***"Yine küstünüz mü?"
Felix, Seungmin'in omzuna yaslanmış bir şekilde fısıldadığında daha doğrusu fısıldadığını zannettiğinde salona birleşik olan mutfakta doğradığım sebzeler arasında Lix'in duyabildiğim sorusu ile elimdekileri bırakıp geri adım atarak salona doğru yaklaştım.
"Bilmiyorum." dedi Seungmin sessiz olmaya çalışmayarak."Konuşmuyoruz ama dünden beri."
"Aranızı dün düzelttiniz sanmıştım....Özellikle banyodan sonra."
Jeongin'in arsız tonda çıkardığı sesi ile birlikte Seungmin'in ona vurduğunu belli eden şaplağa eklenen acı inlemeyi duyduğumda istemsizce güldüm.
Sevgilimin fazlasıyla utangaç olduğunu sert davranmaya çalışarak saklamaya çalışmasına bayılıyordum.
"Gece birlikte uyuduğunuza göre sabah mı bir şey oldu?
Felix ne olduğunu öğrenmek amaçlı merakla konuşsa da Seungmin ona yanıt vermedi.
Birkaç dakika süren sessizlik ile birlikte doğradığım sebzeleri tencereye atıp gözlerimi salona doğru döndürdüm."Yardım ister misin hyung?"
Onlara dönmemi bir yardım isteği olarak algılayan Felix'e elimle gelmesi için işaret edip nazik bir şekilde konuştum.
"Yongbok on beş dakika şu sebzeleri kısık ateşte pişirir misin? Ben de biraz yatayım odada.""Tabi."
Bana yardım edeceği için mutlu bir şekilde kalkıp da yanıma gelen bedene kaşığı uzattım.
"Teşekkür ederim.""Önemli değil hyung... Seviyorum yardım etmeyi zaten."
Gülümsememi büyültüp yanımdaki bedenin saçını karıştırdıktan sonra bir daha salon tarafına bakmadan odama doğru yöneldim.Arkamdan gelen belli belirsiz beni takip edem adım seslerini duyduğumda odamın kapısını bilerek kapatmadan,yarım bir açıklık bırakarak, bedenimi yatağa doğru attım.
Tabi duyduğum adım seslerinin doğru olduğunu belirten kapı kapanma sesine eşlik eden küçük adımlar ile de birlikte gerilmemeye çalışarak başımı kapıya doğru çevirip gözlerimi açtım.
"Gelebilir miyim?"
Yattığım yerde kulağıma dolan çekingen bir şekilde sorduğu sorusu ile gülümsedim."Gel Seungmin."
Onayımla yavaş adımlar ile yatağa yaklaştıktan sonra kollarını kavuşturup belini duvara vererek yatan bedenimin yanıma oturdu.
"Akşam çekimimiz var biliyorsun." dedi."Senin kullandığın arabaya binmeyeceğim ama bunun nedeni dünki konuşmamız değil."
"Tamam."
"Minho anlayamıyorum."Bir anda çıkan kırgın ses tonunu duymamla doğrulmam bir olurken dolu gözlerini yüzüme dikti."Neden bu hale geliyoruz sürekli?"
Sorusuna verecek bir cevap bulamazken beni yanlış anlamaması adına eline uzanıp uzun parmaklarını kendi kısa parmaklarımla birleştirdim.
Sıcak avcu soğuk avcuma değerken vücut sıcaklıklarımızın dahi böylesine zıt olması yarım bir gülümseme oluşturdu dudaklarımda.
"Birlikte olmak yanlış bir karar mıydı sence?Pişman mısın?"
Titrek sesi ve beni konuşturmak adına sorduğu sorusu kaşlarımı havalandırmama neden olurken başımı kaldırıp sulanmış gözlerine baktım.
Onun aksine fazlasıyla soğuk durmam ve üzüldüğümde hislerimi gösteremem Seungmin'i zorluyordu.Biliyordum bunu.Fakat kendimi de bu konuda bir türlü değiştiremiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jealousy , 2min
Fanfictionbirlikteliklerinin basına sızmaması için ellerinden geldiğince birbirinden kaçmaya çalışan iki sevgili sosyal medya tarafından ilgi çekmediğine sevinirken bir gün şirketin ikiliyi başkalarıyla fanservis yapmaya karar vermesi belli bir zaman sonra he...