i bet on losing dogs • bakudeku

suicidal

Henüz yaz tatili bitmediğinden eski orta okulu da kapalıydı. Bomboş okul koridorlarından geçti. Her karanlık köşesinde birer anısı vardı.

Çoğusunda ölümüne dövülüyor veya herkes tarafından aşağılanıyor olsa da tek sorununun zorbalık olduğu günleri özlüyordu. Sanki yetişkin problemlerine sahip küçük bir çocuk gibi hissediyordu. Öyleydi de zaten.

Sessizce yangın merdiveninden çıkıp terasa girdi. Okulda kimse olmadığından içeri girmek kolay olmuştu. Sadece tellerin üstünden atlarken bacakları çizilmişti. Zaten bunun bir kaç dakika sonra hiçbir önemi kalmayacaktı. Acısı sonsuza dek sona erecekti çünkü.

Doğum yapalı daha bir hafta bile olmamıştı. İllegal yollarla geçirdiği doğuma giren ebeler böyle bir fiziksel acıyı bu yaşta nasıl kaldırdığına inanamamışlardı. Hepsi ona yüzlerindeki acıma ifadeleriyle bakmıştı. Berbat hissetmişti. Tanrım sadece on altı yaşındaydı.

Sorun değildi ama onun için. Biliyordu sonunun böyle olacağını. En sefilinden bir ölüme sahip olacağını. Biliyordu en başından beri. Özgünlüksüz olduğunu öğrendiğinden beri. O unutsa bile Kacchan hatırlatmak için hep oradaydı.

Kahraman olduğunda onun gibi bir omeganın adını bile hatırlamazdı zaten, değil mi? İşe yaramaz, aptal, Deku bu kötü sıfatları bile unutur. Hep var olmamasını istiyordu, biliyordu küçük omega.

Kafasını yukarı kaldırdığında havanın kızıllaştığını gördü. Hava kararmak üzereydi. Güzel bir ölüm saatiydi.

Kırmızı ayakkabılarını yavaşça çıkardı ve fazla vakit kaybetmeden korkulukların üstünden tırmanıp uçta durdu Deku. Ayaklarının ucunda duran manzaraya bakmadı İzuku. Gözlerini kapattı önce, gülümsedi sonra.Kendince mırıldandı.

"Ne kadar da acınası."

Kacchan'ın tavsiyesini dinliyordu. En acınası olanı buydu.

"Aptal alfa, hayatımın amına koydun."

Bunlar yere çakılmadan önce söylediği son sözlerdi.

.

Küçük kanlı bedenin yaralarını sararken her bir izi dikkatle inceliyordu Toga. Hüzünlü görünüyordu. Fakat ona acıdığından değildi.

"İzuku-kun kanlıyken çok şirin gözüküyor, neden onu temizliyoruz."

Dabi umursamazca yanıtladı bir yandan da küf kokan birasını yudumluyordu.

"Patron ilginç bir şekilde onu canlı istiyor da ondan."

Somurttu sarışın kız ve yaralı bacağına sargıyı sarmaya devam etti. Elbette çok fazla ceset görmüştü kirli vücutlara tanık olmuştu, kanını içtiği insanların vücutları da fazlasıyla yaralıydı.

Ama bu beden enkaz gibiydi yaşıyordu ama sanki ölüydü bunu söyleyebilirdi Toga. Olsun! Tatlı görünüyordu. Sırıttı keskin alfa dişleriyle.

.

Yeşil gözlerini araladı Deku. Birkaç saniye sonra her şeyi idrak edince olduğu yerden kalkmaya yeltendi. Ama sadece denedi çünkü sızıları ve onu engelleyen yanındaki adamın eli vardı.

Karşısında suratında ağzı dışında herhangi bir organı bulunmayan adamı beklemiyordu. Otuz iki diş sırıtan adamı görünce gözleri şokla açıldı. Vücudunun izin verdiği kadar gerilemeye çalıştı adamdan.

"S-sen kimsin?! B-ben ölmüş olmalıydım. Burada ne yapıyorum ben?!"

Üstündeki değişilmiş kıyafetlere baktı Deku. Yoksa bir grup sapık tarafından mı kaçırılmıştı?!