jealousy , 2min

5

oy ve yorumu unutmayalım <3

***

"Anlat bakalım bana...bugün Jisungla neler konuştuğunuz ?"

Seungmin masajımdan dolayı rahatladığını belirten mırıltılar çıkarırken parmaklarımın belindeki hareketini kesmeden konuşmasını bekliyordum.

"Özür diledim ondan."

"Hmmm."

Konuşmadan mırıltımla detay vermesini beklediğimde Seungmin isteğimi anlayarak gülümsedi. "Sürekli olan ship olayları yüzünden gerildiğimi ve bir süre sonra da olayı kişisel algılamaya başladığımı söyledim.Onun yerinde olmak için kıskanmaya başladığımı falan..."

"O ne dedi?" Zorlanan sevgilimin rahatlaması için kenara çekilip yanına yatmadan önce saçına öpücük kondurduğum gibi mırıldandığımda Seungmin gülümseyerek ellerini boynuna dolayıp kendini üstüme yerleştirdi.

Bacakları iki yanımda beni sararken başını göğsüme koyarken mırıldandı.
"Ship olayları için herhangi bi telaş veya kıskançlılık yapmamı söyledi. Zaten ben gay bile değilim dedi."

Jisung'un dediği şey gülmemi sağlarken "Beni öpene kadar sen de gay değildin aşkım." dediğimde  sevgilim çattığı kaşlarıyla başını kaldırdı.

"Ne yani? Öpsün mü seni gay olup olmadığını anlamak için?"

"Gergin olduğundan dolayı seni rahatlatmak için şaka yapayım dedim.Götünden anlama her şeyi." Huysuzca konuşup saçlarını hızlıca karıştırdığımda Seungmin de gözlerini devirdi. "Düzgünce bir şey açıklıyorum.Sinirlendirme beni."

"Sinirlensene."

Tatlı bir gülümsemeyle üstümdeki bedene sırıttığımda sevgilim korkutucu olduğunu kanıtlamak amaçlı kendini üstümden kaldırmak istedi fakat ağrıyan kalçası ile inleyerek yeniden kalçalarını kasıklarıma doğru bıraktı.

"Hatırlat başka zaman döveyim seni."

Elini yanağıma hafifçe vurup konuştuğunda gülerek ellerimi kalçasına yerleştirip vücudunun hafifçe katlanmasını sağladım.

"Çok mu acıyor sevgilim?"

Seungmin sorumla birlikte gözlerini kaçırıp kendini boynuma doğru sakladığı an huysuz bi mırıltıyla "Uzun süre yapmayınca böyle olması normal." dedi."Gerçi gece sıra sana gelecek hyung.O zaman anlarsın."

"Korkutma beni gece kaçarım evden."

Dediğim şeyle birlikte kıkırtı çıkaran beden her mutlu olduğunda yaptığı gibi dudaklarını boynuma yerleştirip tenimi minik minik yalamaya başladı.

"Hmmm...Dördüncü kedim mi olmak istiyorsun Seungmin?"

"Değil miyim zaten?"

Boynuma tatlı ıslaklıklıkları bırakmaya devam ederken sorusuna yanıt vermeden kalçasına masaj yapmaya devam ettim.

Yıllardır süren birlikteliğimiz konuşacak hiçbir konumuzun kalmamasına neden olabiliyordu.
O zamanlarda da aynen böyle olduğu gibi birbirimizin vücuduyla arzudan yoksun bir şekilde ilgileniyorduk.

"Teninin tadı çok tatlı hyung.Şeker gibi."

"Ne diyorsun aşkım ya."

Düşüncelerim arasında bir anda kulağıma dolan şey yüzünden kahkaha atmamı engelleyemeden konuştuğumda Seungmin uzamış tırnaklarını tenime bastırdı.

"Şu ortamımızı bozup durma."

"Çek benden pençelerini...Lütfen kavga etmeden duralım bi."

Hayıflanmamla birlikte Seungmin de tırnaklarını tenime bastırmayı bıraktığında aynı bir bebek bakıyormuşum gibi sevgilimin kalçasına zar zor hissedilecek kadar hafif bir ritimle vurmaya başladım.
"Yorulmadın mı sen?Uyusana işte kollarımda.Ben de seni pışpışlayayım."