0.5

314 38 51
                                    

"Hava bozacak gibi duruyor."

Teruko göz devirdi.

"Yaşlılar gibi romatizman mı tuttu?"

Jouno tam cevap verirken Teruko yerinde durup çalışan basketbol takımına bakmaya başladı. Koçları Fukuchi'yi arıyordu, onu gördüğü an koşarak oraya gitti.

"SENSEI YAĞMUR YAĞACAK DİYORLAR, ŞEMSİYENİZİ UNUTMAYIN!"

Fukuchi kızı görmesiyle hafifçe gülümsedi, baba-kız ilişkileri vardı. O sırada Jouno ise rezil olmanın verdiği utancı yaşıyordu.

"Teruko hadi gidelim."

Teruko kaşlarını çattı.

"Hayır, kalıp antrenmanı izleyeceğim."

Jouno iç çekti.

"Annen seni bıraktığımı görürse kötü olur."

"O zaman sen de kal!"

"Hayır."

...

Jouno oturmuş basketbol takımının aptal antrenmanını izliyordu. Teruko sırf hayranlığından dolayı bu boş şeyi izlemek istemişti, basketbolla hiç alakası yoktu.

"Sadece gitsek olmuyor muydu?"

Teruko hayranla Fukuchi'ye bakıyordu.

"Koç Fukuchi'ye saygı duyuyorum ve bu kadar iyi oynatmasını çok seviyorum, her zaman kazanıyoruz."

Jouno dil çıkardı.

"Sadece öğrencilere ağır cezalar veriyor diye onu seviyorsun."

Teruko sırıttı.

"Belki de o yüzdendir."

Jouno onu umursamayıp telefonunu çıkardı. Uzun süre telefonuna bakacak gibi duruyordu, Teruko'nun sonuna kadar gitmeye niyeti yoktu.

"Biliyor musun Jouno? Belki de basketbol takımına katılmalıyım."

Jouno güldü.

"Basketbolu çok kötü oynamıyor musun?"

Teruko mızmızlandı.

"Ama böyle koçu çok az görüyorum."

"Çok fazla görmene gerek yok zaten."

Teruko sinirle telefonunu çekti.

"HAYIR VAR, GÖRMEK İSTİYORUM!"

Fazla bağırdığı için bütün herkesin dikkati o yöne çekilmişti. Teruko bugün rezillikte sınır tanımıyordu, Jouno telefonunu geri elinden aldı.

"İnsanlardan izinsiz telefonunu almamalısın ve toplum içinde bu kadar yüksek sesle konuşulmaz."

"Umrumda mı?"

Bir anda Fukuchi'nin bağırmasıyla ikisi de oraya baktı.

"Hey! Teruko sen de antrenmana katılmak ister misin?"

Teruko heyecanla oraya koştu, bu çocuğu tutmak gerçekten zordu.

O geçtikten sonra iki maç boyunca çok kötü oynamıştı ama Fukuchi'nin hiç şikayeti yok gibi duruyordu. Daha doğrusu bu kadar kötü oynamasını eğlenceli buluyor gibiydi.

"Bugünlük bu kadar yeter, dağılabilirsiniz."

Teruko heyecanla Jouno'nun yanına geldi.

"Ne olduğunu gördün mü?"

Jouno başını salladı.

"Evet, Fukuchi seni antrenmana çağırdı."

"BU ÇOK GÜZEL BİR ŞEY!"

Jouno çantasını eline alıp ayağa kalktı.

"Artık gidebilir miyiz?"

"Ben de sizinle gelebilir miyim?"

Bu ses Tecchou'nun sesiydi, onlarla gitmeyi neden istemişti ki? Teruko başını salladı.

"Gelebilirsin."

"Ne yaparsan yap."

Jouno herhangi bir itirazda bulunmayınca üçü beraber eve dönmeye başlamıştı.

"Evine hep yürüyerek mi gidiyorsun?"

Tecchou, Jouno'nun onunla konuşmasına şaşırmıştı.

"Genelde babam işten sonra gelirdi ama başka şehirde bu yüzden yürüyerek gidiyorum."

"Anladım."

Tecchou ona baktı.

"Peki ya sen? Hep Teruko ile mi yürürsün?"

Jouno başını salladı.

"Annemle annesi yakın arkadaş."

Teruko güldü.

"İkisi bir olup başımızın etini yiyor."

Tecchou, Jouno'ya bakmayı kesti ve kafasını yere eğdi.

"Bundan sonra ben de sizinle yürüyebilir miyim?"

Jouno kıkırdadı.

"Bunun için mi başını eğdin? Yürüyebilirsin, yeni bir yol arkadaşı kötü olmaz."

Jouno neden kabul ettiğini bilmiyordu dört gün önce bu adam ona çok garip ve pislik gelirdi ama her şey bir anda değişmişti ve neden olduğunu anlayamıyordu.

...

Aşık olmuşsun ondandır

Basorexia (Suegiku Bsd)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin