jealousy , 2min

3

oy ve yorumları unutmayalım <3

***

Dün gece yarısı geldiğim yurtta Seungmin'i uyandırmamak adına genelde birlikte yattığımız odası yerine kendi odama gitmiş, sabaha karşı anca uyuyabilmiştim.

Şimdi yattığım yatağımda yurdu dolduran çekişme seslerinin nedenini merak etsem de vücudumu esir alan yorgunluk uyanmama izin vermiyordu.

"Takip edilmek ciddi bir olay çünkü."

Chan'ın yüksek çıkan sesi ile mırıldanıp döndükten birkaç dakika sonra bir anda aklıma gelen şeyle sıçradım.

Chan mı?

Bizim yurda gelip sesini yükseltmesinin belli bi sebebi olduğunu düşünüp hızlıca gözlerimi açtığımda almımda inanılmaz bir baş ağrısı birikirken doğruldum.

Kalkıp da seslerin gittiği yere geldiğimde gruptaki herkesi görmemle kaşlarımı kaldırdım.

"Sonunda uyanabildin."

Seungmin sinirle konuştuğunda kaşlarımı çattım. "Niye sesini yükseltiyorsun?"

Sakin ses tonumla birlikte yutkunduğunu görürken gözlerini kaçırdı."Özür dilerim, fark etmedim."

Bir şeyleri uzatmak istemediğimden dolayı kafamı sallayıp Chan'a sorgularcasına baktığımda elindeki kağıdı bana doğru uzattı.

Üstünde yazı ve fotoğraf olan kağıdı aldığım gibi fotoğrafın dün Jisungla oturduğumuz banktaki uzaktan çekilmiş bi kare, yazının ise 'ünlü isimlerin gizli buluşması akıllarda soru işaretleri getiriyor' diyerek başlaması ile şokla gözlerimi Chan'a çevirdim.

"Özel hayat ihlali bu. Resmen birisi beni takip etmiş."

Şok içindeydim.Dün her bir admımın ardından gelen birisi olduğunu düşünmek vücuduma bir ürperti yayılmasını sağlamıştı.

"Şirket magazine bu yazıyı yayınlamaması içim para ödedi ve bu şekilde gizli bir takip edilme olduğundan dolayı da dava açtı."

Chan durumu anlatırken ben de bir yandan yazılmış yazının devamını okuyordum ki böyle bir saçmalık midemin bulantı ile kasılmaya başlamasını sağlamıştı.

Gözlerimi Seungmin'e çevirdiğimde Changbin'in yanına oturmuş başını da onun omzuna yaslamış bi halde olduğunu gördüm.

"Dün kavga etmişsiniz. Bu yüzden mi gece dışarı çıktın?"

Kafamı sallarken Jisung doğrulup yanıma geldi.
"Ben dedim Minho'ya yanına geleyim diye.Kavgayı Felix söylemişti bana.Evden çıktığını da. Üzgün olduğuna eminken gecenin o saatinde yalnız kalmasını istemedim."

Chan'a yaptığı açıklama ile gülümseyip omzunu sıktım.
"Durumu kendi başına üstlenmeye çalışma Han.Burda bize kızılması gereken bir durum yok."

Chan gözlerini Jisungta gezdirip titreyen bedenin bir kolunu tutup çekerek kendisine yasladı.
"Güzelim, İyisin değil mi?"

Jisung'un anksiyetesi olduğunu ve ara sıra da panik atak geçirdiğini biliyorduk.Ve böyle bir durumda da kendini suçlu hissetmesi psikolojisini iyi tutmazdı bu yüzden Chan Jisungu kavrayıp sarıldığında birden hıçkırmaya başlayan bedenin sesi tüm salonda ölüm sessizliği oluşturdu.

"Minho'nun dediği gibi size kızılcak bir durum değil bu Jisung." dedi Chan mırıldanıp kendisini sıkıca tutan Jisung'a karşı."Ortada sizle ilgili kötü bir durum yok.Minho'nun takip edilme olayı yüzünden endişelendik sadece.Başınıza bir şey gelebilir diye."