Sonunda sıcak suyun gelmiş olması ile duş alacağım diye sevinirken aklıma duş almak istediğim gün yaşananlar geldi.
Havlunun belimden düşmesi.
Tamamen çıplak kalmam.
Taehyung'un gözlerinin bir saniye bile yerinden oynamaması.
Yine utançtan yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Kim Taehyung komşum olduğu müddetçe de sürekli kızaracağını tahmin etmek ise benim için hiç zor olmadı.
Ve yine duşa girmek için hazırdım ki zil sesi evin içini ve kulaklarımı doldurdu.
Hayırdır apartman sahibi fatura çok gelmesin diye mi uğraşıyordu acaba?
Bu sefer Jimin'in de gelmeyeceğini bildiğimden acaba kim geldi diye düşünmeye başladım havlumu belime sararken. Acaba beni kızına alacak teyze mi gelmişti? Gelir miydi ki?
Kızımı göstereceğim sana demişti sonuçta. Her an evi basması mümkündü.Zil sesi çalmaya devam ederken hızla kapıya ulaştım ve bu sefer delikten bakmayı akıl ederek tek gözümü kapatıp ötekini deliğe dayadım. Gördüğüm kişi ise kesinlikle ağzımın açılmasını sağlamıştı. Hatta biraz daha açarsam çenem düşebilirdi.
Acaba deliğe kendi resmini yapıştırma ihtimali yüzde kaçtı?
Tamam benimle uğraşıyor ama bu kadar düşer miydi ki?
Bir kez daha zile basıp kulağımı becerdiğinde sinirle kapıyı açtım. Hayır yani kapıyı çaldığında açan yoksa evde olmama ihtimallerini göz önüne alarak gitmen gerekir. Israrla neden kapıyı çalarsın ki?
Kapıyı açıp Taehyung'la göz göze geldiğimde unuttuğum şey ise yarı çıplak oluşumdu.
Ben yine yarı çıplaktım!
Ve o yine piçimsi gülümsemesiyle vücudumu süzüyordu.
Bu sefer eş zamanlı olarak ıslık da çalıyordu.
Bu adam evime kamera falan mı yerleştirmişti her seferinde beni nasıl duşa girerken yakalayabiliyordu ki?
"Artık hususi olarak kapıyı bu şekilde açtığını düşüneceğim."
"Kamera falan mı yerleştirdin?"İkimiz de aynı anda konuştuğumuzda onun söylediklerini kavramak ve suratındaki ifadeyi görmek sinirlerimi tabiri caizse sikmişti. Nasıl böyle düşünebilir anlayamıyordum açıkçası.
"Saçmalama!"
"Saçmalama!"Tamam bu artık iyi bir yere gitmiyordu. Evime kamera yerleştirdiği fikrini unutup en iyisi neden geldiğini sormam gerekiyor diye düşündüm.
"Neden geldin?"
"Yok bu gençlerin hali hâl değil! Gelenek ve göreneklere göre kapıda insan bekletilmez canım komşum!"
Canın komşunu götüne soksunlar.
Kapıma dayandığı yetmiyormuş gibi şimdi de kendini zorla içeri davet ettiriyordu. Bense oyununa çoktan kanmıştım.
Kapıyı biraz daha aralayıp içeri girmesi için işaret vermiştim ama o suratıma bakıp hâlâ bir şey dememi bekliyordu. Bense sadece kafamı 'davetiye mi bekliyorsun?' dercesine salladım. O da anlamıştı.
"Buyur etmeyecek misin?"
"Pardon, İngiltere prensiyle mi konuşuyorum?"
Gözlerimi kısıp cevap bekler bir şekilde baktığımda ayakkabı bağcıklarını çözmek için eğildi ve bu sırada ise ağzının içinden bir şeyler geveledi. Her ne kadar duymamış gibi yapsam da duymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neighbourhood | tk
Fanficne derler bilirsiniz; komşu komşunun skine muhtaçtır. semetae düzyazı