What Are You Reading?

17

Hyunjin'in kanlı yüzüne suratını buruşturarak baktı Felix. Karışmazdı kimseye gerçi genelde diyelim, şuan fazlasıyla karışmıştı. Hak etmiş mıydı Hyunjin, bu tartışılır. Ama onu sinir etmeyi başarmıştı ve sonucu da ikisi içinde iyi olmamıştı .

Oturduğu yerden kalkıp üzerini silkeledi. Hyunjin'in küfürleri eşliğinde yürüyüp gitti.

...

Sabah okula geldiğinde onu gören herkes fısıldaşıyor hatta bazıları abartıp ona küfürler dahi ediyorlardı. Elbette bunun nedenini biliyordu, Hyunjin anlatırken ne diyecekti "peşine onu sikmek için düştüm?" Tamam eevt böyle bir giriş olması gerekirdi ama o erken geldiği için kimse yoktu. Bunlardan kurtulmanın verdiği rahatlıkla sınıfa girdi. Okulu yaksa kimsenin haberi olmazdı, bu kadar iyi bir okulun sınıfında kameraları bile yoktu.

Sınıfa girip gözlerini gezdirdi. Kimse gelmemişti. Saatin erken olduğuna bakılırsa doğaldı. Sadece kendi sırasının olduğu yerde okuldan beş kişi vardı.

Bu kabus ne zaman bitecek?

Okul belki güzel olabilirdi, zorbalık olmasaydı. Sizi hayata hazırlıyoruz derken haklılar mıydı?

-Vay sınıfımızın sessizi gelmiş. Ne oldu da Hyunjin'e saldırdın piç?

-Okulumuzun yakışıklı eziğini güçsüz sanıyordum. Buna da karşı koyabilir misin?

Cümlesini söylerken saçlarının arkasından tutup kafasını sıraya vurmuştu.

Felix acıyla gözlerini kapatırken elinden kurtulamadığı çocuk yeniden konuştu.

-Ses çıkarsana aptal, çığlığını duymak istiyorum. Acı çekerken bile sessizsin. Senin sesinin nasıl çıkacağını biliyorum ben gerçi.

Yanındakiler sırıtarak cümle kuran çocuğa baktı.

-Hyung, okul üniformasıyla ugraşmayalım şimdi. Beş kişiyiz burada.

Sınıfın köşesinde duran kovayı aldı, temizlik yapılıp oraya konulmuştu.

Felix çırpınırken dört kişi çoktan kollarına sarılmış onu sıraya doğru uzatmışlardı.

Üstüne dökülen deterjanlı su ile irkildi. İnce beyaz gömlek vücuduna yapışınca vücudunun hatları açıkça belli oldu, göğüs uçlarının belirginleşmesiyle onu tutanlardan biri iki parmağıyla sıkıştırdı.

Bir diğeri pantolonuyla uğraşırken tekme atmaya çalışarak engellemeye çalışıyordu. Felix'in kesilmeyen sesi ve durdurmafığı hareketlerden sıkılan bir diğeri yüzüne bir yumruk attı.

-Rahat dur,piç. Okulda kimse yok boşuna çırpınma.

Pantalonuyla uğraşan çocuk başardı ve eklemlerine kadar indirdi.

-Belin de incecikmiş ,niye evsiz gibi giyinip köşeye çekiliyorsun? Bunun yerine bizi eğlendirebilirdin.

Felix'in kolunu bırakıp çantasına ilerledi biri. Çıkardığı kitaptan bir kaç sayfa koparıp buruşturdu. Tekrar bulunduğu konumu alıp ağzına tıktı.

-Sadece,sesini kes.

Kalan dört kişi gülüşürken Felix'in alt tarafında bulunan çocuk kemerini açmış, sikini cekiştiriyordu. Onu tutanlardan biri de Felix'in deliğine parmaklarını ittirip genişletmeye çalışıyordu. Biri gülerek konuştu.

-Çok genişletmene gerek yok hyungunki küçük zaten.

-Kes ya. İlk defa bir erkeğe böyle dokunuyorum. Bırak ta biraz zavk alayım.