1. Bölüm: BEKLENEN

3 0 0
                                    

Kapat gözlerini...
Yüksek sesle kulağının duyacağı şekilde sor kendine...
Şuan ki halimden memnun muyum?
Cevap kendiliğinden gelecek sana, belirecek zihninde.
Çünkü ne olursa olsun soru varsa, cevap mutlaka gelir. Bana da gelmişti ama ben kafamdaki bulanıklıktan cevabı fark edememiştim.
----
Kapıyı hışımla açıp soğuk havayı derince içime çektim. Soğuk derime cam kırığı gibi batıyordu ama ruhumdaki ağırlık yüreğimin ağırlığından daha çoktu. Ellerim buz gibiydi, kalbim kontrolsüzce atıyordu. Hayatımın hiç bir zamanında bu kadar aşağılanmış hissetmemiştim.

Hazmedememiştim.

Aptal kadın keşke şarap bardağını kafasında kırsaydım. Görgüsüz.

Bu kadar güçsüz olacağım aklıma gelmezdi. Kendimi çok güçlü, asla yenilmez sanırdım. Her şeyle başa çıkarım, herkesle savaşırım sanırdım ama fark etmeden çok yorulmuştum. Bu sabır sınırımın taşma anıydı. 

İçimi açıp birileri baksa, fark etse, yardım etse, tutsa kolumdan, çekse, alsa bu karanlıktan beni. Tutunacağım bir şeyler olsa. Sadece bir işaret gelse bana...

Genelde insanların hareketlerini, verdikleri tepkileri izlemeyi seven biriydim. İnsanlara baktığımda az çok nasıl biri olduklarını anlardım. Çoğu zaman kişiye göre muamele yapar kimseyle atışmazdım. Her zaman denileni duymazdan gelir, yüzüme samimi olduğumu düşündüğüm bir gülümseme koyar, yoluma devam eder, işime bakardım.

Bu gece öyle olmadı.

Bu gece hiç bilmediğim bir ortamda sadece arkadaşıma yardım etmek için gelmiştim. Nedeni; annesi rahatsızlandığı için işini kaybetmek istemeyerek benden onun yerine geçmemi istemişti ama davette servis yaparken kadının birinin zorbalığına uğramıştım.

Daha kötüsü bu insanlar bu işi yaparken başkaları tarafından devamlı bu şekilde şiddete uğruyorlar, bu şekilde konuşmalara maruz kalıyorlardı ve bu çok küçük düşürücüydü belki de çok içselleştirmiştim ya da birikmişlikti beklide bilmiyorum ama kendimi kaybetmiştim.

O kadını gerçekten boğmak istedim. İnsanlar paraları çok olduğu için olmayan insanları rahatça hor görebileceklerini düşünürlerdi ki; bu tarz insanların birçoğuna bu zamana kadar hep göz yummuştum ama ne olduysa bu sefer dayanamayıp kadehin içindeki şarabı kadının yüzüne boca etmiştim. O anlar aklıma geldiğinde yüzümde anlamsız bir gülümseme oluştu. Yaptığım şey doğru değildi ama kısa süreli huzurlu hissetmiştim. Ardından davetle sorumlu adam beni azarlayıp kovunca buraya gelmiştim.

Bu gece, şehrin en önemli otellerinden birinde spor camiasından insanlar için bir davet vardı.
Bense o otelin en üstündeki çatıdaydım. Burası büyük bir teras gibiydi. Havalandırma ve bacalar buradaydı.

Karanlıktı. Sessizdi. Boştu.

Manzara öyle güzeldi ki. Her yer ışıl ışıl.. Caddelere yapılan yılbaşı süslemeleri binaların duvarlarını ışıklandırıyordu. Arabalardan çıkan keskin korna sesleri uğultulu ortamı daha da canlı hale getiriyordu.Yılbaşının getirmiş olduğu heyecan insanları sarmıştı. Saat geç olmasına rağmen bir yerlere yetişme kaygıları, insan topluluklarının huzursuz telaşı...

Herkes kutlamak için bir yerlere gidiyordu. Dükkânlardan çıkan hafif müzik sesleri eşlik ediyordu bu telaşa. Kimisi arkadaşlarıyla, kimi ailesiyle, kimisi de sevgilisiyle yürüyordu yollarda.
Bense gözlerimi kapatıp rüzgârın tenimi ısırmasına izin verdim. Kısa eteğimden tenime işleyen soğuk öyle keskindi ki. Tek düşünebildiğim buydu.
Ayaklarım bilinçsizce çatıdaki korumalıklara doğru gitti. Gücümü toplayıp taş duvarın üzerine çıktım. Soğuk havayı derince sayamadığım kadar çok çektim içime.. Hafiflemek, sakinleşmek istedim.
Severdim ben soğuğu, beynimi diri tutardı soğuk. Çözmem gereken beynimi boşaltmam gereken şeyler olduğunda uzun yürüyüşler yapardım. Soğuk; düşüncelerimi, doğruyu ve yanlışı anlamamda sonuca yaklaşmamda yardım ederdi. Arınırdım.
Ayaklarımdaki topuklu ayakkabılar öyle rahatsız hissettiriyordu ki çıkartmak istedim. Gözlerimi açıp hafif adımlar attım boşluğa doğru. Ellerimi kaldırıp boşluktaki rüzgârı okşadım. Kollarımı kaldırmamla beyaz gömleğim vücudumda gerildi. Boynumdaki mini papyonu çıkartıp boşluktan aşağı bıraktım. Düşerken gözden kayboluşunu izledim. Siyah saçlarım usul usul yüzüme vurdukça tenim huylanıyordu sanki.

LİGARBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin