🎐Bir İhtimalimiz Var Mı?🎐

48 6 25
                                    

Selam, biz geldik.

Nasılsınız?

Umarım iyisinizdir.

İşimi gücümü bırakıp, yapmam gereken onca şeyi biriktirip bu bölümü tamamladım diyebilir miyiz?

Evet diyebiliriz.

Şimdi ağlayarak ertelediklerimin başına geçeceğim.

Kontrol ettim ama varsa yazım yanlışları ve hatalar için üzgünüm. 🖤

İyi okumalar dilerim ✨️

•》💠《•

Gözlerimi açtığımda başımdaki keskin ağrı kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Kustuğumdan ötürü ağzımda yer edinen çirkin tat hala oradaydı. Zorla doğrulduğumda herhangi bir konaklayanın değil de varlıklı birinin kalabileceği bir han odasında olduğumu fark etmiştim. Odamın kapısı açıldığında içeriye saray nedimelerinden birisi girmişti. "Ah, uyandığınızı bilmiyordum Prens Jeon. Affınıza sığınıyorum efendim." elindeki temiz bezleri yanı başımda duran çekmeceli dolaba bıraktığında yanındaki su dolu kabı görmüştüm.  İçindeki su kızıla çalmaya başlamıştı. "Teninizdeki kanı temizlemeye çalışıyordum Prensim. Öylece kalırsanız rahatsız olacağınızı düşündüm." baktığım yeri anlayarak açıklama gereğinde bulunan nedimeye baktım. Adının Seunghyun olduğunu bildiğim omega oldukça sakin hareketlerle kirli bezleri almış ve benden bir emir beklemeye başlamıştı.

"Hanwool ve Komutan Seojoon nerede?" diye sordum çatallı sesimle.

"Odalarına çekildiler efendim. Siz bayıldıktan sonra şifacı sizinle ilgilenip dinlenmeniz gerektiğini söyledi. Onlarda siz uyanana kadar temizlenmeye ve dinlenmeye çekildi. Yanınıza gelmek üzere emrinizi bekliyorlar." başımı onu onaylamak için salladıktan sonra başımdaki keskin ağrının biraz bile hafiflememesi sanki çok keyfim varmış gibi daha da tadımı kaçırıyordu. Komutan Seojoon'un dedikleri beynimde defalarca kez tekrarlanırken sarayın görüntüsü gözlerimde, çığlıkları kulaklarımdaydı.

"Banyo yapmak isterseniz diye banyoyu hazırladık Prens Jeon. İstediğiniz an geçebilirsiniz efendim." Nedime Seunghyun en çok ihtiyacım olanı dile getirmişti. Ancak banyoyu tek başıma yapabileceğimi sanmıyordum. Gözlerimi açık tutmaya dahi takatim yoktu. "Yanıma birkaç kişi gönder. Banyoda yardımcı olsunlar." Seunghyun beni onayladıktan sonra eğilerek beni selamlayıp odadan çıktı. Yavaş yavaş üstümdekileri çıkarmaya başladım. Kıyafetlerim ve çamaşırlarım yeri boyladıktan sonra temiz ve uzun bir geceliği üzerime geçirerek çıplak ayaklarımla odadan çıktım.  Herhangi bir etiğe veya kurala uyabilecek halde değildim.

Kapının önünde Seunghyun'u beklerken Hanwool'u karşımda görmek beni şaşırtmıştı. Beni selamlar selamlamaz hızlıca konuştu. "İyi misiniz Prens Jeon? İstediğiniz başka bir şey var mı? Aç olmalısınız, banyodan hemen sonrası için yemek hazırlamalarını söyleyebilirim isterseniz." saraydan çıktığımızda benim gibi o da perişan bir haldeydi. Ancak şu an karşımdaki Hanwool gayet temiz, derli toplu olarak karşımda dikliyordu. Gayet iyi görünüyordu. Beni nişan için hazırlarkenki halinden bile kat kat iyiydi. Gerginliği ve umutsuzluğu üstünden gitmişti sanki. "Sen..." dedim ilk olarak. "Sen de mi her şeyi biliyordun?"

"Evet, Prens Jeon."

"Her şeyin sorumlusu bensem nasıl olur da hiçbir şeyden haberim olmaz? Neden kimse bana tek bir söz bile söylemedi?" aniden yükselen sesim hanın duvarlarına çarpıp koridorlarında yankılanırken sesimi duymayanın kalmadığından emindim. "Prens Jeon, her şeyi anlatacağım. Her şeyi. Ama önce kendinize biraz zaman verin. Temizlenin, dinlenin. Hâlâ şokta olmalısınız. Ama hemen anlatmamı isterseniz şimdi anlatırım burada." halsiz bedenimi ayakta tutmakta zorlanırken uzun bir açıklamayı kaldıramayacağımın farkındaydım. Yalnızca o an her şeyden habersiz olanın bir tek ben olduğumu fark etmemle sinirlerime hakim olamamıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dynasty: Bloody Love●TkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin