|Utanma Benden| 22

734 72 17
                                    

Yüzüme çarpan sıcak nefeslerin hemen peşinden yine yüzümün her bir köşesinde hissettiğim yumuşak öpücükler ile anladım ki uyanmanın vakti gelmişti.

Taehyung'un dudaklarının yüzümdeki keşfi devam ederken gülümseyerek gözlerimi açtım. Esmer adamım uyandığımı anlamış olmalıydı ki dudaklarını son kez dudaklarıma bastırarak aramızdaki mesafeyi hatrı sayılır derecede açarak gözlerimizi buluşturdu.

Gözlerinde huzuru bulduğum adamım bugün de çok güzel bakıyordu.

"Sonunda uyuyan prens uyanmış gibi gözüküyor, doğru mu anladım acaba?"

Taehyung konuşurken gelen esneme isteğiyle birlikte ağzımı kapatarak esnedim. Taehyung bu halime sırıtırken henüz kedine gelmeyen uykulu sesimle konuştum.

"Hıhım, uyandım."

Elini yüzüme çıkarıp önce gözümün önüne düşen birkaç tutam saçı geriye itip ardından gözümün hemen kenarında ufak daireler çizmeye başladı parmaklarıyla.

Her bir dokunuşu lütuftu benim için ve ben o dokunuşlarından bir gün mahrum kalma korkusunu her zerremde hissediyordum.

"Seni uyurken izlemeyi ne kadar çok sevsem de saatin farkındalığıyla uyandırdım seni, kahvaltı etmeliyiz. Umarım kızmamışsındır sevgilim."

Uykuyu seven bir insandım ben ama tabii ki Taehyung'u daha çok seviyordum. Hatta Taehyung'u her şeyden ve herkesten çok, çok, çok seviyordum. Nasıl kızabilirdim ki ona? Üstelik bana böyle güzel sevgilim derken...

"Sevgilin yer seni."

"Yedin zaten."

Karşımda yüzünde hakimiyet kurduğu piç gülümsemesiyle duran bir Taehyung ve onun karşısında da uykusundan yeni uyanıp gece yaşadıklarını unutmuş, böyle bir şey mümkün bile değilken nasıl oldu bilmiyordum, ve şu an hatırlamasıyla utançtan yorganın altına saklanan bir ben vardım.

Gerçekten de söylediği gibi yemiştim ama böyle de söylenmezdi be adam!

Taehyung'un söylediği şeyle kendimi bir çırpıda battaniyenin altına saklamış ve küçük bir ümitle beni orada yalnız bırakmasını bekliyordum.

Aptaldım çünkü.

Hem nasıl unutabilirdim ki böyle bir şeyi? Tamam uykudan yeni uyanmış olabilirdim ama böyle bir şey de unutulmazdı yahu!

Ben battaniyenin altında kendime kızıp bir yandan da utanmaya devam ederken Taehyung'un hareketlenmesiyle elimde olmadan nefesimi tuttum. Gidecek mi acaba diye düşünürken battaniyenin üzerimden bir çırpıda ayrılmasıyla kalakaldım öylece.

Oysa sıkıca tutuyordum nasıl hiç çaba sarf etmeden alabildi ki üzerimden?

"Bebeğim benden utanmana gerek yok."

Üzerime yaklaşıp nefesleriyle tenimi okşadıktan sonra başını boyun girintime gömerek derin bir nefes aldı, sanki huzuru kokluyor gibiydi.

Gerçi öyleydi zaten; huzuruydum, huzurumdu.

Elimi saçlarına çıkarıp tutamlarına gömerek okşamaya başladım hemen. Hoşuna gittiğini ise ağzından dökülen mırıltılardan anlamak zor olmadı.

"Utanmıyorum ki, sadece biraz..."

Utanmadığım yalanını söylemeyi düşünerek başlamıştım cümleme ama şu an ne diyeceğimi bilmiyordum, bir bahanem yoktu çünkü.

Ben sessizce düşünürken esmer adamım başını gömdüğü yerden ayırıp gözlerimizi buluşturarak konuşmaya başladı.

"Sadece ne?"

Neighbourhood | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin