jisung
o kadar çok oturmuşuz ki
eve gidince annem biz seni unuttuk dediminho
annem de bana kızdıjisung
ama güzeldi şimdi vakitlerimizminho
evet
güzeldijisung
napıyorsunminho
şarkı dinliyordumjisung
ben de öyle
ne dinliyordunminho
önerdiklerinijisung
ne
ilk zamanlardaki?minho
evet
sevdiğimi söylemiştimjisung
mutluluğum boy ölçüşemez kimseyle|
ne dinliyorsunminho
tvjisung
nedenminho
?jisung
of
neyseminho
kötü bir anısı mı var
sen önermiştin amajisung
yani
bir ara hep dinlerdim
bu okula gelmeden önce
ve arkadaşlarım tarafından yalnız bırakıldığımdaminho
o zaman değiştimjisung
hayır sorun değildiminho
mac demarco çalıyorjisung
bende de
hangi şarkı?minho
heart to heartjisung
ciddi misin???minho
evet
nedenjisung
bende de o çalıyorjisung
harbiden kalp kalbe karşıymış
yani bizim kalplerimiz
[★]minho
öyleymişjisung
mandalın duruyor mu
yarın gel onunlaminho
tabii ki
atmadım hiçjisung
güzel
o zaman
iyi gecelerminho
hemen gidiyor musun?jisung
gitmemi istemiyor musun yoksaminho
istemiyorumjisung
gitmem ben de hiç
[★]jisung
o halde
sesli arama?minho
bir saniye
(01:38)minho
ara
(01:40)jisung
geldimjisung sesli bir arama başlattı....
kabul et.
###
"heart to heart," açar açmaz dediği şeyle kıkırdadım. sonra ben de tekrar ettim, "heart to heart."
gecenin bir vakti, oda kapkaranlık, annem içeride her şeyden habersiz uyuyor, yatağımda uzanmış jisung ile konuşuyorum. içim kıpır kıpır, o görmediği için rahatça gülümsüyorum. sesimi de ayarlayamadığımdan kızıyorum kendime hep. ince ve kısık çıkıyor.
"yarın konuşacak bir şeyler düşündün mü?" diye sordu. sesi derinden geliyor ve ben titriyorum. erkeksi ve hafif uykulu sesi beni etkiliyor fazlaca. gülerek yanıtlıyorum. "hm... hayır."
"o hâlde yarınki konumuz; ben!" istemsizce gülüp ağzımı kapattım. saçmalıyordu uykusundan dolayı. "sen mi?" dedim kıkırdarken. o da hafifçe güldü. "gülüyorsun," dedi ciddiyetle.
durdum aniden. üç gündür abartılı gülüyordum, hatta jisung ile olduğum zamanlar gülüyorum. öz annem beni güldüremez, dizlerini vurar da ağlar hep. güçlü kalayım derken duygularım mahvolur, gülesim gelmez. sonra melek gibi biriyle tanışınca istemsizce gülerim. hem de daha önce tanınmamış bir gülüşle.
"gülmeyeyim mi?" sorumla birlikte hemen yükseldi. "hayır tabii ki, gülmelisin. sadece şaşırdım, seni böyle görmek çok hoşuma gidiyor." sözlerine karşı utançla güldüm bu sefer. dudaklarımı ısırıp tekrar yatağımda döndüm. "teşekkür ederim. sen de karşımda ölesiye gülsen, ben de seni överdim, hem de en güzeliyle." dediklerime karşı gevşek bir şekilde güldü.
"ben seninle ne yapacağım..." dedi gülerken. daha da utanıp bacaklarımı kendime çektim. "gülebiliriz," dedim. sonra da ekledim. "görüyor musun... uzakta da olsa bana gülüyorsun. kalp kalbe karşı."
"haklısın... kalp kalbe karşı."
ardından sessizlik oldu ve jisung'un esnediğini duydum. hâlâ uyumadığından güldüm. "uyusana," dedim öylece. ama sadece lafta kalmıştı bu. beni umursamadan başka bir şey söyledi. "hatırlıyor musun... seninle ilk yakın olduğum zamanlar bir gün sınıfına gelmiştim içeceklerle. yeni yeni yakın olmuştuk." sanki karşımdaymış gibi kafamı sallayıp mırıldandım. "hmhm..."
"saçların karışmıştı ve onları düzeltirken ellerimi ayırmak istemedim. çünkü güzellerdi... o gün söyleyemedim." bana ilk temas ettiği gün, diye aklımda kalmış. o günün mutluluğu ve hissiyatını kimse bilemezdi sanırım...
"ayrıca o gün benim mutluluğumun haddi hesabı yoktu çünkü sen bana birden önerdiğim şarkıyı mırıldandın. benim önerdiğim şarkıları dinledin minho... ne kadar mutlu oldum biliyor musun..." o anlattıkça gülümsedim. keşke karşımda olsaydı, keşke doyasıya baksam. bazen bir çocuk gibi olabiliyordu, enerji patlaması geliyordu sanırım ama bunu seviyorum. şu an her ne kadar uykulu olsa da güzeldi. her şeyi çok güzeldi, onu içimde yaşayamıyorum; bir kez düşünemesem enerjim giderdi.
"gerçekten teşekkür ederim, benimle ilgilendiğin için." iyice gülümseyip bir daha döndüm yatağımda. "önemi yok, içimden geliyor."
"umarım gelecekte iyi bir sevgilin olur... hak ediyorsun."
"iyi geceler!" ne ara oldu bilmiyorum ama telefon kapanmış, sessizlik ve karanlıkla baş başa kalmıştım.
moralim öyle bir bozuldu ki, uyuyamadım o gece. neden kendini görmüyor? özel olduğunu söylediğimde, onu sevdiğimi söylediğimde anlamasını umuyordum. ama sorun değildi, bu hislerde yeniydik sanırım.
beynimde onun sesi yankılanıyor, sahte senaryolar kuruyorum. rüyamda ise sarılarak ağlıyoruz.
-
kitap hakkında düşüncelerinizi falan yazar mısınız? mesela karakterler falan nasıl??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
like stars colliding
Fanficsana benim olduğumu söylesem beni yuvamdaymış gibi hissettirebilir misin?