Gözlerimi açtığımda karanlık bir manzarayla karşılaştım etrafımda kimse yoktu. Elim kolum bağlı değildi ama nedense öyleymiş gibi hissediyordum. En son ne oldu ben nasıl buraya geldim anlamıyordum korkuyordum...
En son ne oldu okula mı gidiyordum yoksa uykudan mı uyanmıştım hatırlamıyorum hatırlamıyorum bunları anlamaya çalışırken bir yandan da havaya bakıyordum. Ve birden ve birden gözlerim kamaştı galiba ışıklar açılmıştı ben bunu düşünürken bir adam
"Merhaba eee şey Fidan mi Figen mi unuttum. Eyvah" dedikten sonra güldü ben ne olduğunu anlamaya çalışırken istemeden yattığım yerden doğruldum ve adamın yüzüne baktım.
Adam: Senin ne güzel yüzün varmış be ya ablanın ki nasıldır acaba? Kesinlikle anana benziyordur çünkü sen ona benziyorsun da. "Ben neler olduğunu anlamaya çalışıyordum ve cesaretimi toplayıp "Sen kimsin, ablamı ve annemi nerden taniyorsun, sen bizden ne istiyorsun ya sen bi söylesene sen kim--" dedim ve lafımın geri kalanını ağzıma tıkmıştı. Sakinliğini bozmadan "Aah güzel kız ben sizden değil annenizden birşey istemiştim ama o vermedi bende ya senden ya da ablandan karşılığını alacağım hemde fazlasıysa... Eğer o ölmeseydi bil ki ondan alırdım" yine birşey anlamamıştım neden bahsediyordu bu adam neden, diye düşündükten sonra:
Güzel kız sana herşeyi baştan anlatayım. Anan babanla evlenmeden iki yıl önceydi. Biz ananla nişanıydık daha yeni nişanlamıştık o beni çok seviyordu ben ise onu beni sevdiğinin iki katı kadar seviyordum tam bi iki âşıktık. Ben onun mavi gözlerinde yok oluyordum ona baktığım zamanlar da gözlerim gözlerim dinleniyordu huzur buluyordu rahatlatıyordu. Her neyse tam bir sene boyunca böyleydik bir sene sonrasında ise aramıza baban girdi annenle birlikte sahil kenarına oturmuş hayâl kuruyorduk onunla birlikte olacak çocuklarımızı yuvamızı düşünüyorduk o sıra da bir adam geldi yanımızda ki banka oturdu o adam babandı bir şarkı mırıldanmaya başladı "o mavi gözlerine kurban olayım" diye annen bunu duydu ve arkasına döndü baban şarkısını bitirince kalktı ve yanına gitti. Onların aşkı işte o zaman başladı. Annen onu kolundan aldiği gibi gitti çok kez yanına gittim benden uzaklaşıyordu gözlerine bakıyordum benden kaçırıyordu tam üç ay böyle böyle geçti o kaçtı ben kovaladım üç ayın sonunda aldığım haberle sarsıldım baban annene evlenme teklifi etmiş annen ise hayır der mi hemen kabul etmiş kalan dokuz ayın sonunda ise onların evlendiklerini duyunca kendi kendime yemin ettim annene mutluluk huzur vermiycektim bu annen için geçerliydi ama sizde olursunuz farketmez güzelim", dedikleri karşısında şaşmış kalmıştım demek ki bu adamın içinde iyi biri yatıyordu annem bu iyi kişiyi uyanmayacak şekilde uyutmuştu.
O sırada içeriden bağrışma sesleri geldi. O sesler ablama aitti ablam "bırakın beni kardeşimi görmek istiyorum " diye bağırıyordu ben buna dayanamayıp önümde duran adamı ittirip kapıyı açacaktım ki adam kolumdan tuttu gidemedim ablam içeri girdi beni kurtarmak istedi ama bu çok büyük bir hataydı çünkü adam ablam içeri girince adam cebindeki çakıyı çıkarıp üstüne doğru yürüyen ablama sapladı ben o an çığlık attım adam galiba saplamak istememiş gibiydi çünkü nasıl saplandığını bile anlamadı dışardan gelen adamlar onu kolundan tutup götürdü o ise arkasına baka baka gitti. Onlar galiba kaçmıştı ben tabi ablamın yanına koştum neyse ki çakı ablamın kolunu sıyırmıştı ablam bayılmamıştı ama aşırı kan kaybetmişti o acıyla kıvranırken ben ne diyeceğimi bilemeyip" çok özür dilerim istemeden dedim sabahkileri valla ağzımdan kaçtı çok özür dilerim , çok özür dilerim "
Ablam gülümsedi ve yere yığıldı...
♡🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼♡