(Aradan iki gün geçer)
Adam: Başınız sağolsun tekrardan sizin gibi iyi akrabalar olursa bu çocukların sırtı yere gelmez.
Celal(Babadan dede):(İstemeyerek) ne demek canım onlar benim torunlarım. Onları hep sevdim asla nefret etmedim keske babasının başına böyle birşey gelmeyeydi de bakaydı çocuklarına.
Adam: tekrar başınız sağolsun ( gider)
Celal: Yürü bacaksız al kardeşini kucağına birde valiz almış. al gel valizini de yoksulluktan kafamı çıkaramıyorum birde sizin boğazınıza bakacağım şu komşuların laf etmeyeceğini bilsem götürmezdim sizi evimede.
(İki saat sonra eve gelirler ve yukarı çıkarlar )
Gülistan(babaanne):geldimi bu veledler o kadar da dua ettim gelmesinler diye
Cemal:sus be kadın zaten sinirim tepemde o oğlun olacak adam aldı bunların anasınını götürdü hayırsız evlat nolcak
Sende sustur şunu be iki saattir zır zır zır kulağımı şişirdi
Gülistan: sen adamla konuştun mu?
Cemil: he konuştum haftaya bakarız dedi güzelliğine bakacakmış neyine bakacaksa anası kılıklının. Sende ne sorguladın git sofrayı getir karnım aç.
Gülistan: ben niye getiriyom be şu besleme getirsin
Cemil: iyi napıyorsanız yapın şu sofrayı getirin yeterki
Gülistan: duydun zilin sesini
(Fidan sofrayı getirmeye gider bir sorunla karşılaşır ; yemek ve tabakları bulamaz içeri gelir.)
Fidan: şey banann-
Gülistan(lafını keserek) sus bana babaanne deme bana hanımefendi diyeceksin anladın mı beni eğer bana-
Cemil(Gülistan'ın lafını keserek) ay amma çene yaptınız ya sadece sofra getirecektiniz çok zor birşey değil. Kadın git göster şuna neyin ne olduğunu
(Gülistan Fidan'in saçından tutarak)yürü
Gülistan: Yemeği hazırla sofrayı kur bulaşıkları yıka gerisinini sonra hallet bak heryer pırıl pırıl olsun tek bir kır bile görmücem ona göre. Haaa birde eşyalarıma zarar gelsin seni öldürürüm,anladın beni İnşAllah
Fidan anladım anlamında başını sallar
Fidan: Buyrun oturun hadi
Gülistan: soframıza oturmak için sana sormamız gerekmiyor
Fidan: haklısınız
Gülistan: hey hey hey sen napıyorsun
Fidan: Sofraya oturuyorum
Gülistan:yalnız sen bizden artan yemekleri yiyeceksin öyle yağma yok.
Aradan bir hafta geçer eve bir adam gelir
Gülistan:Aç kapıyı kız boş boş durma orda
Fidan:Tamam
Cemil:Ooo hoşgeldiniz hoşgeldiniz
Adam:Hoş bulduk lafı uzatmadan gidelim biz
Gülistan:Olur olur
Cemil:(Gülistan'a kızgın bakışlar atarak)olur mu canım hiç öyle bir çayımızı içseydiniz bari
(Içeri geçerler)
Adam:İki tane değil mi?
Cemil:Evet biri on iki diğeri iki buçuk yaşında
Adam:Küçük olan biraz daha büyük olsaymış iyiymiş ama neyse bulurum ben bir yol
Gülistan:Çayları getir kız
(Fidan içeri girer çayları dağıtır)
Adam:(Cemalim kulağına eğilerek sessizce) Aslında baya da güzelmiş bu. Çok işimizi görür
Cemil:Hayırlısıyla olsun bu işte ne yaparsan ne iş gördürürsen gördür.
(Fidan Çayları dağıttıktan sonra içeri girer ağlayan bebeği susturmak ister)
Fidan:sus Figenim sus nolur sus .bak atarlarsa bizi bu evden başka nereye sığınalım.?
Cemil:Görüşmek üzere, oturmaya gelin çay içeriz.
Adam:Şu evden bir kurtulayım kendim içecem çayımı.
Gülistan:Kız fidan yürü kardeşini de al yürü gidiyon
Fidan:(içinden "noluyor ya" diyerek dışarı çıkar) buyrun hanımın ne istediniz?
Adam:onlar birşey istemiyor ben istiyorum gidiyoruz
Fidan:Ben bir yere gitmem göndermez beni dedem babaannem olmaz.(cemil ve gülistan'a dönerek) göndermezsiniz değil mi?
(Adam fidanın kolundan çekiştirerek aşağı indirir)
Fidan:Madem gideceğiz o zaman kardesimin kıyafetlerini alayım(der ve yukarı çıkar.)
