir sorun görmemişti. Alfa Prenses Jeon kendisine uzatılan eli hafifçe tutmuş, yüzüğü prensin parmağına takmıştı zarifçe. Halka açık bir tören olduğu için yüzü kapalı olsa da memnuniyeti gözlerinden okunuyordu. Prens Kim'in ise yüzünde herhangi bir mimik yoktu. Hatta askerleri prensin talim yaparken çok daha mutlu durduğunu görebiliyordu. Prenslerine içten içe kızıyor, Prenses Jeon ile evlenme şansı yakaladığı halde bu kadar huzursuz oluşunu kınıyorlardı.

Prens Kim de elindeki yüzüğü prensesin parmağına taktığında kurdunun huzursuzluğu yüzünden kasılmış, birkaç saniye eli prensesin elinde kalmıştı öylece. Sonrasında elini çekmiş ve prensesin gözlerine bakmıştı. Önce prenses eğilmişti, ardından Prens Kim. Daha sonra ikisi de önce Kral Jeon ve İmparator Kim'e dönüp onları selamlamıştı. Nihayetinde halka döndüklerinde halkı da selamlayıp adım adım gerçi çekilerek kendileri için hazırlanan masaya geçmişlerdi. Halkın dahil olacağı kısım böylelikle son bulmuştu. Halk kutlama için hazırlanmış meydanlara yönlendirilmiş, saray iki hanedan ve onların özel misafirlerine kalmıştı. Çalgıcılar çaldıkça çalıyor, dansözler gösterilerini sergiliyordu. Tüm tören boyunca yan yana duran prens ve prenses ayrılmış kendi özel misafirleriyle ilgileniyorlardı.

Prens Jeon yanında Park Jimin ile dikiliyordu. Herkes rasgele oturduğunda Prens Kim ve Komutan Jung arasına oturmuş olan Gyeonghui ikisinin de dikkatindeydi. Yanlarına gelen General Min ile tüm odakları değişmişti. "Prens Jeon..." prensi selamlayan Yoongi Park Jimin'e de baş selamı vermiş ve elini kılıcının kabzasına yerleştirmişti. "Sizlere düzgünce teşekkür edemedim. Beni kırmayıp isteğimi yerine getirdiğiniz için size minnettarım. Size güvenmek en doğru karardı, çok teşekkür ederim." Prens Jeon misafiriyle gerçekten çok güzel ilgilenmiş, saraya ilk geldiğinde solgun duran bedeni yeniden diriltip parlatmıştı adeta. General Min'in övgü dolu teşekkürü gururunu okşamıştı. Bir imparatorluğun en önemli generaliydi karşısındaki. Ve yıllardır sır gibi saklanan Prens Jeon kendini belli ettiğinde böyle birinden övgüler almıştı. "Sizleri memnun etmek beni de memnun etti General Min. Lakin misafirimizin kim olduğunu bilmiyorduk, bu da bizi biraz düşündürdü açıkçası." General Min konuşmaya hazırlanıyordu ki omzuna dokunan bir el bunu bozmuştu. Herkesin bakışları elin sahibini bulduğunda Park Jimin derin bir nefesi içine çekme isteği duymuştu ve bunu da yapmıştı.

"Misafirperverliğiniz için ben de bir kez daha sizlere teşekkürlerimi sunuyorum Prens Jeon. Sayenizde kendime gelebildim. Siz de benimle çok uğraştınız, size de çok teşekkür ederim Park Jimin."

Kendine gelmeseydin daha iyi olurdu belki de, diye içinden geçirdi Park Jimin. Daha sonra kendi dediğinin farkına varmış, neden böyle bir şeyi içinden geçirdiğini anlayamamıştı. Bundan rahatsızlık duymuş, müsaade isteyerek uzaklaşmıştı yanlarından. Herkes bu ani gidişe karşı şaşkınlığını belli etmemeye çabalamış, konuşmalarına devam etmişlerdi.