Veda

955 40 24
                                    

Adana'nın yorucu trafiğinin ardından adliyeye varabilmiştim. Adliyeye girdiğimde ilk işim başsavcının yanına gitmek olmuştu.

Kapıyı çalıp içeri girdim, başsavcı beni görünce gözündeki gözlüğü çıkarıp hafif tebessüm etti. "Gel savcım gel bende seni bekliyordum. Sana bir teklifim olacak ve bunun için seninle yüz yüze görüşmek istedim."

Hafif bir tebessümle yetindim ve benim için ayrılan koltuğa oturdum. "Dinliyorum başsavcım"diyerek sözü başsavcıya bıraktım.

"Bir askerimizin teröristler tarafından esir düştüğü öğrenildi. Esir alan örgüt çok güçlü bir örgüt ve yerlerini tespit etmekte zorlanıyoruz. Ele başı Makrus,
Parslar timine kafayı takmış bulunuyor. Kuyruk acısı ne henüz bilmiyoruz. Sonuç olarak seni destek için Parslar timinin yanına göndermek istiyorum. Bu görev gizli bir görev olacak ve oraya senin gitmeni istiyorum düşün ve kararının ne olduğunu bana bildir.
Eğer bu görevi kabul edersen Şırnak Cizre 7.Alay komutanlıgında Terörle Mücadele Savcısı olarak göreve  başlayacaksın."

Bassavcıyı dikkatle dinliyordum, konuşmasını bitirince size en kısa zaman da kararımı bildireceğim diyerek odadan çıktım. Kafam çok karışıktı, odamın önüne gelince sekreterim Sevdayı gördüm. Beni görünce gülümsedi.

"Günaydın Belçim hanım, benden istediğiniz bir şey var mı?"diye sorunca gülümsedim.

"Günaydın Sevda'cım. Bugün biraz yorgunum ve kafamı dinlemek istiyorum. Telefonları ve bütün görüşmeleri iptal et, en kısa zamana ertele. Ben de bir kaç saate çıkarım. Kolay gelsin."diyerek odama girdim.

Odama girince masama oturdum hiç birşey düşünemiyordum. Cizre demek yeni hayat yeni insanlar demekti, ben yeni bir hayata hazırmıydım hiç bilmiyordum. Telefonumu çıkarttım ve mesajlara baktım. Bütün mesajlara göz attıktan sonra Ayşegül'ün sayfasına girdim, çevrimiçi gözüküyordu.

Ben:Buluşmamız lazım,anlatmam gereken şeyler var.

Mesajımı hemen görmüştü sanırım en çok bu huyunu seviyordum.

Ayşegülmüş:Hayırdır 3.dünya savaşı çıktıda benim mi haberim yok?

Ben:Ne alaka Ayşegül, konuşmamız gerekiyor.

Ayşegülmüş:neeeee kiz yoksa evleniyormusuuun???

Ben ve evlenmek saçmaladın heralde AyşegülŞQLWHWPHSKW

Ben:Saçmalamayı kes, atacağım konuma gel.

Ayşegülmüş:Gene kim kızdırdı çakır gözlümü onun saçlarını yolacagam cagam cagam.

Ben:konum gönderildi

Ayşegülmüş:Tamamdir, geliyorum.
Görüldü

Makyajımı tazeleyip, sıkı bir at kuyruğu yapmıştım. Bacak askılı tasarım kalın topuklu, bantlı sandaletlerimle fazla asil gözüküyordum. Fazla oyalanmadan çantamı alıp odadan çıktım. Sevda fazlasıyla yoğun gözüküyordu kolay gelsin diyerek odanın önünden ayrıldım. Adliyenin içinde topuklu ayakkabımdan çıkan sesler yankılanıyordu. Otoparkın önüne gelince arabamın olduğu kata indim. Fazla oyalanmadan buluşma noktasına doğru yol aldım.

Buluşucağımız yere geldiğimde arabayı park edip indim. Ayşegül 3 dilim pasta yerken beni bekliyordu. İçimden güldüm ve yanına doğru ilerledim.

Afiyet olsun diyerek sandalyeyi aniden çekip oturdum. Ayşegül'ün ödü kopmuştu.

"Kızım manyakmısın pat diye oturulur mu? Ya kalp krizi gecirseydim, ya Ayşegül'süz kalsaydın nolcaktı?"diyerek söylenmeye başlamıştı. Nefes nefese konuştuğu için fazlasıyla komik gözüküyordu. Gülmeye başlamıştım.

Bana delirmişim gibi bakıyordu, delinin yanında akıllı kalınırmıydı ki?

Biraz sakinleşince Ayşegül otorite bir ses tonuyla "Seni dinliyorum Savcı Hanım"diyince bassavcının dediklerini kapalı bir şekilde Ayşegül'e anlattım. Gizlilik esas olduğu için çok fazla bilgi veremezdim.

"İşte böyle Ayşegül, eğer görevi kabul edersem Şırnak Cizre 7.Alay komutanlıgında Terörle Mücadele Savcısı olarak göreve başlayacakmışım." diyerek sözümü bitirdim.

Ayşegül beni dikkatle dinliyordu, onun fikirlerini açıkçası merak ediyordum. Kimse yokken sırdaşım, dostum, en iyi arkadaşım olmuştu.

Ayşegül durgunlaşmıştı onu bırakma fikri derinden etkilemiş gibi duruyordu.
Ama ben ne kararı alırsam alayım arkamda duracağını da biliyordum.
Bir süre ikimizde sustuk, bu sessizliğe ihtiyacımız vardı.

Ayşegül sessizliği bozup "Canın saolsun kardeşim bu şehir seni çok yıprattı belki Cizre sana iyi gelir."dedi.

Gözleri dolmuştu.

Kendimi bildim bileli duygusal bir insan olmamıştım, davamın her zaman peşinden koşmuştum. İnsanlara çoğu zaman sert tarafımı göstermiştim içimi açabilecegim tek kişi Ayşegül'dü, beni asla yargılamadan dinlerdi, ağlarsam benimle ağlardı güldüğüm zaman benden daha fazla gülerdi.

Duygusal havayı dağıtmak için konuştum,"Hiç birşey belli değil Ayşegül, kafam çok karışık ne yapacağımı bilmiyorum. Acı dolu bir şehir benim için Adana, keşke ağzı olsa da konuşsa. Yeni şehir yeni insanlar bana ne katabilir sence, iyi gelir mi bana Cizre? Sarabilir mi yaralarımı?"

Ayşegül elimi tuttu,"Bu senin için güzel bir fırsat olabilir Belçim. Kim bilir belki sarar yaralarını, belki beklediğinden daha iyi gelir Cizre. Denemekten zarar gelmez diye düşünüyorum kardeşim. Karar senin, ne karar verirsen ver yanındayım."

Fazla duygusal ortam olmuştu, gelemiyordum bu kadar duygusallığa.
"Eyvallah aslan" diyerek kıroluğumu konuşturdum. Ayşegül'de gülmeye başlamıştı."Kızım ne bozuyorsun ya şurada iki duygusallaşıyoruz."diyince çayımı yudumladım.

"Gelemiyorum kızım fazla duygusallığa, boğuyor beni."dedim. Her zaman yaptığı gibi gözlerini devirmişti. 

Yarım saat sohbetin ardından ayrıldık.

Eve geçince duşumu alıp, kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım. Ayşegül iyi gelmişti.

1 Hafta sonra

Masamdaki eşyaları kutuya koydum. Adliyedeki meslektaşlarım ile uzun uzun vedalaşmıştım, Sevda ile uzun uzun sarılmıştık birbirimize.
Geride bırakıyordum hepsini, bambaşka bir şehire gidiyordum acılarımı bir nebzede olsun hafifletebilmek için, belki daha iyi gelir yepyeni bir hayat düşüncesi ile.

-Son
İlk kez bir kitap yazıyorum, dolayısıyla acemi bir yazarım.
Hatalarım varsa kusura b9akmayın, kitabıma bir şans verdiğiniz için teşekkür ederim.

Garip MevzularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin